Paylaş
Dün Hürriyet’te Burak Coşan’ın hazırladığı otellerde yılbaşı tatili haberini okumuşsunuzdur.
Yeni yıla sokağa çıkma yasağında girmek istemeyenler şimdilik faaliyetlerine devam eden otelleri tercih ediyor.
“4 gün boyunca yine evde oturacağımıza, hiç yoktan bir değişikliktir” diye düşünenler var.
Eski yılbaşı partileri, konser ve eğlenceler yok ama restoranından kafesinden, sosyal mesafeli düzenlenen küçük etkinliklerinden yararlanılabiliyor çünkü.
Oteller de buna göre paketler hazırladı. Lüks klasmanda dört gece için 6 bin Euro’ya kadar tırmanıyor fiyatlar.
Ben bunu bir tık ileri götüreyim: Oteller arasında da en çok kayak otelleri tercih sebebi.
Çünkü kayak, snowboard yapılan pistler otel arazisi içinde kabul ediliyor. Yani sokağa çıkma yasağı nedeniyle binanın içine tıkılmıyorsunuz, açık havaya çıkıp sporunuzu yapma imkânınız da var.
Oh ne güzel: Gücü-imkânı olanlar sanki hiç sokağa çıkma yasağı yokmuş gibi kayak tatilini yapabilecek.
Zaten bir dağ otelinde normalde de pistin dışına çıkıp nereye gideceksiniz? Gerisi ağaç/orman, kurt/çakal...
Uçak bileti olduğu sürece de kimse size “Nereden geldin, nereye gidiyorsun?” diye sormuyor. Kontrollerden biletinizi gösterip geçiyorsunuz.
Mesela Palandöken’deki Sway Hotel. Geçen hafta sezon açılışı yaptı. Yılbaşı paket programını sordum, 2 kişi için 12 bin lira. Kar tatiline DJ’ler ve akustik performanslar eşlik edecekmiş.
Kayak pisti kendine özel olduğu için dışarıdan kimseyi de sokmuyor. Mesela Uludağ ve Erciyes’te pistler ortak olduğu için bu yok.
İnsan kıskanmıyor değil. Biz 4 gün kapı dışarı adım atamazken, başkaları gelsin snowboard, gitsin açık hava dinletileri...
Ama şimdi kapitalizm eleştirisinin ne zamanı ne de yeri.
“Zaten kayak sevmiyorum” diye avutayım bari kendimi.
Açıklama karnesi
Hadise’nin kavgalı olduğu kardeşi Hülya Açıkgöz, “Rica ediyorum yaptığım paylaşımları Hadise ve ailemle bağdaştırmayın. Artık ailece bu durumdan çok rahatsız oluyoruz” demiş.
Neden dedi bunu?
Çünkü Hadise sevgilisi Kaan Yıldırım’dan ayrılınca sosyal medyaya şeytan boynuzlu bir fotoğraf koydu. Haliyle herkes de bunu Hadise’nin aldatıldığı için ayrıldığı imasına yordu.
Şimdi de çıkmış, “Ailemiz bu durumdan rahatsız” demiş.
Sizin ailenizi biz mi koruyacağız anlamadım ki? Madem bu kadar hassassınız, o zaman doğru ya da yanlış anlaşılabilecek bu tür hareketlerden en başta kendiniz sakınacaksınız.
◊ Samimiyet: 0
◊ İnandırıcılık: 1
◊ Gündem olma azmi: 9
Ya evde yoksan
Hülya Avşar artık sakız tadı veren kadın-erkek açıklamalarından birini daha yaptı: “Erkek çalışsın, kadın evde çocuklarını kendi büyütsün, yemeğini yapsın, kocasını karşılasın.”
Hülya Hanım bu şablonu kendisi için değil, kendisi dışında kalan kadınlar için istiyor galiba.
Çünkü sormazlar mı insana: “Arkadaş, sen evli barklı kadındın. Niye evinde oturup kocanı beklemedin de güzellik yarışmalarına koştun? Tacın bile evli olduğun için alınmadı mı elinden?”
Demeye kalmadan Coşkun Sabah’ı askerdeyken Tanju Çolak’la aldattığı haberi patladı. Avşar’ın bu söyledikleriyle yaptıklarını kıyaslayınca aklıma Orhan Gencebay’ın o meşhur şarkısı geliyor: “İçim ürperiyor, ya evde yoksan...”
Bir kitap kurdu olarak Çağla Şıkel
Yüzü koyun yere yatmış. Bacaklardan birini arkadan havaya kaldırmış. Elinde kitap...
Çağla Şıkel sosyale böyle bir fotoğraf koyunca, haliyle takipçilerden biri sordu: “Siz normalde bu şekilde mi kitap okuyorsunuz?” diye. Fotoğraf kurgusunun saçmalığı tek bir basit soruyla ortaya çıkınca da “Ya tabii” diye cevap vermek zorunda kaldı Şıkel.
Aslında tek bir basit hamle daha, şat mat: “Sebep?
Paylaş