Paylaş
Geçinebilmek için kimisi mezar bekçiliği yaptı, kimisi kapı kapı dolaşıp sabun sattı.
Aralarında başka hanedanların mensuplarıyla evlenip yeniden asalet unvanı alanlar da oldu.
Gazeteci ve tarihçi Murat Bardakçı’nın bugün artık bir klasik kabul edilen ama baskısı bulunamayan unutulmaz eseri “Son Osmanlılar”, ilk basımının 30. yılında yeniden kitapçılarda.
Bardakçı’nın hayatta olan hanedan mensuplarıyla görüşerek hazırladığı ve Turkuvaz Kitap etiketiyle çıkan kitap, geçmişimizin önemli bir sayfasını gün ışığına çıkarıyor.
“Seyir” 1 numara
Mona Kitap’tan çıkan “Seyir”, listelerde üst sıralarda, başarı gösteren bir roman oldu.
Yazarı Piraye Erdoğan şöyle diyor:
“Seyir’in başarısı beni şaşırttı mı, hayır. Çünkü Seyir’in yazılma amacını gerçekleştirebilmesi için çok satanlar listesinde olmasını hedeflemiştim. Neden? Çünkü çözdüklerimi, ‘bunları herkes bilmeli’ diye haykırmak istediklerimi kapsıyor. Yayılmalıydı, çoğalmalıydık biz. ‘Seyir’in bugünü benim bir zamanlar ki vizyonumdu. ‘Seyir’in, bugünü bir vizyonun gerçekleşmesinin ve kendi içinde anlatılanların da bir örneğidir aslında. Gerçekten ve gerçekte yaşam mümkün ve herkesin hakkı. Kendini gerçekleştirebilmek herkesin hakkı. Kitabın fark edilmesi gerekiyordu. Kapsadığı gerçeğin fark edilmesi. Evet, vizyonunu yaşayan her insan mutludur ve ben de öyleyim tabii.”
“Kaderin İpleri”
Gazeteci yazar Yasemin Candemir’in yeni yazdığı polisiye romanın konusu heyecanlı.
Kaderin kırmızı ipi ve Rachel’ın intikam hikayesi.
Annesi tarafından tek başına büyütülen, asla sevilmeyen, sevilmeyi bilmediği için yıllarca şiddet dolu bir adamın kahrını çeken ve sonunda nefretle beslediği ruhunu seri katile dönüştüren bir kadın.
O, cinayetlerini büyük bir titizlikle planlarken, hayatın onun için başka planları vardır. Kaderin görünmez ipi, hiç beklemediği bir anda onu aşka ve varlığından haberi bile olmadığı kardeşine bağlar. Ondan yıllar boyunca esirgenenler bir bir avuçlarının içine dolarken, dilemekten yıllar önce vazgeçtiği “yeni hayatı” başlar.
“Fantastik Bir Kurgu”
Yazar İpek Kocaman’ın yeni kitabının konusu da dikkat çekici.
Orta yaşlarını süren bir yazarın hayatından kesitlerle onun geçmişle şimdi arasında kalmışlığını ve hayatına nasıl devam edeceğini okurken, aynı zamanda zihninin derinliklerinden bir deftere dökülen yazdığı romanını da görebiliyoruz.
Orta yaşlarında, garip bir şekilde hayatını sürdüren Erdal Bey, kendine geldiğinde hayatının nasıl da kontrolünden çıkıp gittiğini ve zamanın dışında kaldığını görür.
Geçmişinden gelen insanların ona kucak açması ile çocukluğunun geçtiği köye dönmeye karar veren Erdal Bey, o ana kadar farkında olmadığı yazma yeteneğinin üzerine gitmeye karar verir.
Kim ne okuyor
· Sinema yazarı Mehmet Açar, Armağan Tunaboylu’nun “Cinai Tuhaflıklar” adlı romanını okuyor.
· Sinema yazarı Çağnur Öztürk, Craig Boreth’in “Hemingway’le Yemek Bir Şenliktir” adlı kitabını okuyor.
· Çevirmen, yazar Cemal Ener, Per Petterson’un “At Çalmaya Gidiyoruz” adlı kitabını okuyor.
· Yazar İbrahim Altun, Konstantin Stanislavski’nin “Bir Aktör Hazırlanıyor” adlı kitabını okuyor.
Paylaş