Recep, Şahan’ı ele geçirince

Yaptığı paylaşımın ardından Enver Aysever, Hayko Cepkin, Celil Nalçakan gibi isimlerle tartışan Şahan Gökbakar, opera sanatçısı Güvenç Dağüstün’e de küfretti.

Haberin Devamı

Recep İvedik, birkaç saatliğine de olsa Şahan Gökbakar’ı ele geçirdi; ortalık birbirine girdi.

Her şey Şahan Gökbakar’ın muhalefet liderine hitaben yaptığı emir kipli açıklamayla başladı.

Birçok sosyal medya kullanıcısı gibi ünlüler de Şahan Gökbakar’ın üslubunu eleştirdi.

Ünlü komedyen bunun üzerine “Açıkla, bırak, konuş” gibi ifadeler içeren tweet’ini sildi, aynı sözleri bu kez “Açıklayın, bırakın, konuşun” gibi ikinci çoğul hitaplarla tekrar paylaştı.

Paylaşım üzerine Enver Aysever, Celil Nalçakan gibi isimlerle tartışan Gökbakar, opera sanatçısı Güvenç Dağüstün’e de küfretti.

Yaptığı hatanın farkına varmış olacak ki Amerika’dan, şuradan, buradan abuk sabuk örneklerle küfür etmeyi savunmaya çalıştı:

“Hep şunu düşünüyordum; insanlar bize aleni küfür edince biz ünlüyüz diye aynı tondan cevap veremiyoruz. Bugün bazı tanınmış arkadaşlar bana küfretmiş. Ünlü ve ünsüz arasında böyle bir kural var ama ünlü, ünlüye küfürle cevap verebilmeli. Sonra hemen ağlıyorlar ama. Aynı insanlar Amerikan talk show’larında siyasilere küfredilince bayılırlar, ‘Ne güzel, özgürlük’ derler; Robert de Niro, Trump’a sövünce yere göğe sığdıramazlar. Riyakârlık hep...”

Haberin Devamı

Sonra da sormuş Şahan Gökbakar: “18 Mayıs’ı ‘Ünlüler Küfür Günü’ mü ilan etsek?” Hayır, etmeyelim Şahan...

Bir halt ettin, şimdi yediğin bu naneyi “Küfür Günü ilan edelim” falan diyerek normalleştirmeye

çalışma lütfen.

Robert de Niro’nun, Trump’ın, Amerikan talk show’larının konumuzla, tercih ettiğin üslupla ne ilgisi var?

Küfür Günü ilan etmek falan

yerine, doğrusu şöyle bir şey olmalıydı açıklamanın:

“Arkadaşlar, seçim gündemi var malum, herkes biraz gergin. Farkında olmadan ben de kendimi bu gerginliğe kaptırmışım. Bütün bu stresin üzerine, girdiğim polemikler ya da üslubumla insanları istemeden daha da gerdiysem herkesten özür dilerim...”

Saat kur, Erkan Abi’yi ara

Koskoca insanlar nasıl böyle bir tufaya düşerler” listesine Erkan Can da dahil oldu.

İki yıl önce bir sabah erken saatte bankadan arıyormuş gibi yapıp 9 bin dolarına çökmüşler ünlü oyuncunun. Bu dolandırıcılık olaylarında kaybettiğiniz para kadar düşürüldüğünüz durum da koyuyor insana.

Haberin Devamı

“Ben bunu yiyecek insan mıyım!” gibisinden. Geçmiş olsun, üzüldüm tabii.

Ama Erkan Can’ın “Uykuluydum, bankadan arandığıma inandım” demesine de gülmeden edemedim. Tam da Erkan Can’a yakışacak bir cevap.

Bari saat kurayım da yarın sabahın köründe arayayım Erkan Abi’yi.

Belli mi olur, belki o mahmurlukla bana da bir şeyler gönderir.

Pero por qué?

Icardi ile bir birleşip bir ayrılan, bana kalırsa ne yaptığını kendisi de çok bilmeyen Wanda Nara cephesinden yeni haberler var.

Son olarak Arjantin’deki bir gece kulübünde yaptığı kalça dansı ve transparan kıyafetiyle gündem olan Wanda Yenge, modellik, sunuculuk, fenomenlik ve futbolcu menajerliğinin ardından şimdi de müziğe girmeye hazırlanıyor.

Haberin Devamı

Hip-hop ve Latin ritimlerini birleştiren “reggaeton” söylemek istiyormuş. Bir süredir ders alıp prova yapıyormuş. Bakalım Işın Karaca ne diyecek bu işe?

Biliyorsunuz, böyle bir misyonu var Işın Karaca’nın. Sektöre kimin girip kimin girmeyeceğine o karar veriyor. Daha önce şarkıcılık denemesi yapacağını açıklayan Merve Boluğur’a  “Bir sen eksiktin” yorumunu yapmıştı.

En son Kayahan’ın “Yemin Ettim” şarkısını yorumlayan Selen Görgüzel’e “Ama neden?” diye tepki göstermişti Karaca.

Işın Hanım hiç yorulmasın, onun yerine hemen deepL’layalım:

“Ama neden?”in İspanyolcası “Pero por qué?” imiş. Aynen kopyalayıp yapıştırabilir Wanda’nın bütün paylaşımlarının altına.

Haberin Devamı

Gülşah Saraçoğlu ve kulisler

Yine modacı Gülşah Saraçoğlu ve yine bir kulis...

Bu kez Mahsun Kırmızıgül’ün kulisinde ikilinin yakınlaştıkları iddia edildi. Taraflar anında yalanladılar tabii haberi. Gülşah Saraçoğlu’nun yaklaşık bir yıl önce de Deha Bilimlier’in kulisine girdiği ve üç çocuk babası, evli müzisyenle aşk yaşadığı iddia edilmişti.

Hatta bu iddialara Demet Akalın da dahil olmuş, “Ben onu uyarmıştım” demişti.

İki yakın arkadaşın arası bu yüzden açılmış, Saraçoğlu, Akalın’ın hayatını mahvettiğini, çok kızgın olduğunu söylemişti.

E şimdi bir sene sonra farklı isimler, farklı kulisler ama yine aynı terane. Madem hayatı bu kadar “mahvoluyor”, acaba Gülşah Saraçoğlu programdan sonra “kulise gitme” huyundan vaz mı geçse?

 

Yazarın Tüm Yazıları