Paylaş
Beyoğlu Kültür Yolu etkinlikleri kapsamında gerçekleşen sinema söyleşisine katılan Kerem Bürsin, kendisine “Amerika’daki setlerle Türkiye’deki setleri kıyaslarsan, aradaki en büyük fark ne” diye sorulunca şu cevabı verdi:
“Biz daha çalışkanız, disiplinliyiz. Ama onlar kendilerini bir şey sanmıyorlar desem anlar mısınız? Yani ‘dünyaları ben yarattım, burası benim setim kardeşim’ diye bağırmıyorlar.”
Haklı da bence. Mesela Keanu Reeves ayarında bir oyuncuyu Türkiye’de asla metroya binerken göremezsiniz.
Halit Ergenç ile Bergüzar Korel’i otobüste görmek isterseniz İngiltere’ye gitmeniz gerekir. Ancak Londra’da toplu taşımaya biniyorlar örneğin.
Aslında sektör içi bir özeleştiri... Şafak Sezer bu sözleri üzerine alındı, şöyle cevap verdi Bürsin’e:
“Türkiye’de öyle oyuncular, öyle kaliteli aktrisler var ki dünyaya taş çıkarırlar. 19 saat, 20 saat çalışıyorlar. Kerem Bürsin’in öyle kelimeleri kullanması için daha çok ekmek yemesi lazım.”
Dün kısaca değinmiştim, biraz daha açalım bu konuyu.
Bir kere mevzu, Türk oyuncuların yetenekleri ya da kalitesi değil.
Böyle bir şeyden bahsetmiyor zaten Kerem Bürsin.
Tam aksine Türk oyuncuların daha çalışkan olmak, daha disiplinli olmak gibi özelliklerine vurgu yapıyor.
Ama Batılı meslektaşlarıyla kıyaslandığında daha “burnu Kaf dağında” olduklarından dem vuruyor.
Bu kıyaslamayı yapmaya da hakkı var, çünkü hem İskoçya’dan Endonezya’ya, Birleşik Arap Emirlikleri’nden ABD’ye kadar birçok farklı ülkede yaşadı hem de Türk yapımlarında olduğu kadar Hollywood prodüksiyonlarında boy gösterdi.
Her iki ortamı da biliyor.
Konuşmak, fikrini, tespitlerini söylemek en doğal hakkı.
O anlamda bakarsak Şafak giderken, Kerem dönüyordu yani.
Zaten üniversite eğitimi de oyunculuk üzerine, Emerson College mezunu. Daha lisedeyken ABD genelindeki liselerarası tiyatro yarışmasında en iyi erkek oyuncu seçildi.
Yani gençliğinden beri bu işlere kafa yoruyor.
O yüzden anlayamıyorum bu üstten bakışı. “Çok ekmek yemesi lazım” laflarını.
Ayrıca neye göre, kime göre?
Uluslararası popülariteye, Türkiye’deki popülariteye bakalım... Rol aldığı prodüksiyonların büyüklüğüne, aldığı ödüllere bakalım. Instagram hesaplarına, kazandıkları paralara, her neye bakarsak bakalım...
Kerem Bürsin, Şafak Sezer’i suya götürüp susuz getirebilir.
Yine de bir tepeden bakma, bir küçük görme, “daha çok ekmek yemesi lazım” diye öteleme...
“Türk oyuncular dünyaları ben yarattım diye geziyor” derken...
Kerem Bürsin tam da Şafak Sezer’i kastediyor olmalı.
Beyoğlu konseri
Isparta Gül Festivali’ndeki konseri valilik tarafından iptal edilen Melek Mosso, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nde sahneye çıktı. Konserini verdi, şarkılarını söyledi, indi.
Ne dünyanın en mühim müzikal etkinliği oldu ne de dünya başımıza yıkıldı.
Sıradan, diğerleri gibi bir konserdi işte, geçti bitti.
Aynı şarkıcı, aynı ülke, aynı kanunlar ama bir yerde serbestken, diğer yerde sakıncalı, yasaklı.
Isparta’da da verseydi konserini, böyle gürültü patırtı olmasaydı, bu mevzu böyle gündemi işgal etmeseydi.
Ne olurdu yani?
O da aynı şekilde olup bitecekti, Allah bilir, haberimiz bile olmayacaktı böyle bir konserden.
Şahsen benim yoktu mesela, ne Gül Festivali kapsamında konserler verileceğinden ne de onlardan birinin Melek Mosso olduğundan.
Paylaş