Veliler öğrencilerden daha memnun

Çocuksuz bir bekâr olarak anlam veremiyorum tabii:
Kreş yokken bu çocuklar nasıl büyüyormuş?
Bu konuyla ilgili NG Araştırma’nın ilginç bir anketi ulaştı elime. Gözlemlerimi doğruluyor. Buna göre (küsuratları yuvarladım):
◊ Okulların yüz yüze eğitime geçmesinden genel anlamda yüzde 25 çok memnun, yüzde 33 memnun. Memnun olmayanlar yüzde 17 civarında.
◊ Ayrıntıya inildiğinde öğrencilerin yüzde 47’si memnun ya da çok memnun, velilerinse yüzde 70’i...
Yani veliler öğrencilerden daha mutlu!
◊ Okulların açılmasının korona vakalarını artıracağını düşünenler yüzde 76 ama yüzde 57 okulların tekrar kapanacağına ihtimal vermiyor.

Uğur Yücel’in tuhaf açıklaması

Usta oyuncu zor, karmaşık, şak diye anlaması zor bir insan. Zekâ gerektirir; görgü, bilgi, birikim gerektirir ağzından çıkanın kıymetine varabilmek.
Hafta sonu Hürriyet Culmartesi’ye bir röportaj verdi. Söyleşiyi yapan Hakan Gence olunca karşısındakinin endazesini hafif şaşırması şaşırtıcı bir durum değil.
Ama 64 yaşındaki Uğur Yücel’in “Horoz hâlâ ötüyor” açıklamasını biraz yadırgadım doğrusu.
Üstelik kendisine tutulan böyle bir çanak da yok.
“Bu yaşta hayata bakışta neler değişiyor” diye sorulmuş.
Cevap: “Horoz ötüyor. Öttüğü sürece bakış ve algılayış değişmiyor.”
Evirdim, çevirdim; başka anlam yüklemeye çalıştım...
Dedim ki herhalde şunu anlatmak istiyor:
Hayata erkek bakış açısı değişmediği sürece insanın algılayışında bir değişiklik olmuyor.
Ama yine de bu, böyle mi ifade edilir?
Sanki 80 milyon oturduk, tek derdimiz Uğur Yücel’in horozluğu...

◊ BAK BU PERHİZ:
Modacı Raşit Bağzıbağlı, Hande Yener gibi isimlerin tercih ettiği mayo kostümlerine ilişkin, “İç çamaşırına benziyor. Bu da kalite algısını aşağıya çekiyor, basitleştiriyor” dedi. (28 Eylül)
◊ BU DA LAHANA TURŞUSU:
Yeni Gazino’da sahne alan Defne Samyeli iddialı kostümüyle Gülşen ile Hande Yener’e nispet yaptı. Yapsın, hobi olarak yine yapsın da Samyeli’nin kıyafeti Raşit Bağzıbağlı imzalı. (8 Kasım)

Aynı nakarat, hep aynı, aynı

Oyuncu Ayça Bingöl, daha ilk gençliğimden itibaren terennüm edilen, hemen her yerde geçerli ama aslında hiçbir manası da olmayan bayat bir tekerlemeyi tekrar etti:
“Doğurmaktan çok yetiştirmek önemli. Bence ebeveynlik ehliyete bağlanmalı.”
Bütün dünya, bunca ülke, bunca toplum, bu kadar zaman çözüp halledememiş, formül Ayça Bingöl’de...
Peki neye göre verilecek ehliyet?
Yaşa göre mi, eğitime göre mi, paraya göre mi?
Nice eğitimli ya da paralı ya da kelli felli insanların nasıl çocuklar yetiştirebildiğini biliyoruz. Şimdi örneklerini saydırtma bana.

◊ Gıpta ediyorum
Uluslararası anlamda ilk gerçek fetiş objemiz Can Yaman’ın doğum günü tantanasına...
Twitter’ın gündemi şahit ki yurtta, KKTC’de, dış temsilciliklerimizde ve bilumum Latin Avrupa ülkelerinde coşkuyla kutlandı.
◊ Bayılıyorum
Salih Bademci’nin üstlendiği her yeni dizi, tiyatro ve film rolünde hayranlarına yeni hayranlar katmasına...
Bir kişi de kası-kaşı-gözüyle değil; işte böyle oyunculuğuyla, yeteneğiyle parlasın ya şu memlekette...
◊ Anlam veremiyorum
İşletmeci Umut Evirgen’in eski kankası Çağatay Ulusoy’un sevgilisi Serenay Sarıkaya ile aşk yaşamasına...
İddia edildiği gibi senaryo çalma dalaşmasının (“Ben Bir Denizim-Kağıttan Hayatlar”) intikamı olabilir mi?