Anadolu yeniden tur programlarında

BEREKETLİ hilali sulayan Dicle’yi, Diyarbakır’da İçkale’den izlerken arkeoloji dünyasının, uygarlığın doğum noktası olarak kabul ettiği Anadolu topraklarındaki tüm yerleşimlerimizin, birer kültür kenti olduğuna bir kez daha inandım.

Başarılı Kalkınma Ajanslarımızdan biri olan Karacadağ Ajansına bağlı Turizm Platformu’nun davetlisi olarak bulunduğum Diyarbakır’da, görüşlerimi ilgili ve yöresi için bir şeyler yapmanın gayreti içindeki kişilerle paylaşabilmekten de ayrıca mutlu oldum. Diyarbakır ve bölge illerindeki insanlarımızın da, korudukları zengin mirasın nimetlerinden yararlanmayı da hak etmiş olduklarını değerlendiriyorum.
Diyarbakır’da bulunduğumuz günlerde yaşanan bazı olayları çoğu Diyarbakırlı gibi biz de televizyonlardan izledik. Diyarbakır, zenginlikleri ve ayrıcalıklarıyla bütün Türkiye’nin, bütün insanlığın sahibi olduğu, yaşamayı ve paylaşmayı hak ettiği bir kent. Güvenlik endişeleri ile sahip olduğu otantik varlıkları ve zenginliklerinden insanlığın mahrum kalması döneminin de sona ermesi gerektiğini düşünüyorum.
ÖNEMLİ BİR POTANSİYEL
Türkiye’nin kitle turizminde, dünyanın 50 yılda geldiği aşamayı 20 yılda yakalaması gibi, kültür turizminde de aynı hızlı hamleyi yapacağına inanıyorum. Avrupa’daki bilinen kültür kentleri uzun yıllardır bir alışkanlık haline geldi ve kültür gezginleri dünyada yeni yerler arıyorlar. Başlarken de ifade ettiğim gibi, Anadolu toprakları 12 bin yıla varan arkeolojisi yanında yaşanan ve koruduğu kentleri ile de önemli bir potansiyele sahip.
Bu anlamda batılı tur operatörleri, uzun yıllardan sonra Anadolu’yu, tekrar güçlü olarak programlarına almaya başlamıştır. Dünyanın, insanlığın değer verdiği her şey anlamında ETİK Turlar adıyla tanıştığı yeni akımın hedefi de, özellikle UNESCO’nun Dünya Miras Listesine aldığı yerler ve doğal zenginliklerdir. Diyarbakır’ın bu anlamda en kısa sürede Dünya miras listesinde yer alması için gerekli çalışmaların hızla yerine getirilmesi gerekiyor.
AVRUPA İLE EŞDEĞER
Turizm Platformu’nun çalışmalarını iyi yetişmiş, konularına hakim görünüşleri ile de yerlerini dolduran uzmanlardan dinledik. Karacadağ ajansı gibi çalışan Kalkınma Ajanslarını bir gelişim, bütünleşme ve uyum şansı olarak değerlendirdim. Bu takdimlerde Diyarbakır; turizm değerlerini tanıtmak açısından, son yıllarda önemli mesafeler almaya başladığını; Turizmde Diyarbakır gerçeğinin dünyaya tanıtılması noktasındaki çabaların fuarlara taşındığını gördüm. Bana göre Diyarbakır, kültür turizmi açısından, Avrupa’daki örnekleriyle eş değer olmaya adaydır. Merkezi yönetimlerin ve yerel yönetimlerin oralarda özgünlük adına sağladığı imkanlardan da daha fazlasını hak etmektedir.
Bu arada ilgili meslek kuruluşunun önderliğinde başlatılan taksilerin yenilenmesi kampanyasının yerindeliğini turizm alanında güçlerimizi, fikirlerimizi, vizyonumuzu birleştirerek, yapılabilecekler için bir örnek çalışma olarak tanıtmak ve kendilerini kutlamak istiyorum. Diyarbakır’da tüm taksiler kombi tipi rahat araçlarla, tek tip olarak yenilenirken, geleceğe hazırlanan bu kentte meslek mensuplarına bir eğitim verilmesi ihtiyacı da gündeme geldi.
Kendine özgü bir mutfak, kent planlaması, yönlendirme ve kentin turizm amaçlı değerlendirilmesi açısından Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) ve TÜROFED olarak üyelerimizin yanında olmak açısından çalışmalara başlayacağız.
Yazarın Tüm Yazıları