Konserinize 8 kişi gelse ne yapardınız?
Keşke Yavuz Bingöl moraline yenik düşmek yerine böyle bir jest yapabilseymiş ayağına gelen Urfalı dinleyicisine. Çünkü ortada Mahsun Kırmızıgül gibi bambaşka bir örnek de var.
Urfa’ya ‘Şanlı’ unvanının verilişinin 39’uncu yıldönümü kapsamında bir konseri planlanan Yavuz Bingöl, Karaköprü Fuar Alanı’na sadece 8 kişi gelince konseri iptal etti.
Sahneye çıkan Bingöl, istediği kalabalığı bulamayınca alandaki dinleyicilerden özür dileyip sahneden indi.
Konser iptali son derece normal bir şey.
Biletix, Mobilet, Biletino gibi etkinlik bileti satan sitelere girdiğinizde iptal edilen birçok etkinlik gibi konserlerle de karşılaşıyorsunuz.
Sebep bazen daha kuvvetli bir alternatif olması, bazen yanlış yer seçimi, bazen de yanlış fiyat politikası.
Moral bozucu ama...
Evet, bir sanatçı için moral bozucu bir durum ama bu tür iptaller o müzisyenin değerini artırmayacağı gibi, azaltmaz da...
Fakat bu başka bir durum. Konser önceden iptal edilmemiş.
8 kişi de olsa oraya insanlar gelmiş.
Peki Yavuz Bingöl’ün yerinde siz olsaydınız ne yapardınız?
Yani her şeye rağmen oraya gelmiş o 8 kişiye nasıl davranırdınız?
Aklımda bize yol gösterebilecek güzel bir örnek var...
Geçen yaz başı Bodrum...
Yalıkavak’taki Gala Beach’in açılışı...
Mahsun Kırmızıgül konseri yapılacak.
Devasa bir yatırım... Davetliler, basın, para verip gelenler...
Yurtdışından bile insanlar var Mahsun için.
Fakat ruhsatla ilgili sorunlar olduğu, müzik yasağına takıldığı için konser verilemiyor.
Öğrendiğime göre Mahsun Kırmızıgül kuliste kıyameti koparmış organizatörlere.
Ama sonra ne yaptı biliyor musunuz?
Sahneye çıktı, “alışılmış anlamda” konser veremeyeceği için seyircisinden ve orkestrasından özür diledi...
Ve...
Çıplak sesle, mikrofonsuz şarkı söylemeye başladı.
Çıplak sesle yani sıradan bir müşterinin söylemesi gibi şarkılarını okuyor ama en ön masalar bile ancak duyuyor sesini.
Baktı olmuyor, sahneden salona indi, tek tek masaları dolaştı. Her birinde
birer-ikişer şarkı söyleyerek oraya gelen seyircisinin gönlünü aldı.
Bizim masamıza geldiğinde artık bağırmaktan sesi
kısılmıştı.
İş için orada bulunuyordum, Mahsun Kırmızıgül dinleyicisi
değilim.
Fakat hepimiz dakikalarca ayakta alkışladık sanatçının bu tavrını, bize karşı saygısını.
Hatta “unplugged Mahsun” dinlemek bambaşka, unutulmaz bir deneyime dönüştü bütün seyirciler için.
Kıssadan hisseee...
Ben Yavuz Bingöl’ün yerinde olsam oraya benim için gelen o 8 kişinin hukukuna saygı duyardım.
8 kişi bile olsalar onlar işini gücünü bırakıp seni dinlemek için oraya gelmişler...
Ya derdim ki “Toplaşın, kısa ama özel, kendi aramızda bir konser yapalım”...
Ya da derdim ki: “Arkadaşlar, sizi filanca restorana/kafeye götürüyorum, hem yiyip içelim hem de birkaç türkü söyleriz beraber...”
Keşke Yavuz Bingöl moraline yenik düşmek yerine böyle bir jest yapabilseymiş ayağına gelen Urfalı dinleyicisine.
