Selda Bağcan narsist mi?

Posta’dan Oya Çınar’la yaptığı söyleşide “Sizce hanginiz daha büyük starsınız? Tarkan mı, siz mi?” sorusuna şu cevabı verdi:

“Şimdi bak; benim şarkılarımın modası hiç geçmiyor. Şarkıları tüm dünyada bilinen, en çok dinlenen bir ben varım. (...) Özetle bütün dünyada şarkıları bilinen bir tek ben oldum. Her yerde, her ülkede varım.”

Selda Bağcan’ın mütevazı kişiliğini hepimiz biliyoruz.

Tanıyorum da söylüyorum bunu...

Ama durup durup gerçek hayattaki sindirmiş kişiliğini yansıtmayan, böyle kolayca cımbızlanabilecek laflar ediyor.

Çok sevip toz konduramadığımız için şaşırıyoruz haliyle.

Bundan bir süre önce de BBC Türkçe’ye verdiği röportajında “Sesim çok enteresan. Bulunmayan, hemen fark edilen, duyar duymaz insanların ‘İşte bu Selda Bağcan’dır’ diyebildiği bir ses, çok farklı. Kendi sesimi dinlediğim zaman da tüylerim diken diken oluyor” demişti.

Sonra da “Kendimi durduk yere övecek kadar manyak mıyım? Muhabir beni gaza getirdi” diye açıklamıştı durumu.

İşte tam da bu. Yılların deneyimli sanatçısı olarak artık gaza maza gelmemesi, söyleşinin şevkine kapılıp sonradan kendini izah etmesi gereken laflar söylememesi gerekiyor.

Bırak bunları başkaları sarf etsin senin için, insan kendi kendine söyleyince biraz, nasıl desem... Narsist kaçıyor. 

AÇIKLAMA KARNESİ

∆ Samimiyet: 10

∆ Yanlış anlaşılma: 9

∆ Hatasından öğrenmeme: 9

∆ Ses-müzik: 10

PANDEMİ GÜNLÜĞÜ

Mekânlar aşısız müşteri almak istemiyor

Salgından en çok etkilenen yeme içme sektörü oldu.

Kısıtlamalar esnese bile hâlâ kendilerini toparlayabilmiş değiller.

Dolayısıyla pandeminin seyri konusunda en duyarlı grupların başında geliyorlar.

Bugüne kadar
bilim insanlarından benzer öneriler duyuyorduk ama bir sivil toplum örgütü ilk kez bu kadar net.

Sektörün çatı örgütlerinden Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) iki doz aşı olmayanların kafe, bar ve restoranlara alınmamasını istediklerini açıkladı.

Sinema, tiyatro, konserler için de aynı şeyi öneriyorlar.

“TURYİD olarak hükümetin desteğiyle gerçekleşmesi muhtemel yeni dönem önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmak isteriz:

◊ 1 Eylül 2021’den itibaren lokanta, kafe, bar, gece kulübü, kıraathane, spor salonları, her türlü müsabaka sahaları, sinema, tiyatro, konser ve düğün ve özel davetlere katılacak misafir/müşterilerin iki doz aşıyı yaptırmış olması zorunluluğu.

◊ 1 Eylül 2021’den itibaren iki doz aşısını yaptırmaktan imtina etmiş sektör çalışanlarımızın kanun değişikliğiyle, işverenin inisiyatifinde ileri bir tarihe kadar tek taraflı bir kararla zorunlu ücretsiz izne çıkarılabilmesi durumu.”

Aşı karşıtları karşılarına kuvvetli bir grubu almış bulunuyor. Ama ücretsiz izin gibi netameli konular da birçok açıdan tartışmaya açık.

Kafasından tutup yüzüne diz atmıştı

67 yaşındaki komşusunu darp ettiği için 43 gün hapis yatan Halil Sezai, çıktıktan sonra “Kötü geçmedi bu dönem. Bu yaşadıklarımı anlamaya çalıştım. Kendimle baş başa kaldım. Bu durum vicdanınızı kötü hissettiriyor” demişti.

Büyük bir yanlış yaptı ama en azından ceza sürecini kendisi için yararlı geçirmiş diye düşünmüştüm. Yanılmışım.

Son konserinde bu olayla ilgili “Hak etti, kafam güzeldi, gerektiği şekilde de tam dövemedim, bir dahaki sefere” dedi.

Ağzından çıkanı kulağı duymuyor olmalı Halil Sezai’nin.Çünkü bu ifadelerde hem “pişman değilim” beyanı var, hem suçu tekrarlama potansiyeli hem de karşı taraf açısından tehdit.

Sıradan insanlarla kıyaslandıklarında sanatçı kişiliklerin daha rafine olmasını beklersiniz ya...

İnsan bazen hayretler içinde kalıyor.

Ay’ın karanlık yüzüne gitti ama karşıya geçemedi

Yusuf Güney, karşı yakaya geçmek istemeyen, hatta kendisini arabadan indiren taksi şoförünü telefonla çekip ifşa etti.

Gayet de iyi etti.

Bu meslek grubunun artık bir silkelenip aralarından bu tür insanları ayıklaması lazım.

Daha birkaç gün önce havalimanından kalkan taksilerin her birinin ayrı taksimetre ücreti çıkardığı anlaşılmıştı.

Fakat taksiciyi ifşa eden Yusuf Güney olunca sosyal medya aldı sazı eline.

Güney astral seyahatlere çıktığını, Ay’ın karanlık yüzüne gittiğini, orada bir askeri üs gördüğünü falan iddia etmişti ya...

“Karşıya taksi yerine astral geçseydin” geyiklerinin bini bir para.