Paylaş
Dış görünüşleriyle ilgili olumsuz eleştirilen üç ünlü kadın:
Oyuncular Özge Özpirinçci ile Melisa Döngel ve voleybolcu Ayça Aykaç...
Özpirinçci, doğal görünmeyi tercih ettiği için kendisine “paçoz” diyen Esra Balamir’e New Yorklu sanatçı Caroline Caldwell’den bir alıntı yaparak İngilizce yanıt verdi:
“Kendinden şüphe duymandan çıkar sağlayan bir toplumda kendini beğenmek, sevmek isyankâr bir davranıştır. Sonsuza kadar isyan...”
Öyle ya herkes dört kere burun ameliyatı olmak zorunda değil Balamir gibi. Daha önce ne demişti Balamir, hatırlayalım:
“Hayatımın en büyük hatası o ameliyatları yaptırmamdı. Dört kez burun ameliyatı oldum. Çok büyük aptallık etmişim. Annem hâlâ söyleniyor, ‘Ben seni ne güzel doğurdum, ne yaptın kendine’ diye dert yanıyor...”
Böyle bir pişmanlık yaşamak yerine Balamir de kendi deyişiyle “paçoz” kalsa daha iyi değil miydi?
Voleybolcu Ayça Aykaç’ı ise nişanlısı Mert Altıntaş savundu. Takımı Vakıfbank fotoğrafını paylaşınca, altına “muşmula suratlı” yazan bir kullanıcıya şu cevabı verdi nişanlısı:
“Güzellik algınıza uymasa da benim için dünyanın en güzelidir kendisi. Çok da iyi kalplidir. Kimseyi kırmaz; eşitlikçidir, doğrudan yanadır. Çok da çalışkandır. Tanısanız böyle demezsiniz belki...”
Ne kadar ince, ne güzel bir cevap. Ama anlayana tabii. Baktım, sporcumuza muşmula diyen Fişek Deli adlı hesap hâlâ silmemiş o çirkin yorumunu...
Melisa Döngel içinse sevgilisi Sefo’nun babası Hasan Fehmi Sağır ağır sözler etti. “Bunu mu buldun, kız kıtlığı mı vardı?” paylaşımı yaptı, Sefo’nun annesi de bu paylaşımı beğendi.
23 yaşındaki bir genç kadın için alenen yapılan bu aşağılamaya Sefo’dan henüz bir yanıt gelmedi.
Hadi onun yerine ben vereyim cevabı anne-babaya, yine Sefo’nun sözleriyle:
“Seninle mezara ben / Gecemi gündüz eden / Üçü sen dört heceden / Melisa, Melisa, Melisa...”
Batuhan ile Ayşe
Oyuncu ve eski “Survivor” yarışmacısı Batuhan Karacakaya ile 6 ay birlikte olduğu fenomen sevgilisi Ayşe Aslanpay arasında video savaşları yaşanıyor.
İkisi de şiddete maruz kaldıklarını, dava açtıklarını söylüyor. Videolardan birinde Batuhan şiddet gösterdiği için sevgilisinden özür diliyor...
Öbüründe bu kez Ayşe, aslında sevgilisini kötü hissettirmek için makyajla kendine darp izi yaptığını itiraf ediyor.
Bütün bu “âşık âşık haller” bundan daha 1.5 ay önce 14 Şubat civarlarında yaşanıyor.
Durum gittikçe daha karmaşık bir hâl alıyor, herkes bundan sonra ne olacak diye merak ediyor.
Üç olasılık var.
Eğer tarafların ikisinin de aşkı bittiyse mahkeme bir karar verecek zaten.
Eğer taraflardan biri diğerine hâlâ âşıksa (ki bana öyle geliyor) o zaman durum daha zor, bu iş uzar da uzar.
Eğer taraflardan ikisi de hâlâ birbirine âşıksa onu da olsa olsa Acun çözer.
Ama çok âşık olsalar bile, tekrar bir araya gelip davaları geri çekseler bile, belli ki birbirlerine iyi gelmedikleri bir ilişki bu.
Kapı gibi tapu!
1510’lu yıllar... Padişah II. Bayezid alengirli işlere karıştığı gerekçesiyle Haremağası Hüseyin’in başını kestiriyor.
Halk arasında rivayet o ki Hüseyin Ağa kesik başını koltuğunun altına alıp bir süre yürümüş, sonra yere yığılmış.
Oracıkta bir türbe yapıyorlar ona: Sultanahmet’teki Kesikbaş Hüseyin Ağa Türbesi.
Aradan 450 sene geçiyor, Fatma Güzin Ataman bir sandığın içinde Kesikbaş Hüseyin Ağa’nın Sultanahmet’teki bir arazi ve hamama ait tapu belgesini buluyor.
Buranın miras olarak kendilerine kalması için dava açıyor. Fatma Hanım ölüyor, davayı aile fertleri devam ettiriyor.
Aradan bir 63 yıl daha geçiyor, nihayet şimdi arazi ve hamam mirasçılar üzerine tescilleniyor. Değeri 7.5 milyon lira.
Vay canına, tarihi 5 asır öncesine giden bir hukuk mücadelesi.
“Kapı gibi tapum var” derler ya, tam da o hesap.
Tek anlamadığım, haremağaları hadım değil miydi? Acaba mirasçıları nasıl oluyor?
Paylaş