Ankara’nın tarihi İpek Yolu’ndan miras kalan ticaret geleneği, bu yıl Forbes Türkiye tarafından sekizincisi hazırlanan‘En Zengin 100 Türk’ listesi ile bir kez daha gözler önüne serildi.
Türkiye genelinde geçtiğimiz yıl en fazla kurumlar vergisi ödeyerek ilk 100 mükellef arasına Ankara’dan da 23 firma girmişti. Bugün ise Forbes’in listesindeki 100 firmadan 11’i, Ankara merkezli firmalar. Diğer deyişle, Ankara adına yüzde 10’nun üzerinde bir başarı söz konusu…
Bu durumu memnuniyetle karşılıyor ve kendilerini kutluyorum.
HEPSİ GURUR KAYNAĞIMIZ
Ülke ekonomisi adına yarattıkları katma değerin toplamı 12 milyardoları aşan Rönesans Holding, MNG Holding, Limak Holding, Akfen Holding, Kiska Holding, Türkerler Holding, Nurol Holding, Özaltın Holding, Güriş Holding, IC Holding ve Gama Holding Ankara’nın ve Anadolu’nun gurur kaynakları. Tekstil, enerji, ulaşım işletmeciliği, ticaret konusunda vaktinde harekete geçme yetenekleri sayesinde Türkiye’nin önde gelen firmalarının arasında yer almalarının yanı sıra, bu 11 firmadan 8 tanesinin turizm yatırımlarının bulunması, biz Ankaralı turizmciler için ayrı bir gurur kaynağı…
Ankara’nın devleri, ülke ekonomisinin istihdam, gelir, vergi ve diğer ekonomik göstergelerde üst seviyelere taşınmasına katkı sağlıyorlar, çevrelerine güven veriyorlar. Forbes Türkiye tarafından açıklanan listenin sektörel dağılımında ise ilk üç sırayı gayrimenkul, enerji ve turizm paylaşıyor. Gayrimenkulde 87, enerjide 86, turizmde 55 ismin bu listede yer aldığını görüyoruz. Ankara’daki firmaların dağılımı da bu listeyle uyumlu bir tablo gösteriyor.
TURİZM İLE KAZANAN KENT
Ankara Ticaret Odası Meclisi ve Meslek Komitelerinde birlikte olduğumuz iş dünyamızın seçkin firmaları, başarılarıyla Anadolu’nun diğer kentlerine cesaret veriyorlar. Ankara’da kurulan resmi ve özel pek çok kuruluşun çoğunlukla İstanbul olmak üzere merkezlerini Ankara dışına taşımalarına karşılık, kentimizde kalmaya devam eden dostlarımızla birlikte, ekonomimize daha çok katkı sağlayacağımıza inanıyorum.
Hafta içinde turizm sektörü temsilcileri ile yaptığı geniş katılımlı toplantıda da eski yapıların turizme kazandırılması için verilen desteklere ve Ankara’nın turist profiline değindi. Bu bağlamda Kale, Hacı Bayram ve geçen yıl Altın Elma (FIJET-ATURJET)’da dahil olmak üzere uluslar arası anlamda ödüller alan Hamamönü (Altındağ) projesinden yola çıkarak kenti dünya ile buluşturmaya çalıştıklarına vurgu yaptı.
Ankara’nın yoktan var edilen bir Başkent olarak yabancı ve Türk mimarları tarafından inşa edilen bugün her biri birer kültürel miras olan yapılarını günümüzdeki fonksiyonları ile tanıtmaya devam edeceğim.
CUMHURİYET TARİHİNİN İLK ADLİYESİ
Adliyeler Bir ülkenin adalet tarihine ülkenin adalet ve siyaset tarihine de tanıklık ederler. Bu nedenle Adalet Sarayları olarak da anılan Adliyelerin dış yapıları yanında iç mimarileri; bekleme, duruşma salonları, ülkenin vatandaşlarına bakış açısını da ortaya koyan ögelerdendir. Şahsen gezmek fırsatını da bulduğum Eski Ankara Adliyesi’nin birinci ve ikinci katlarında bulunan Ağır Ceza Mahkemelerinin geniş salonları, yüksek tavanları ve hafif loş aydınlatması ile ayrı bir görkemli görünüşü vardı. Başkent Ankara’da, Cumhuriyet tarihinin ilk adliye binasının, dış görünüşü yanında sağlı-sollu yer alan geniş merdivenleri nedeniyle “Öyle merdivenleri var ki, üç kişi yan yana çıkabiliyor” diye tarif edildiği söylenir. 1926 yılında Atatürk’ün hazır bulunduğu bir törenle hizmete açılan yapı 4 bin m2 ye yakın bir tabana oturmaktadır. 90 odası, Duruşma Salonları ve Adliye binalarının gerektirdiği diğer mekanları da içinde bulunduran yapının Mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu’dur.
Günümüzde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kullanılan hizmet binalarından biri olan eski Adliye’de bulunan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Ankara ile ilgili olarak değerli hizmet ve yayınların kararlarının verildiği bu yapının korunması için de önemli katkılar sağlamaktadır.
63 yıl süreyle Siyasi birçok davaya tanık olan bugün kültür ve sanatın hizmetine sunulan Ağır Ceza Salonlarında yargılananlar arasında Nazım Hikmet, Yılmaz Güney, Deniz Gezmiş, Aziz Nesin, dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Zülfü Livaneli ilk akla gelenler.
ANAFARTALAR CADDESİ
Eski Ankara Belediyesi, Ankara Hali, Çocuk Esirgeme Kurumu, Atatürk İlköğretim Okulu gibi yapıların, Ankara’nın bir zamanlar ünlü mağazalarının, Kadıköy Pastanesi gibi çikolata dahil tüm ürünleri kendi emekleri olan şekercilerinin ve Türk iş dünyasının 1.3 milyon üyesini çatısı altında toplayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin kurulduğu binanın da bulunduğu semt, adını Anafartalar Caddesinden almaktadır.
Hava ulaşımının turizmin ve ülkenin birbirine olan yakınlığının ve dostluğuna olabilecek katkıları öteden beri savunmakta olduğumuz temel görüşlerimiz arasındadır. Anadolu Jet’in ilk uçuşlarına başladığı 8 yıldan daha öncesine dayanan görüşlerimin hava yolu şirketlerinin de hızla çoğalması ile düşündüğüm aşamalara yaklaştığını bugün memnuniyetle izliyorum.
Ülkemizde, entegre bir altyapı olan ulaşımın kara, demir, deniz ve havada bir bütünlük içinde gelişmesi hedeflerine de yaklaşılmaktadır. Kara, demir ve hava yollarında elde edilen gelişmelerin deniz ulaşımına da yansımasını bu yapılanmanın tamamlanması açısından tavsiyeye değer buluyorum. Ulaştırma Bakanlığımızın ulaşımın ve iletişimin eşgüdüm içerisinde gelişmesine olan katkılarını şükranla karşılıyorum. Bu katkılar Anadolu’nun tüm dünyanın ulaşım merkezi olması sonucunu da hazırlamaktadır.
TURİZM İÇİN DE YENİ BİR İMKAN
Karayollarının çift şeritli hale gelmesi ile kentlerimiz arasındaki ulaşım süresi azalmış ve güvenilir hale gelmiştir. Kentler arasındaki ulaşımı ülke çapında destekleyen en etkili gelişme olan hava ulaşımında elde edilen gelişmeler, kentlerimizin bir diğer kentimizin turizm hedefi haline dönüşmesine en büyük katkıyı sağlamıştır. Hava ulaşımında hava alanları ve ulaşım firmaları bazında elde edilen hızlı gelişmeleri destekleyecek en yeni ve etkili destek, sefer yapılmayan hatlara sağlanan teşvikler oldu. Gelecekte uçak tiplerinin daha çok yolcu taşıyabileceklerle destekleneceği ve uçuş sayılarının artacağı beklentisi bir hayal olmayacak. Türk ve yabancı tur operatörlerinin bu yeni imkânı değerlendiren programlar oluşturacağına, uçuş sayılarının da turizm taşımacılığına cevap verecek şekilde artacağına inanıyorum.
Yurtiçi yolcu taşımacılığı ve iç turizm açısından çok büyük katkılar sağlayacağı kuşkusuz olan bu teşvikin, özellikle kültürel amaçlı turların artışına da sebep olacağı kesindir. Yollarda geçen zamanları gidilen yerlerde kalınacak, kentlerimizi daha uzun süre tanıtabilecek birer merkez olarak görmek hedefine de katkı sağlayacak bu oluşumu, Anadolu’nun kültürel değerlerinin hava, kara, ulaşım kombinasyonu ile daha uzun süreli olarak değerlendirileceği bir dönemin başlangıcı olarak nitelemek gerekir. Turizm, sektörleri destekleyen ve destek olan çok sektörlü yapısı ve kültür ekonomisine olan katkısıyla beraber, ulaşımın desteğine büyük ihtiyaç duymaktadır.
ÜÇ AŞAMALI ARAŞTIRMA
Turizm istatistiklerinin yeniden yorumlandığı bu günlerde Uydu Hesaplama Yöntemlerinin mantığına uygun olarak iç turizmin ve yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının da hesaplarda dikkate alınması halinde gerçekçi değerlere daha da yaklaşılacaktır. İç hatlardaki verimliliğin ölçülmesinde, yönteme turizm ve kültür ekonomilerine olan katkıların belirlenmesini sağlayacak hususlar da eklenmelidir. Anadolu Kültür ve Turizm İşletmecileri Derneği ATİD olarak 2006 yılında yaptırdığımız iç turizm araştırması raporunda yer alan verilerin yenilenmesi, güncel durumun tespiti ve yeni alanların açılması ile elde edilecek gelişmelerin ilave edileceği üç aşamalı bir araştırma, iç turizm ve Anadolu’nun dünya turizm piyasasından ekonomik ve etkileşim bazında elde ettiği kazanımların da ölçülmesine imkan sağlayacaktır.
2000 yılında yeni bir anlayışla ele alınan ve dünyada örnek olmaya başlayan tanıtma faaliyetlerimiz, ülke içinde de yeni oluşumlara yol açmıştır. Bunlardan biri de turizm ve kültür değerlerimizi konu alan yayınların giderek artması yanında içeriklerinin de güncel ve kapsam açısından farklı özellikler kazanmasıdır.
GEZİ YAYINCILIĞI
Çalışanların, işletmelerin niteliği kadar, turizm yayınları da özellikle yurtdışında ülkemizle ilgili ilk izlenimlerin edinilmesi açısından özel bir önem taşımaktadır. Bu nedenle fuarlarda verilen her bilgi gibi turizm yayınlarının da tanıtımı destekleyen ve tamamlayan katkıları ile bütünün bir parçası olduğu düşüncesinden hareket edilerek, uluslararası turizm fuarlarında yapılan hizmetleri güçlendirecek şekilde hazırlanması gerekmektedir. İlgi çekebilecek pek çok konunun, ziyaretçilerin ilgisine sunulduğu bu tür yayınların önemli bir farkı da kalıcı olmaları; dolayısıyla dostlarınız ve ev halkı ile paylaşabileceğiniz, çoğaltan etkili bir özellik taşımalarıdır.
Bu bağlamda Doğan Medya Grubu tarafından yayınlanan Atlas dergisinin başlattığı ve sürdürdüğü gezi yayıncılığı, günlük gazetelerin seyahat ekleri haftalık olarak evlerimize girmeye devam ediyor. Aynı grup tarafından yayınlanan, sayıları kırka yaklaşan zengin ağ içerisinde yer alan TEMPO TRAVEL Dergisi, diğer seyahat dergileri ile beraber gezginlerin duyduğu ihtiyacın giderilmesi açısından önemli katkılar sağlamaktadır.
Tempo Travel Dergisi yurtiçi ve yurtdışında iki farklı formatta yayınlanıyor.
Türkiye çapında satışa sunulan Tempo Travel Mart-Haziran-Eylül ve Aralık’ta yayınlanmakta 3 ay boyunca piyasada kalmaktadır.
ITB VE MITT FUARLARINDA
Yurtdışı tanıtımında önemli bir katkı sağlayan TEMPO TRAVEL’in Yurtdışı fuarlar için yapılan özel sayılarının içeriği ise Türkiye’yi tanıtıcı içerikte olmaktadır. Özel sayılar geçtiğimiz yılda olduğu gibi bu yıl da Mart ayında Dünyanın en büyük turizm borsalarından olan ITB BERLİN Fuarı için Almanca ve MITT MOSKOVA Fuarı için de Rusça olarak yayınlanacaktır.
Anadolu TAV Havaalanı’nın (Esenboğa) hizmete girmesinden sonra Ankara’nın Anadolu’nun merkezinde 10 milyon yolcuya yaklaşan potansiyelinin güçlenmesi bu oluşum önderliğinde olmuştur. Anadolujet daha geniş halk kitlesinin hava ulaşım hizmetinden yararlanabilmesi amacıyla 18 olan uçak filosunu 2013 de 27’ye çıkartarak devam ettirmeyi hedeflemektedir. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan da seferlerine devam eden Anadolujet, yurtiçine ve yurtdışına seferler düzenliyor.
THY’nın hizmet ve kalitesini yolculara yansıtan işletmecilik anlayışına pek çok uçuşta bizzat tanık olduğum Anadolujet’in, bir turizm yazarı olarak dikkatimi çeken ANADOLUJET MAGAZİN isimli dergisi yol boyunca arkadaşınız olurken, uçuştan sonra da dostlarınıza armağan edebileceğiniz seçkin bir yayındır.
Anadolujet çeşitli yayınları ve reklamlarıyla, uçtuğu kentlerin tanıtımını yaparken o kentlerin turizmine ve ekonomisine de destek sağlıyor.
MARKA ÇIKARMA HAREKATI
Beşinci hizmet yılında Türk halkından aldığı talep ve istekler doğrultusunda gelişip büyümeye devam eden Anadolujet, Türkiye Uçuyor Buluşmaları ile ilk etapta 30 ilde ortalama 10 bin girişimci ve sanayiciye birebir dokunmaya hazırlanıyor. Bu söyleşilerle Anadolu halkına, Anadolu girişimcisine, sanayicisine güvenleri için teşekkürlerini iletirken, kurumsallaşma ve markalaşma konusunda da deneyimlerini paylaşmaya devam ediyor.
Anadolujet, Türkiye Uçuyor Buluşmaları kapsamında, uçtuğu kentlerde ekonomiye destek verenlere Türkiye Uçuyor Ödülleri ile teşekkür ediyor.
Türkiye Uçuyor Buluşmaları’nın ilki, faaliyetlerini ‘’ANADOLU’DAN MARKA ÇIKARMA HAREKATI’’ olarak niteleyen FİLADAM AJANS tarafından TOBB, KOSGEB, TİGEM ve Ekonomist Dergisi’nin desteği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi katkıları ile gerçekleştirildi.
Geleneksel Türk Sanatlarına katkıda bulunan 6 seçkin sanatçının ödül aldığı bu tören, 1979 yılından bu yana en çok ödül verilen tören olma özelliğini de taşıyor.
Ödüller Türk tarihi, edebiyatı, dili, plastik, fonetik ve sahne sanatları, sanat tarihi, mimarlık, arkeoloji, halk bilimleri, sinema, kütüphanecilik gibi kültür ve sanat dallarında eser, uygulama, yorum, sergileme, yayın, araştırma, inceleme alanlarında ortaya koyduğu üstün nitelikli eser ve çalışmalarından dolayı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişi, topluluk ya da kuruluşlara veriliyor.
ANADOLU’DA TURİZMİN GELİŞMESİ
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in katıldığı ilk etkinliğin Kültür ağırlıklı olması, farklı kitlelere marka değeri yükselmiş ürünler sunmayı hedefleyen ve özellikle Anadolu’da turizmin gelişmesini kültürle ilişkilendiren turizm camiasının izlediği yoldaki güvenine de katkı sağlamıştır. Bu topraklarda zamanın izlerini taşıyan Kültür varlıklarımızın değerli bir ürün haline gelmesi açısından önemli olan bu tür etkinliklerin kişi ve kurumların özendirilmesi için de etkili olduğunu da ayrıca belirtmek isterim.
TÜRKİYE’NİN GERÇEK DEĞERLERİ
Anadolu, farklı dillerin ve inançların Gelenekselleştiği, farklı kültür ögelerinin bir çatı altında ve uyum içerisinde beraberce yaşadığı bir coğrafyadır. Bakanımız Ömer Çelik’in bu noktalara yaptığı vurguyu şimdiye kadar turizm ağırlıklı olarak yürütülen tanıtma faaliyetlerinin, kültür ortamında da devam edeceği anlamında yorumluyorum. Türkiye’nin gerçek değerlerinin turizm ve kültür çıkışlı olarak ülkelerin kamuoyları tarafından tanınması, ortak bir yurtta beraber yaşama geleneğimizin de bilinmesi ve tanınmasına katkı sağlayacaktır. Bu gerçekler, Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin farklı dallardaki dağılımı ile de bir kez daha ortaya konmuş olmaktadır.
ÇALIŞMALAR GÜÇ KAZANACAK
Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik’in bu ilk toplantıda verdiği mesajların, gelişen dünyada rakipleri ile yarışma içinde olan ve kazanmanın mutluluğunu yaşayan Türk turizmcilerinin, ürünlerine kalite yanında coğrafi değer ve düşünce ortamındaki gelişmeleri katabilmeleri açısından da değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün desteklerinin devam edeceğinin izlerini Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’na İstanbul’a tarihî bir konser salonu kazandırılması çalışmalarına başlandığı; koronun kadro ve altyapı bakımından en üstün imkânlara kavuşması için her türlü katkının sağlanacağı mesajlarında bulmaktan sanatseverler olarak ayrıca mutlu olduk. Bu vesile ile kendilerine bizzat iletme fırsatı bulduğum şükranlarımızı burada da yinelemek istiyorum.
Cumhuriyetin kurulması ile Osmanlı Sarayından kalan Müzika-yı Hümayün’un varlıklarını “Riyaset-i Cumhur Orkestrası” ve “Riyaset-i Cumhur İncesaz Heyeti” olarak sürdürmeleri kararı alınmış. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının faaliyetleri günümüze kadar devam ederken, İncesaz Heyetinin varlığı 1938 yılında sonra ermiş.
75 YIL ARADAN SONRA
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen’in, bu heyetin 75 yıl aradan sonra yeni bir kimlikle tekrar yapılandırılması için pek çok konuda olduğu gibi, bu konuda da önemli katkıları olduğuna inanıyorum. Anadolu’nun zengin efsanelerinden kaynaklanan altyapısı ile dünyaca ünlü bestekârlara da eserler verdiren bu kültürel değerin, İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu gibi dünyada tanınan bir temele oturtulması da ayrıca kutlanmaya değer bir çözüm olmuştur.
AÇILIŞ 29 EKİM’DE
İstanbul’daki geleneksel Pazar Konserlerine Ankara’nın da dahil edileceği beklentisi ile uzun yıllardır Türkiye’de ve dünyada başarılara imza atan ve bünyesinde dünya çapında şefler ve sanatçılar yetişen CSO’dan sonra, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosunun konserlerini de aynı zevkle izleyeceğimizi düşünüyorum. Açılışı 29 Ekim’de yapılacak olan yeni konser salonunda CSO konserleri yanında, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosunu dinlemek, Ankaralılar kadar Başkente gelecekler için de farklı bir ayrıcalık kazandıracaktır. Bu açıdan Ankara’nın zengin kültür hayatı Ankara Klasik Türk Müziği Korosu’nun yanında bir başka etkinlikle de desteklenmiş olacaktır.
BİZE GÜÇ VERİYOR
Bu oluşumun, sayıları ve etkinlikleri giderek artan Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki 28 orkestra ve koronun gelişmesi ve izlenmesi açısından da önemli bir başlangıç oluşturacağına ve geleneksel bir nitelik kazanacağına inanıyorum.http://www.guzelsanatlar.gov.tr/TR,5559/konserler.html
Ankara turizm, sağlık, bilim alanındaki gelişmelerle giderek artan bir itibar kazanmaktadır. Ankara’da bir otelden başlayıp uluslararası alanda ilk otel zincirimiz olan Dedeman Otelleri de bu itibara katkı sağlayan gelişmeler arasında yer almaktadır. Her yıl kurucusu Mehmet Kemal Dedeman anısına Madencilik ve Turizm alanında araştırma ve geliştirme projelerine verilen ödülleri ile tanıdığımız Dedeman Otelleri bu kez Halkla İlişkiler Mesleğinin öncüsü Betül Mardin’i bizlerle buluşturdu.
Kamuoyu oluşturma konusunda hoşgörü ve dostluğu içeren önemli mesajların yer aldığı sohbet, katılımcılar tarafından ilgi ve katılımla izlendi. Çağımızın vazgeçilmezleri arasında olan Halkla İlişkiler konusunun, bizlere en yetkili kişi tarafından iletilmesini sağlayan Dedeman International Başkanı Tamer Yürükoğlu ve Dedeman Ankara Genel Müdürü Serhan Dora’ya teşekkürlerimi iletiyorum.
Halkla İlişkiler uzmanlarının ve Mimarların eserlerini keyifle izleyen iki meslek grubu olduğunu belirten Betül Mardin kamuoyunun da Önyargıyı, Hoşgörüye; Düşmanlıkları Anlayışa çeviren yaratıcı faaliyetlerden oluştuğuna değindi.Geçen ay yapılan seminerde de değinildiği gibi Ankara’nın geçmişinde, Hacı Bayramı Veli başta olmak üzere bu anlamda derin izlenimlerle dolu olduğu bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Ankara’nın bu itibarı yakalaması konusunda ilgi gösteren tüm kurum ve kuruluşların mimarlığında gelişen süreci birlikte yaşıyoruz. Kentsel mekanları, kent yaşamı ve kentlilerle buluşturmayı da hedefleyen Halkla İlişkiler, ya da İtibar Mimarlığı alanındaki gelişmelere paralel olarak yabancı tur operatörlerinin de Ankara’ya giderek artan bir ilgi gösterdiğini gözlemliyorum.
İPEK YOLU-KÜLTÜR YOLU
Bu kapsamda bir örnek olarak değerlendirebileceğim STUDIOSUSREISEN’ın Türkiye’ye 36 saya ayrdığı genel kataloğu Türkiye’nin kültür dünyasındaki ayrıcalığının ve öneminin ortaya konduğu özellikler taşıyor.Türkiye ile ilişkisini 40 yılı aşkın süredir seçkin rehberleri ve güzergahları ile sürdüren STUDIOSUSREISEN Almanya’nın ciddiyeti ve güvenirliği ile tanınan kültür ve keşif gezilerinde söz sahibi önemli operatörlerindir.
Ankara için değerlendirmek istediğim husus ise Ankara’nın eski yıllarda olduğu gibi 2 gecelik konaklamalarla bir varış ve ayrılık noktası olarak yer alması.Ayrıca ÇEKÜL Vakfının yayınladığı İpek Yolu-Kültür Yolu Haritasında da Ankara’nın İpekyolları üzerindeki yerinin tespit edilmiş olması da yeni tur programlarına eklenebilecek, konaklamayı artıracak izler taşıyor.