AYVALIK Zeytinyağı Üreticileri Birliği Başkanı Salih Madra, Avrupalı meslektaşlarıyla yarışamaz hale gelmekten yakındı ve teşvik beklediklerini söyledi. Salih Madra ile İtalya, İspanya, Yunanistan, Fas, Tunus ile Türkiye deki zeytinyağı üreticilerinin konumunu ele aldık.
Türkiye’deki zeytinyağı sektörü ne durumda?
- Avrupa ülkelerinden üretim konusunda çok gerilerdeyiz. Ancak kalitede boy ölçüşebilecek duruma geldik. Türkiye 130 bin ton zeytinyağı üretiyor. Buna karşın İspanya bir milyon 199 bin, İtalya 350 bin ton, Yunanistan da buna yakın üretiyor. İç tüketimde de bu ülkelerin çok gerilerinde kaldık. Örneğin; Türk halkında zeytinyağının pahalı olduğu dillendirilir. Halbuki durum böyle değil. Türkiye’de kişi başı yıllık tüketim 900 gramla bir kilo arasındadır. Yunanistan’da kişi başı tüketim 20 kilo, İtalya’da 14 kilo, İspanya’da 12 kilo civarında. Bu rakamlar Avrupa insanının zeytinyağına verdiği önemi gösteriyor. Bizim hem iç piyasada, hem de ihracatta iddialı hale gelmemiz gerekiyor. Ancak önümüzde yasal sorunlar var. Bunları aşmak için hükümetin kapısını aşındırdık. Ancak AB ülkeleri, Ürdün, Fas, Tunus, Irak, Mısır gibi ülkelere tanıdıkları hakları bize tanımıyor.
Avrupa neden engelliyor?
- AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını yaparken bazı mevzuatları atlamışız. Bu anlaşma bize kota getiriyor. Ancak Ortadoğu ülkelerinin böyle bir anlaşması olmadığı için onlar daha iyi konumda. Örneğin; bugün Avrupa ülkelerinde 5 milyon Türk insanı yaşıyor. Biz sadece Avrupa’daki Türkler için ihracat yapsak, potansiyelimiz 15 bin ton artar. Ancak Avrupalı dostlarımız bu ihracata izin vermiyor. Şu anda Türkiye’de 40 bin ailenin geçim kaynağı zeytinyağındandır. Avrupalı dostlarımız hükümetlerinden destek alıyor. Bizde zeytinyağı üreticisine devletçe verilen teşvik 21 kuruş civarındadır. Biz devletimizden anlayış ve destek bekliyoruz. Bu sorun sadece biz Ayvalıklı üreticinin değil. Hatay’da, Muğla’da, Aydın’da hemen her yerde zeytinyağı üreticisi var. İhracatta tek seslilik çok önemli. İhracatçılar Birliği’nin de bize destek olmasını istiyoruz. Eğer devlet teşvik rakamını artırmazsa sektör gelecekte önemli bir krize yakalanabilir. Avrupalı meslektaşlarımızla rekabet edebilmemiz için desteğin mutlaka artması gerekiyor.