Sevgili Farah haklısın ama sonuç değişmeyecek

Fakat tepkilerinde hakarete varan ifadeler kullanınca ceza aldılar. Mesela Ezgi Mola, hakaretten 6 bin 950 lira para cezasına çarptırıldı.

Ne korkunç değil mi?

Cinsel saldırıyı yapan davalar açıyor, saldırıya tepki gösterenler mahkemelerde sürüyor.

Bu kadınlardan Farah Zeynep Abdullah’a ikinci bir hakaret davası daha açıldı şimdi.

Dava haberini sosyal medya hesabından duyuran FZA, “Şerefsiz ve göründüğü kadarıyla bir geçim yöntemi olarak adalet sistemini kullanan Musa Orhan şimdi de bana tazminat davası açmış. Aç köpek” dedi.

Haydaa... Bu açıklamada da hakaret var!

Belli ki yine bir dava daha açılacak Abdullah’a. Haklıyken haksız konuma düşüyor.

Sevgili Farah, isyanını, kızgınlığını anlıyorum ama aynı şeyleri tekrarlayarak farklı sonuç alınmaz.

Fed10, Fed30, Fed50...

Geçen yaz Bodrum’daki bayram röportajımızda geyiği dönmüştü, “Eda Taşpınar gibi siz de kendi güneş yağınızı çıkarmayı düşünüyor musunuz?” diye sormuştum Fedon’a.

Oğlu Teo’nun çok ısrar ettiğini ama bilmediği işe girmeye çekindiğini anlatmıştı Fedon.

Mehmet Üstündağ’da okudum, bu sene çıkarıyormuş yağı.

Demek cesaretini topladı.

Koruma faktörüne göre de isim koymuştuk şişelere:

Fed10, Fed30, Fed50...

Yine öyle yapsa ya...

Kayıp bir Merve gibi havaalanında...

Kuru Otlar Üstüne filminde başrol oynuyordu, filmin prömiyeri için yönetmen Nuri Bilge Ceylan ile Cannes Film Festivali’ne gittiler.

Film bitiminde tam 11 dakika ayakta alkışlandılar.

Her şey bir rüya gibiydi ama içi içini de yiyordu bir yandan.

Festivalden koşup uçağa yetişmesi gerekiyordu ama dünden beri uçağa check-in yapamamıştı.

Nitekim korktuğu başına geldi, uçak “overbooked” idi.

Yani koltuk sayısından daha fazla bilet satılmıştı. Merve Dizdar ile birlikte üç kişi daha aynı durumdaydı.  

“Koskoca Türk Havayolları” diye başlamayın hemen, bu durum hemen her havayolunda sık karşılaşılan bir mesele.

Hatta bazen avantajınıza bile oluyor. Size bir sonraki uçakla uçmayı kabul etmeniz karşılığında yüklü bir hediye teklif edebiliyorlar. 

Merve Dizdar’ın durumu bu değil tabii. Düşünsenize az evvel Cannes’da ayakta alkışlanmışsınız, yarın setiniz var, ona yetişmeniz lazım ama... “Kayıp bir bavul gibisiniz havalimanında...”

İşte evrenin kendini gösterme biçimleri.

Bir an spot ışıkları altında zirvedesiniz, bir sonraki an gücünüzün hiçbir şeyi değiştirmeye yetmeyeceği bir araf.

Evrenin Merve Dizdar’a anlatmaya çalıştığı bir şey var, orası kesin.

Acaba durup dinleyebilmesi için ille de rötar yemesi mi lazım?

20 istedi, 80 borçlu çıktı

Bir kadın, Nuri Sesigüzel’in cenazesine katılan Mahmut Tuncer’den 20 lira istedi.

Cenaze sırasında neye uğradığını şaşırdı tabii türkücü.

Mahmut Tuncer’in konuk olarak katıldığı bütün programlarda sunucudan 20 lira alma âdeti var, malum.

Kadın da televizyonda gördüğü için kendisinden 20 lira istemiş zaten.

Ama katıldığı cenazede 20 lira verme zorunluluğu biraz tuhaf tabii.

Hani musalla, tabut, merhum, hoca...

Yine hazırcevap tarafına gelmiş türkücünün, “Asıl sende 100 lira var mı” diye sormuş kadına.

“Yok” yanıtını alınca da “Demek yüzsüzsün” diye cevabı yapıştırmış.

Galaktik yuvalama birliği

Gaziantep Havalimanı’nda pilotlar UFO gördü, bütün uçuşlar iptal edildi. Deniz Akkaya, Gülben Ergen gibi ünlüler dahil, insanlar havalimanında saatlerce mahsur kaldı. Haber dünyanın dört bir yanındaki UFO meraklılarını da heyecanlandırdı.

Önümüzde iki olasılık var:  Birincisi, uzaylılar gerçek değil. Pilotlar, cihazlar kim bilir ne tespit etti de acaba UFO sandılar... İkincisi, uzaylılar gerçek ve bizim Antep’e özel bir ilgileri var. 

Bence cevap, ikinci şık. Ve asıl sebep de yemek.

O kadar yolu yuvalama yemeye geliyor bu E.T.’ler belli. Önden lahmacun ve içli, arkadan yuvalama, en son da katmer gömüyor bunlar. Arkadaş yiyin, hatta paket ettirip Mars’a da götürün. Ama bekleme yapmayın. Al paketini, çekil sakin yere, bak orada Ay’ın karanlık yüzü var.