Paylaş
Çiçek’le birlikte çekilmiş bir fotoğraflarını paylaşan İzlandalı yönetmen altına şöyle yazdı:
“İki ruhun birbirini tesadüfen bulmadığını söylüyorlar... Hayatımın ışığı, belimin ateşi... Günahım, ruhum... Doğum günlerinin en güzelini dilerim, sen benim her şeyimsin...”
“Hayatımın ışığı” tamam.
“Her şeyimsin” tamam.
“Ruhum” tamam.
Hatta bir yere kadar “günahım” da tamam.
Da arkadaş “belimin ateşi” nedir?
Yakı olsan yapıştırılmaz, fıtık olsan çekilmez.
Türkiye’de Kanuni İngiltere’de öğrenci
İngiltere’ye yerleşme kararı alan Bergüzar Korel ve Halit Ergenç’in Londra’da otobüste çektikleri bir video düştü sosyal medyaya.
Karı-koca eğlenmişler, biri ön koltuğa geçmiş, öbürü arkada makara yapıyorlar.
Türkiye’de asla otobüste-minibüste göremeyeceğiniz, hatta siyah camlardan VIP araçlarının içi bile seçilemeyen insanların Batı’ya gittiklerinde sırt çantalı gezgin öğrencilere dönüşmesi ilginç değil mi?
“Tanınmamanın dayanılmaz hafifliği” olsa gerek...
A- Ali Usta B- Bafra Pidecisi...
İstanbul’un her ilçesi özel ama siz onu bir de Kadıköylülere sorun... Semtin çocuğu olduğu için biliyorum, seveni pek sever, başka yerde rahat edemez. “Kadıköy milliyetçiliği” diye bir şey var desem yeri yani. Biraz İzmir gibi.
Zaten İstanbul Türkiye olsaydı, Kadıköy onun İzmir’i olurdu diye düşünürüm hep.
Yedi tepeli “karşı”nın aksine, düzayak, orta sınıf ve sayfiye...
Artık Kadıköy’ün de bir sözlüğü var. Bir yıl önce kaybettiğimiz ünlü bulmacacı ve yazar İlker Mumcuoğlu’nun vefatından önce yazdığı “Kadıköy Sözlüğü” Yitik Ülke Yayınları tarafından basıldı. İlçenin mimarisini, tarihini, sanatçılarını, yaşanmış garip ama gerçek olaylarını merak edenlere duyurulur.
Lili Marlen türküsünü hangi radyo çaldı?
Savaş zamanında sosyal medya taramanın iç kanatan yanları gibi bazen böyle hoşlukları da oluyor. Gazeteci Hakan Cantınaz’ın hesabında denk geldim.
Savaş şarkısı olarak bilinen ama Türkiye’de birçok kişinin Attilâ İlhan’ın sözleri ve Ahmet Kaya’nın sesinden âşina olduğu “Lili Marlen” türküsünün öyküsü...
Hatırladınız mı:
“Akşam olur mektuplar hasretlik söyler / Zagreb radyosunda Lili Marlen türküsü...”
Bir Alman askerin aşkını anlatan Lili Marlen şarkısı Marlene Dietrich tarafından söylenince bütün dünyada popüler olmuş.
Ve İkinci Dünya Savaşı’nın en çetin zamanlarında radyoda her akşam 21.55’te bu şarkı çalınınca silahlar susar, karşı cephelerdeki askerler birbirlerine ateş etmeye ara verirmiş.
Attilâ İlhan’ın şiirinde anlattığı şarkı da bu.
Yalnız şarkı şiirde geçtiği gibi Zagreb (Hırvatistan’ın başkenti) değil, Belgrad (Sırbistan’ın başkenti) radyosundan çalınırmış.
İnsan içinden geçirmeden edemiyor.
Keşke Kiev radyosu bir şarkı çalsa ve bütün silahlar sonsuza kadar sussa...
Havuç’un yeni şarkısı
Onu “Çocuklar Duymasın”ın Havuç’u olarak sevdik. Yıllar içinde büyüdü, başka yapımlara geçti, arada albüm yaptı, sonra Havuç olarak diziye tekrar döndü, “Survivor”a katıldı, bütün bu süreçte de kel alaka enformasyon teknolojileri okuyordu.
Biraz “hayat kararsızı” portresi çiziyordu ki yeni şarkısı “Fırtına”ya denk geldim Furkan Kızılay’ın. Eğri oturup doğru konuşalım, olmuş.
Hem de piyasada benim diye gezen birçok şarkıcıdan çok daha iyi olmuş.
Henüz denk gelmediyseniz dinleyin, siz de hak vereceksiniz.
Bocalamaya, başka şeylerle vakit kaybetmeye hiç gerek yok, buradan yürü sen Havuç.
Paylaş