Dondurucu soğukta sıcacık yuva

Birçoğumuzun, yanlarından geçip giderken görmezden geldiği hayatlar... Birbirinden farklı sebepler yüzünden sokağa düşmüş kimsesizler, soğuk kış günlerinde kendilerine kapısını açan Kimsesizler Oteli’nde kalıyorlar. Yazları parklarda, sokaklarda geçirenler; bu sıcak yuva için, “Burada herkes düşeni, ayağa kaldırmaya çalışıyor. Allah razı olsun” diyor.

Haberin Devamı

Onlar, sokakta görünce göz ucuyla bakıp da hızlı adımlarla yanlarından geçip gittiğimiz kimsesizler. İflas, sağlık sorunları, trafik kazası, ailevi meseleler... Her birinin, sokağa düşme hikâyesi farklı. Parklar, atıl binalar ya da kapalı kamu alanları evleri; çöplerden buldukları ya da başkalarının verdikleri de aşları oluyor. Yaz aylarını, günü kurtararak geçirenler; kış aylarında da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Ankara Valiliği’nin ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında belirlenen otellerde kalıyorlar. Dondurucu soğuklarda dışarıda kalmak yerine, ‘Kimsesizler Oteli’ olarak bilinen bu otellere sığınanlara sıcak oda ve yatak ile üç öğün yemek ve giyecek de veriliyor. Hiçbir ücret alınmadan hava sıcaklıklarının yükseldiği nisan ayı sonuna kadar bu otellerde kalan kimsesizlerin sağlık kontrolleri de yapılıyor. İşte ‘Kimsesizler Oteli’nin misafirlerinden bazıları ve hikâyeleri:

Haberin Devamı

NE BULURSAM ONU YİYORUM

Serdar Çolak. Konuşmayı çok sevmeyen ve iletişime tamamen kapalı olan 58 yaşındaki Çolak’ın, ağzından dökülen birkaç kelime, yaşadığı hayatın zorluğunu anlatmaya yetiyor:
“Kimsem yok. Fırınların önüne yatıyorum. Ne bulursam, onu yiyorum.”

Dondurucu soğukta sıcacık yuva

AÇILMASINI, İPLE ÇEKİYORUM

10 yıl önce bir kamu kurumunda memurken, öfke kontrolü problemi yüzünden müdürünü dövdüğü için görevinden olan ve adını vermek istemeyen 51 yaşındaki kimsesiz, “Elimden geldiği kadar çalışmaya çalışıyorum ama yaş ilerlediği için iş vermiyorlar. Kışları, buranın (otel) açılmasını iple çekiyorum. Yazları AŞTİ’de, parklarda, acil servislerde kalıyorum. Benim gibiler için burası, bulunmaz nimet” diyor.

KIŞ ZOR, DIŞARISI BUZ GİBİ

Sözlerine, “24 ve 28 yaşlarında iki oğlum var. 16 senedir görüşmüyoruz” diyerek başlıyor Veysel Kamaç:
“59 yaşındayım. Para, pul yok. Sokaklarda kalıyoruz. Önceleri Siteler’de hamallık yapardım ama artık yaş ilerlediğinden iş bulamıyorum. Yazları parklarda kalıyorum. Benim gibi yüzlercesi de öyle. Kış zor. Akşamları dışarısı buz gibi. Kış demek, ölüm demek. Burası olmasa dışarıda kalırdık. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Allah herkesten razı olsun.”

Haberin Devamı

BURASI SICACIK BİR YUVA

Akciğer rahatsızlığı yüzünden nefes darlığı çeken 55 yaşındaki Sami Seyrek: “Sağlık sorunlarımdan dolayı ağır işlerde çalışamıyorum. Hafif işlerde de yaş soruyorlar. Hem engelli kadrosunda çalıştırıp, vergiden düşecekler; hem de dört dörtlük iş istiyorlar. Burası sıcacık bir yuva. Herkes elinden geldiği kadar düşeni ayağa kaldırmaya çalışıyor.”

Dondurucu soğukta sıcacık yuva

HER ŞEYİMİZİ VERİYORLAR

Kırıkkale’de geçirdiği bir trafik kazası sonrası maddi değeri 4 milyon lirayı bulan gayrimenkullerini satan 57 yaşındaki Yalçın Ersal, “6 dairem, bir pastanem, arsalarım vardı. Bir kaza geçirdim ve hepsini sattım. Kazada sakat kaldım ve yüzde 85 iş göremez oldum. Ruh halim bozuldu. Parayı savurdum, kim yedi ne yaptılar bilmiyorum. Bir kızım, bir oğlum ve üç de torunum var ama arayıp sormazlar. Burada her şeyimizi veriyorlar. Allah razı olsun” diye özetliyor, yaşadıklarını.

Haberin Devamı

315’TEN FAZLA KİŞİ KALIYOR

Ankara Valiliği’nin, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte 2010 yılından beri sürdürdüğü ‘Kimsesizler Oteli’ projesi sayesinde, sokakta yaşayan kimsesizler, soğuk kış günlerinde dışarıda kalmıyorlar. Bu yıl, kışın erken gelmesiyle Aralık ayı başında açılan iki otelde, 315’in üzerinde kimsesiz ağırlanıyor. Oteller, hava sıcaklıklarının yükseleceği nisan ayı sonuna kadar hizmet verecek.

Yazarın Tüm Yazıları