Paylaş
Evdesiniz. 15 dakika sonra eşiniz de, siz de belki küçük oğlunuz da ölecek.
Öldüren büyük oğlunuz.
Şerbetlerinize siyanür katmış.
Belki kötü çocuk olduğundan değil. Hasta, sadece çok hasta. Şizofren.
“Size siyanür içirdim, 15 dakikanız kaldı” demiş.
Kendinize mi daha çok üzülürsünüz? Eşinize mi?
Yok canım, asıl küçük oğlanı kurtarmak lazım.
“Yoğurt yiyin” diye bağırmış baba. Sanki işe yarayabilirmiş gibi.
Ambulanstaki sağlık görevlilerine ne dersiniz o durumda? “Yetişin, siyanür içtik mi?” İnanmazlarsa ne diyeceksiniz?
Yapan öz oğlunuz. Kızar mısınız?
“Sen ne yaptın” mı derdiniz?
O son 15 dakikayı bağırıp çağırarak mı geçirirdiniz?
Yoksa “Hepimiz öleceğiz, hasta oğlumuz dünyada yapayalnız kalacak” diye üzülür müydünüz?
Vahşetten kurtulan küçük kardeş anlatmış: Annesinin son sözleri “Sakın abini ihbar etme” olmuş.
Babanın kız kardeşi yurtdışında yaşıyormuş. Perişan olmuş insanlar, koşup gelmişler.
O sırada kardeşinize son bir telefon açar mıydınız?
O 15 dakika nasıl bir 15 dakikadır?
Game of Thrones konusunda imza toplayacak haldeyim
Üç kere başladım, 10 dakikadan ileri gidemedim. Hitap etmeyince, etmiyor.
Evet, bütün dünyada fenomen ama benim gibi “Artık bitse bu tantana” diyenlerin sayısı da küçümsenmeyecek durumda.
“Artık final” dediler; sıktık dişimizi; ha bitti, ha bitiyor.
Şimdi de hayranlar finali beğenmemiş, yeniden çekilmesi için 800 bin imza toplamışlar.
Omuzlarım çöktü.
“Yok yeter, artık uzatılmasın” diye imza toplayacak haldeyim.
Paylaş