Jodi Picoult’tan Kız Kardeşim İçin:
Empati Kraliçesi olarak adlandırılan Picoult’nun büyük ses getiren, dünya dillerinde okurlarını bulan etkileyici romanı aileye, hayatta olmaya ve bağlılığa dair önemli bir roman. Ablasını hayatta tutmak için dünyaya gelmiş Anna proje çocuk olarak yaşamını sürdürmeyi kabul mu etmeli, yoksa kaderinin yönetimini eline mi almalı? Hayat geride kurbanlar bırakacak kadar değerli mi? Sevgi nerede başlar ve hangi noktada nefrete dönüşür? Önemli sorularla örülü bir roman.
Kobo Abe’den Kumların Kadını:
Japon edebiyatının Kafka’sı olarak tanınan Kobo Abe’nin Kumların Kadını romanı tüm dünyada hep satan listelerindedir her zaman, filmi de büyük beğeni toplamıştı. Bir ağustos günü bir adam ortadan kaybolur, çıktığı yolculuk onu kumların arasında yeni bir dünyayla, yeni bir kadınla, yeni bir hayatla tanıştıracaktır.
Yoko Tawada’dan Tokyo’nun Son Çocukları:
Dahası; güzel haber, anılarını kaleme alıyor.
Kitap, yakında çıkacak. Bir hayatın haritasını çıkarmak kolay iş değil şüphesiz. Poyrazoğlu, günün yarısında geçmişe yolculuk, diğer yarısında geleceğe yolculuk yaptığını söylüyor. “Her günü not tutarak geçiren biriyim, boşluğa ateş etmem” diyor.
Kitapta zengin hayatının bir dökümünü yapıyor aslında... Banka, gazete patronları, veznedarlar ve çay dağıtanlar, şöhretler, figüranlar, zenginler ve fakirler var. Zengin bir insan malzemesiyle hazırlanan anı kitabını şimdiden dört gözle bekliyorum.
İnce ince işlenmiş öyküler
Korona günlerinde dostlarla bol bol telefon sohbeti yapıyorum, aramıza sosyal mesafe koyduğumuz şu günlerde en doğrusu da bu sanırım.
Stefan Zweig’dan Olağanüstü Bir Gece
Çünkü, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin etkileyici hikayesi bu roman. Bir suç, devamında hissedilen ateş ve hayatta olma hazzı, uyanış. Felsefi altyapısıyla milyonlarca okura ulaşan Zweig’ın en önemli romanlarından.
Patrick Süskind’den Güvercin
Jonathan Noel’in müthiş hikayesi kısacık bir romana sığıyor. İçine kapanık bir bekçi, Paris’te bir çatı katında yaşamakta, bu katın sahibi olmaya çalışmaktadır. Ama bir gün karşısına çıkan bir güvercin, bu sıradan insanın tekdüze yaşamını altüst eder. Müthiş bir roman!
Cicero’dan Yaşlanmayı Bilmek
Çünkü bugünler tam da geriye dönüp klasikleri, eski çağın unutulmaz metinlerini okumanın zamanı. Büyük hatip Cicero’nun altmış iki yaşındayken yazdığı bu kitap bilgeliğe, yaş almaya, deneyime, genç bir dünyada yaşlı olmaya dair zamansız bir anlatı.
-Ernest Hemingway’den Yaşlı Adam ve Deniz: Çünkü bu ölümsüz eserinde Hemingway yenilgiye karşı cesareti sade ve kuvvetli kelimelerle yaşlı bir balıkçıyı başrole alarak anlattı, zamanlar üstü bir klasik!
-Margaret Atwood’dan Damızlık Kızın Öyküsü: Çünkü bu feminist distopyada Atwood belirsiz bir geleceğin tuhaf hikayesini değil, tam bugünü anlatıyor! ‘1984’ ve ‘Fahrenheit 451’ ile akraba, müthiş bir roman.
Duvarlardan Geçmek/Marina Abramović/Everest Yayınları
Marina Abramović, Everest Yayınları’ndan çıkan otobiyografisinde büyük bir açık yüreklilikle spekülatif anlarla dolu yaşamını ve cüretkâr sanatını anlatıyor, kapsamlı bir hayat muhasebesi yapıyor. Bu muhasebenin merkezinde de 60’lı yaşlarının ortasında kendisine yönelttiği çok önemli bir soru yer alıyor: “Sanat yaşamdan soyutlanabilir mi?” Abramović bu sorunun cevabını bulmak için başlangıca, yani kendisine geri dönüyor ve hafızasının derinliklerine inerek yaşamı boyunca sanatla kurduğu ilişkinin yıllara ve sayısız performansa yayılan izlerini sürüyor.
Evlilik/Jane Austen/Can Yayınları
Edebiyat tarihinin en sevilen romanlarına imza atan Jane Austen, dört kült romanından derlenen bu metinlerde, 19. yüzyıl İngiltere’sinde evliliğe neden bu denli önem atfedildiği sorusuna yanıt arıyor. İronik yaklaşımıyla, İngiliz toplumunun evlilik merakını, ailelerin, soyluların ve evlendirilmek istenen gençlerin bakışından evlilik “müessese”sini ele alıyor.
Münzevi Girişimci/Aarons-Mele/Mona Kitap
Kendi kurallarını oluşturmayı başaran Aarons-Mele internet çağında evinden çalışıyor, müşterileriyle Skype üzerinden konuşuyor, ekibiyle çevrimiçi toplantılar yapıyor. Yayımlandığı 2017 yılında Amerika’da en çok konuşulanlar arasına giren kitap, pek çok girişimciye de ilham verdi. Bu kriz döneminde okunmaya değer bir kitap...
Bernhard Schlink’ten “Okuyucu”: Çünkü “suç nedir, suçlu kimdir”i kimse daha iyi yazamadı. İmkansız bir aşk, kaçış, yakalanma korkusu öyküsü. Nihayetinde dünya edebiyatının en özel romanlarından biri.
Irvin Yalom’dan “Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi Öyküleri”: Çünkü içimize döndüğümüz bugünlerde yalnızlığa, ölüm korkusuna, her şeye rağmen umuda ve inanca dair ilham verici satırlara ihtiyacımız var.
Birhan Keskin’den Soğuk Kazı: Çünkü “Dürtme içimdeki narı, üstümde beyaz gömlek var” kadar özel bir dizeyi Türkçeye hediye etmiş bir şairin her dizesi, her kelimesi bu dönemde içimizi yıkıyor, şifa veriyor.
Afşin Kum’dan Sıcak Kafa: Çünkü yakında dizisi çekilecek kitap tüm dünyayı ele geçiren bir salgını, dilden dile bulaşan büyük vebayı, dilbilimci Murat Siyavuş üzerinden yeni bir dünyayı anlatıyor. Yerli edebiyatın son dönemde çıkan en sürükleyici romanlarından.
En sevdiğim şairlerdendir Birhan Keskin.
Metis Yayınları’ndan tüm Birhan Keskin kitaplarını satın aldım. İyi geliyor bana.
Zehrimi atıyorum.
Korona günlerinde size de yüzünüzü şiire dönmenizi tavsiye ederim.
Mecburi sosyal izolasyon günlerinde usta bir şairin dizelerine sığınmaktan daha güzel ne var!
“Sıcak Kafa”nın konusu çarpıcı: Dil ve konuşma yoluyla, zihinden zihine bulaşan bir delilik salgınının altüst ettiği dünyada, gizemli bir
şekilde bu hastalıktan etkilenmeyen tek kişi, eski bir
dilbilimci olan Murat Siyavuş’tur.
Acımasızlığıyla ünlü Salgınla Mücadele Kurumu tarafından arandığını öğrenen Murat, saklandığı kurtarılmış
bölgeden kaçmak ve yangınlar içindeki İstanbul’un gizemli dehlizlerinde hastalığın ona mirası olan “sıcak kafa”sının sırrının peşine düşmek zorundadır. Görünen o ki büyük bir macera bizi bekliyor. Özellikle koronavirüsün dünyayı sardığı bugünlerde Türk yapımı bir distopyayı hem okumak hem de izlemek ilginç olacak.
Kim ne okuyor?