Paylaş
◊ İlk olarak size Türkiye’ye hiç gelip gelmediğinizi sormak istiyorum.
- Türkiye’ye hiç gelmedim ama kesinlikle ilk görülecek yerler listemde.
◊ “Empire” ülkemizde popüler bir dizi. Bir gün isterseniz, sizi burada ağırlamak çok isteriz.
- Bunu gerçekleştirecek insanlar şu anda benimle aynı odada bizi dinliyor. Arkadaşlar duydunuz beni, Türkiye’ye gitmek istiyorum.
◊ “Empire” dizisinde Cookie karakterini canlandırıyorsunuz. Karakterinizle benzerlik ya da farklılıklarınız neler?
- Benzerliklerimiz şöyle: İkimiz de inandığımız şey için savaşıyoruz. Zorlukların bizi durdurmasına izin vermiyoruz. Ailem için savaşıyorum. Onları koşulsuzca seviyorum. Onlar için yapmayacağım şey yok. Cookie de öyle. Asıl farklı olduğumuz noktaysa Cookie gerçek kürk seviyor, ben sahte kürk giyiyorum. Hayvanlara zarar verilmesine dayanamıyorum. Derileri için öldürüldüklerine inanamıyorum. Benim kendi derim var.
◊ Hayvan hakları konusunda PETA ile işbirliği yaptınız. Sizin de köpeğiniz var. K-Ball’un keyfi nasıl şu aralar?
- Gayet yerinde.
◊ Türkiye’de de zaman zaman hayvanlara kötü muamele haberleri duyuyoruz. Daha çok yakında bir papağana yapılan kötü muameleyle sarsıldık. Neler söylemek istersiniz?
- Hayvanların da duyguları var. Her biri amacı olan varlıklar. Siz bu amacın ne olduğunu anlamasanız bile, her biri bir amaçla geliyor ve yaşamayı hak ediyorlar. Onlar da birer varlık. İnsanlar gibi yavruları oluyor, yemek yiyorlar, uyuyorlar. Bence yaşamayı hak ediyorlar.
Tek tip karakterle kendimi köşeye sıkıştırmak istemem
◊ “Person of Interest” dizisindeki Carter ve “Empire”daki Cookie neredeyse zıt iki karakter. Yıllarca bir karakteri canlandırdıktan sonra tam zıddına geçmek zor oluyor mu?
- Hayır. Farklı karakterleri oynamaya bayılıyorum. Çünkü tek tip bir karakteri canlandırıp kendimi köşeye sıkıştırmak istemem. Ben bir sanatçıyım. Bir trompet sanatçısına “Miles Davis çalamazsın” demek gibi bir şey. Neden olmasın ki? Aynı aleti çalıyor.
◊ Altın Küre’de en iyi kadın oyuncu dahil birçok ödülünüz var. Bu ödüller arasında, hayatınızda dönüm noktası olan var mı?
- Sanırım SAG ödülleri diyebilirim. Çünkü akranlarınız tarafından aday gösterildiğiniz bir ödül. Bu yüzden beni en derinden etkileyen o oldu.
◊ Oyuncu olarak bir idolünüz var mı?
- Bir değil; birçok! Çünkü farklı oyunculardan farklı şeyler aldım. Bazıları geçmişten gelen oyuncular, bazıları artık yaşamıyor, bazıları hâlâ burada. Carol Burnett ile başlayalım. Sonra Bette Davis, yüzünü kullanma konusunda harikadır. Bakalım başka, Joan Crawford kesinlikle. Diahann Carroll. Debbie Allen’ı da çok severim. Ve Cicely Tyson tabii...
Pentagon’da resepsiyonistlik yaptım
◊ Howard Üniversitesi’nde öğrenciyken aynı zamanda Pentagon’da çalıştığınızı duydum.
- Pentagon’da resepsiyonist olarak çalışıyordum. Yani gizli bilgilerin olduğu bir yerde değildim. General Collins’in olduğu yerin yan koridorundaydım. Orada çalıştığım sürede, onu sadece bir kere gördüm. Kim olduğumu bile bilmiyordur.
◊ Artık biliyordur. Dünyaca ünlü bir oyuncu oldu o resepsiyonist. Son olarak teşekkür ediyor ve Türkiye’ye gelme sözünüzü hatırlatıyorum.
- Bunu söyleyip durmamız çok güzel. Ve bunu gerçekleştirecek insanlar bu odadalar ve sizi yine duydular. Evet, Türkiye’ye geliyorum!
Paylaş