Paylaş
Maximum Kart 20’nci yılını Zeki Müren’li bir reklam filmiyle kutluyor.
Film dediysem hakikaten film gibi: 2 dakika, 26 saniye.
Başından sonuna gülümseyerek izliyorum. Neden mi? Bilmem, ölümünden çeyrek asır sonra, sırf onu görmek bile mutlu ediyor insanı galiba.
Üç yerinde kıkırdadım hatta reklamın...
Biri, alışveriş yaparken gördüğü yakışıklı cansız mankene şaşırıp “Bu kim be!” dediği an.
İkincisi, yine bir yerde telefonla ödeme yapacak, o sırada telefonda konuştuğu kişiye “Kapat Nezih, kapat” diyor.
Üçüncüsüyse hani ellerini kavuşturarak yaptığı klasik bir hareketi var ya, sosyal medyadaki teşekkür emojisi gibi...
İşte onu alttan su püskürtmeli flyboard’un tepesinde yapması...
Çağlar Çorumlu iyi iş çıkarmış. İşin kalibresi “ölçü”de. Canlandırdığı Zeki Müren’i komik buluyorsunuz, gözünüzü alamıyorsunuz. Ama asla gülünç değil.
Çağlar Çorumlu zaten “Zeki Müren” rolüne şerbetli. “Arif & 216” filminde de yine onu canlandırmıştı.
Repliği hatırlıyor musunuz: “Robot muymuş efenim?”
Tek eleştirim, reklamın en sonuna koydukları “taklitler asıllarını yaşatır” bölümü.
Reklam zaten başarılı, artık bu kadarına da gerek yok diyordum ki meğer çok varmış.
Çünkü Nilgün Belgün, Zafer Algöz gibi beğenenlerin yanında, reklamı eleştiren de var: Ahmet Hakan, Barış Yarkadaş...
Halbuki Zeki Müren ne reklama ne reklamcılığa karşıydı.
Senelerce ekranlardan “bize alo” demedi mi?
Ama öyle Özdemir Erdoğan gibi durup durup Zeki Müren’e çatan insanlar değil bu görüşte olanlar.
Tam aksine, reklama “Zeki Müren hassasiyeti”yle karşı çıkıyor, Zeki Müren’in karikatürize edildiğinden, küçük düşürüldüğünden endişe ediyorlar.
Yani her iki taraf da Zeki Müren’e hürmetinden söylüyor ne söylüyorsa.
O zaman endişeli gönülleri serinletecek yanıt da yine Zeki Müren’den gelsin...
Bir söyleşisinde komedyenler tarafından taklitlerinin yapılmasına nasıl yaklaştığı, bunlara kızıp kızmadığı sorulduğunda şu cevabı veriyor “Paşa”:
“Hayır, asla kızmıyorum. Taklidi yapılan insan, var olan insandır. Aktüel olan insandır. Ayrıca naçizane arz edeyim, benim de taklit yeteneğim vardır biraz...”
“Gülünç düşürücü hiçbir şey yok”
Erkan Özerman, Paris’te 8 saatlik ameliyata girerken Zeki Müren’in yanında olan, annesine yazdığı vasiyeti bile emanet ettiği yakın dostu.
“Sizin tanıdığınız Zeki Müren bu reklamı nasıl bulurdu?” diye Özerman’ı aradım.
“Zeki Müren’le 1958’den vefatına kadar en yakın arkadaştık. Tekrar hatırlanması ne güzel. Büyük sanatçıların zaman zaman gündeme gelmesi, reklam olması, klip olması kadar doğal bir şey olamaz. Bu reklamı görse mutlu olurdu.
Rencide edici bir şey yok, gülünç düşürücü hiçbir şey yok. Çağlar Çorumlu, daha önce Cem Yılmaz’ın filminde de Zeki Müren’i canlandırmıştı. Onu da çok beğenmiştim. Şimdi aynı kompozisyonun bir devamı olarak çekilmiş bu film de.”
Paylaş