Paylaş
Durum biraz “Engin-Dilan Polat” sürecinde fenomenlerin ardı ardına “alınmasına” benziyor ama daha vahim: Bu kez işin içinde sadece sosyal medya figürleri değil; Serdar Ortaç, Mehmet Ali Erbil, Batuhan Karadeniz, Ersin Korkut gibi müzik, şov, futbol, tiyatro dünyasından ünlü simalar da var.
Aralarından en çok merak edilen, ifadeleri ve açıklamalarıyla öne çıkanlar, “kumar” deyince “olağan şüpheli” olanlar: Muhteşem ikili Mali ve Sortaç. Ama bu kez konu ciddi: Yine kumar, kumar ama “yasadışı” olanı.
Yakın zamana kadar yıllık 10 milyar dolar gibi bir büyüklük telaffuz ediliyordu.
Güncel haberlerde bu büyüklük artık 50 milyar dolar olarak geçiyor. İşte bu görgüsüz çiftleri falan da başımıza bela eden bu sistem.
Değirmenin dönmesi, tanıtımının yapılması, suyunun aklanması da karşımıza fenomen-ünlü-adliye koridorları üçgeni olarak çıkıyor.
Erbil’in kızı Sezin Erbil de onunla akran eski sevgilisi Gülseren Ceylan da haberi alır almaz adliyeye koşmuş.
Çünkü Mali artiz artiz takılıyor ama özünde 67 yaşında bir beden.
O hengâmede başına ne geldiğinin bile tam farkında değil. “Tutuklandım” diyebiliyor kızına.
Bunu duyunca Sezin Hanım’a fenalık geliyor. Neyse ki şimdilik sadece ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı kararı var kesinleşen.
Serdar Ortaç hakeza. Kumarın erozyonuna uğramış bünyeler bunlar. Operasyonun ilk başında adı “firari” olarak geçmiş.
Meğer eve giden polislere kapıyı yarım saat geç açmış. Nasıl yattı, ne tür bir ilacı varsa duymamış. Maddi sıkıntının yanında ağır sağlık sorunlarıyla da mücadele ediyor. Önümüzdeki şu tabloda Allah aşkına...
Eksik tek fırça “darbe”si yasadışı bahis miydi?
Çok kızıyoruz ama aslında üzüldüğümüzden
Mehmet Ali Erbil dediğiniz, Cüneyt Gökçer’in talebesi. Parlak tiyatrocu. Devlet Tiyatrosu’nda konuk oyuncu olarak başrol oynarken ‘En iyi erkek oyuncu’ ödülü alıyor. 30 film, 10 dizi... “ÇarkıFelek”in bütün dünyadaki ‘en iyi sunucu’su unvanı...
Serdar Ortaç dediğiniz... İnsanları kedi yavrusu gibi ensesinden yakalayıp, fingir fingir oynatmanın sihirli formülüyle doğmuş gibi. Elinde öyle bir sihirli değnek...
Yıllarca aynı şarkıyı tekrar tekrar yaptı fakat her biri ayrı hit, ayrı popüler, ayrı kârlı. Ama sattı savdı, hepsini masaya sürdü; o “kâr fırtınasından” elinde kala kala bir evi kaldı.
“Değişiklik olsun diye”
Serdar Ortaç uzun süredir ısrarla kumarı bıraktığını söylüyor ama Mehmet Ali Erbil durumun tam da öyle olmadığını anlatıyor bu operasyon vesilesiyle:
“Yasadışı bahis hiç oynamadım. Sadece değişiklik olsun diye Serdar Ortaç ile bir restoran açılışına gitmiştik...”
Bu işlerin “değişikliği” olmuyor işte maalesef.
Sokakta para dağıtanlar, firariler...
Her iki ünlü isim de yasadışı bahis sitelerinin tanıtım işinden maddi-manevi bir kazançlarının olmadığını söylüyor.
Oyuna getirilip Malta Adası’nda bir açılışa davet edildiklerini ve “katakulliye” getirildiklerini öne sürüyorlar:
“Ünal isimli şahıs beni kandırmaya çalıştı. Yayın davetinde bulundu. 20-25 Avro teklif etti. Kabul etmedim...”
Ah işte, “gezi-tozu-açılış-davet” diyerek böyle böyle insanlara sokulmaya çalışıyorlar.
Kumarla çok içli dışlı olmayan biri kolay kandırılabilir elbette. Fakat işin ilginç kısmı, iki anlı şanlı kumarbazın bu tufaya düşmüş olması.
Bu dünyada neyin yasal/neyin yasadışı, neyin ikram/neyin reklam olacağını bilecek tecrübedeler.
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil, Malta’da bahis oynarken çekilen görüntülerin reklam için değil, anı olarak kaydedildiğini sanmış.
Çekimi yapanların yasadışı bahis reklamlı tişörtler giydiklerini fark etmediklerini öne sürüyorlar ağız birliğiyle.
Ama diğer yandan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı an itibariyle Erbil ve Ortaç’ın ev hapsine itiraz ederek, tutuklanmalarını da talep etti.
İşin içinde firari kişilerin, sokakta para dağıtan fenomenlerin bulunduğu, dikkatimizi eksik edemeyeceğimiz yeni bir süreçteyiz.
Bakalım önümüzdeki günler neler getirecek?
Paylaş