Musti, seni Bocuk’a götüreyim mi?

Yılın o dönemi yine geldi, çattı: Birileri kostümler giyip Cadılar Bayramı kutluyor, birileri de “Nereden çıktı bu, bizim âdetimiz değil” diye karşı çıkıyor.

Haberin Devamı

En son Mustafa Sandal kızdı cadıcılara:

“Bir Pagan geleneği nasıl bize bulaştı? Ne cadısı, ne kostümü, ne şekeri, ne alaka! Görüyorum ki, ortalıkta hiçbir problem yokmuşçasına en coşkulu şekilde birileri Cadılar Bayramı’nı kutluyor...”

Mustafa Sandal bizim âdetimiz değil diye karşı çıkıyor ama yılbaşlarında gayet güzel paralara sahne alıyor.

Yılbaşı Anadolu kökenli bir şey mi? Yoo, Batı kökenli.

Ama artık Çin’den Hindistan’a, Afrika’dan Japonya’ya dünyanın farklı kültürlerinde hep beraber kutlanıyor.

Bu da onun gibi bir şey bence. Anneler Günü’nde annesinin eline öpmüyor mu Sandal? Nereden çıktı bu gün? Bodrum’dan mı?

Doğum günü, Sevgililer Günü?

Ayrıca “bizim âdetimiz değil” demek de yanlış.

Edirne’nin Keşan ilçesinin Çamlıca Köyü’nde her yıl ocak ayında geleneksel olarak Bocuk Gecesi düzenleniyor.

Haberin Devamı

Köylüler korkutucu kıyafetler giyip sokaklarda dolaşıyor, evlerin dışları korkutucu süslemelerle donatılıyor.

Belediye hoparlöründen bile korkunç sesler yayınlanıyor.

Civar ilçelerden de gelenlerle birlikte binlerce insan yiyor, içiyor, müzik dinleyip dans ediyor.

Mustafa Sandal çok isterse götürürüm onu bu yıl.  

Yani diyeceğim o ki isteyen istediğini kutlar, istemeyen de kutlamaz. Kimse kimseye karışmasın.

Koskoca memleket. Kimi, nereye sığdıramadık?

Atlardan kelebeklere İrem Derici

Önceki fiyaskoların tersine, mis gibi bir şey yaşıyordu İrem Derici.

Cem Belevi’yi götürdüğü Amsterdam gondollarına...

Kolundan tuttuğu gibi yeni sevgilisi Atakan Işıktutan’ı da götürmüştü.

At gibi âşığım” diyordu, dudak dudağa pozlar...

Ama 8 ay sürdü bu “çok vakit alan” ilişki de.

Birbirlerine vakit ayıramadıkları için ayrıldıklarını duyurdu Derici.

Aradan geçen 2 ayda yoğunluğu mu azaldı yoksa günler mi uzadı bilinmez, bir konserde yeni sevgilisiyle görüntülendi.

İlişki soruldu haliyle, bu kez anlatmadı, abartmadı, göze sokmadı: “Konuşmak değil, biraz yaşamak istiyorum. Bana minik bir alan verin. Bazı şeylere biraz alışayım. Şu kalbimdeki kelebekler biraz dursun orada.

Konuşup büyük laflar etmek istemiyorum. Güzel güzel yaşamak istiyorum...”

Haberin Devamı

Vay be! Atlardan kelebeklere...

Sonunda akıllandı galiba İrem.

İlişki dediğin şeyin dışarıya karşı değil, kendin için yaşanması gerektiğini...

Öncekine nispet etmek için değil...

Kendin ve karşındaki için yaşanması gerektiğini anlamalı

Öbür türlü eline borazan alıp “
Sevgilim var” diye bağırmak, biraz Dilan Polatvari bir görgüsüzlüğe giriyor çünkü.

Nuri Bilge Ceylan yemeği niye ısmarlamadı?

Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi “Kuru Otlar Üstüne” 308 bin seyirciye ulaşarak şimdiye kadar en çok izlenen filmi oldu.

Bence bir festival filmi için çok büyük bir başarı.

Bundan sonra en çok seyredilen filmiyse 304 binle “Kış Uykusu”...

Şimdi diyeceksiniz ki, 4 bin, 4 bin mi artıyor gişesi?

Haberin Devamı

Size bir dosttan dinlediğim işin gerçek hikâyesini anlatayım.

Nuri Bilge Ceylan, “Kış Uykusu” filminin dağıtımcısına “Bence bu film 300 bini bulmaz” demiş.

Dağıtımcı da “Bulur” deyince kallavi bir yemeğine iddiaya girmişler.

Film vizyona girmiş ama 300 bini bulmuyor. Dağıtımcı, iddiayı kazanmak için artık kalkması gerektiği halde inadına filmi vizyondan kaldırmamış, 300 bini bulana kadar beklemiş.

300 bini bulur bulmaz da kaldırmış.

Çünkü sırada vizyon bekleyen başka filmler var.

Duyduğuma göre de dağıtımcı iddiayı kazanmış ama Nuri Bilge Ceylan yemeği ısmarlamamış.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları