Kurbağaya kaç puan verirdiniz?

“MasterChef” yarışmacısı Fikret Tuğ, bu kez “Yemekteyiz” yarışmasına katıldı; sıra kendisine gelince konuklarına kurbağa bacağı pişirdi.

Yarışmacılardan bir tanesi önüne kurbağa gelince az daha baygınlık geçiriyordu.
Katıldığınız yemek yarışmasında önünüze kurbağa bacağı gelse siz ne yapardınız?
Kusa kusa sofradan mı kalkardınız, yoksa “Madem katıldık, tadına da bakıp mecbur puan vereceğiz” mi derdiniz?
Ben tuhaf yemek çok tattım. Karides, ıstakoz gibi deniz böceklerini tuhaftan saymıyorum bile.
Hepsinden tadımlık ama Rusya’da ayı eti, Fransa’da salyangoz, Finlandiya’da geyik, İstanbul’da kurbağa...
Evet, İstanbul’da kurbağa. Rahmetli Mehmet Tuna’nın mekânı Etiler Şamdan’da.
İsteyen müşteri olur diye mutlaka bulunduruyordu Şamdan’da.
Ki isteyen de olmuş. Amerikan Başkanı Obama 2009’da Türkiye’ye geldiğinde “Kurbağa da kurbağa” diye tutturmuş, yok Allah yok.
E Hülya Koçyiğit’in “Kurbağalar” filminin üstünden de 25 sene geçmiş, kadına da sorulmaz...
Bula bula bir tek Etiler Şamdan’da bulmuşlar da Başkan açlıktan ölmekten kurtulmuş.
Ben yarışmacı olsam, madem katıldım, belki bitiremem ama önüme zıkkım da gelse nezaket icabı tadar, puanımı veririm.
Zaten lezzetli olsa ne olacak, lezzetsiz olsa ne olacak?
İlk yayınlandığı 2008’den beri takip ettiğim bu yarışma insan kötülüğü üzerine kurulu.
Alışveriş, yemek pişirme kısımları sıkıcı ama yarışmacıların yemekleri tadıp puan verdikleri kısım en eğlencelisi:
“Pilavını beğendim, zaten pilav tereyağlı olur. Eti fena değildi, güzel pişmiş. Salata tazeydi, sosu kıvamında. Tatlısı değişik olmuş, hafif. Puanım 1!”
Kurbağaya ne verecek zaten? Bildiğim kadarıyla 0 verilemiyor.

Bana hâlâ bilmem kim diyolla...

“Film Gibi Hayatlar” programına konuk olan oyuncu Pelin Karahan sokakta kendisine hâlâ daha önce canlandırdığı roldeki gibi “Aslı” diye hitap ettiklerini açıkladı.
Bayılıyorum bu klişeye: “Bana hâlâ ‘bilmem kim’ diyorlar...”
E neyle hatırlasınlar seni? Atomu mu böldün, sütü mü pastörize ettin?
Ne diyeceklerdi, Einstein, Pasteur, Edison, Graham Bell...

80’den sonra evlilik

55 yaşındaki şarkıcı Teoman yaşlandığını açıklayıp 80’inden sonra evlenmeyi düşündüğünü söyledi. Ya bırak sen o işi.
Sözlensen nişanı göremezsin.
Reenkarnasyon falan varsa bir dahaki sefere artık.

Azalarak bitmiş resmen

“360 Derece” programına konuk olan Müşerref Akay, 15 yıl evli kaldığı ilk eşine şiddet uygulayarak boşandığını söyledi:
“Mahmut Tezcan’ın şirketine plak yapmıştım, sonra onunla evlendik. 15 sene evli kaldım. İkinci evliliğimi de 20 sene sonra yaptım ama o 1.5 sene sürdü. 9 sene sonra üçüncü evliliğimi yaptım, o da 1.5 ay sürdü...”
Azalarak bitmiş resmen, zaten kendisi de söylüyor:
“Ben evlilik yapamıyorum, olmuyor. İlk kocama ben şiddet uyguladım ve boşadım. O hak etti. Çocuklarımı da aldım çıktım...”
Bir insanın özel hayatını böyle samimice açıklaması çok güzel de... Şunları bir erkek söylese neler olurdu acaba? Özellikle de şu kısmı:
“Eşime ben şiddet uyguladım ve boşadım. O hak etti. Çocuklarımı da aldım çıktım...”