Paylaş
Bodrum’da sınıf farkı olmadığını söyleyen Şevval Sam’a tepki var. Şöyle dedi ünlü müzisyen ve oyuncu:
“Bodrum’un en sevdiğim tarafı sınıf farkının çok daha az olması. İster zengin ol, ister orta halli, ister fakir... Burada eğer başını soktuğu bir evi varsa mutlaka bahçesi var. İki katlı. Büyük apartmanlar, gökdelenler olmadığı için herkes eşit koşullarda. Üç aşağı beş yukarı yakın koşullarda yaşıyor. Bunu çok seviyorum...”
Lenin bu sözleri duysa gözleri yaşarırdı herhalde. Sam, “sınıfsız” dediği Bodrum’da nerelere gidiyor, kimlerle takılıyor bilmiyorum ama seneden seneye katlanan fiyatlarla sadece zenginlerin gidebileceği bir yer olduğunu kastetmiş olmalı herkes eşit derken.
Bodrum, özellikle şu sıra tıpkı İstanbul gibi sınıf farkının en çarpıcı şekilde sergilendiği bir yer.
Hatta İstanbul’u da geç, dünya ölçeğinde sınıf farkının göze battığı bir ortam.
Yalıkavak Marina’ya bilmem kaç metrelik mega yatını çeken Türk zenginle, Rus oligarkla, Arap şeyhiyle memleketine üç kuruş para gönderebilmek için 40 derecede günde 16 saat çalışan garson, haldeki hamal, kestiği dönerle kendisi eriyen dönerci ustası bir mi Allah aşkına?
Türkbükü’nde milyon dolarlık villada yaşayanla, Gündoğan’da zibilyonluk rezidansta kalanla, Turgutreis’te dolmuştan tasarruf edip pazara yürüyerek giden emekli aynı koşullarda olur mu hiç?
Sürekli dünyanın başka lüks yerlerinde gezdiği halde muhteşem evini kiraya vermeye bile tenezzül etmeyenle, “Yüzde 25 sınırı da kalktı, şimdi kirayı nasıl ödeyeceğiz” diye kara kara düşünen aynı “sınıfsız” Bodrum’un komşuları mı?
Bir gecelik yemekli konsere kişi başı 10 asgari ücret ödeyenle... Balık tutup sofrasını şenlendirmeye çalışan...
Bir bikiniye bir araba parası bayılanla... Günde 15 saat rende yapıp domates salçası satan...
Çocuğuna jet ski alanla... Çocuğunu günlük turda çalıştıran...
Aynı sınıf olabilir mi hiç?
Bu seneki yeni trend ne biliyor musunuz Şevval Hanım, siyah çalışanlar.
Otellerde falan beşer-onar tanesini bir arada görüyoruz artık.
Herhalde Afrika’daki memleketlerini, ailelerini bırakıp Bodrum’un bu sınıfsız cennetliğinden kendi paylarına düşeni almaya gelmiş olmalılar.
Paylaş