Paylaş
Bir noktadan bakınca haklı Fevzi Çakır. Ama bazı açılardan da yanılıyor bence.
Şöyle ki: Bir sokak hayvanları sorunumuz olduğu doğrudur. Ama onları toplayıp barınaklarda açlıktan ölmeye bırakmak başka şeydir.
Ayrıca barınaklara yemek götüren insanlar çoğunlukla salam, sucuk, sosis değil; kasapların arta kalan, kullanışsız etlerini taşıyorlar.
Hem sonra bir insana, bir hayvana, bir çiçeğe-ağaca, bir tarihi esere yürek kabarmasının, bunun için çabaya, külfete girmenin nesi yanlış?
Herkesin farklı farklı hassasiyetleri var.
Kimisi Sezen Aksu gibi okuyamayan kız çocukları için koşturur, kimisi Demet Akalın gibi evsiz insanlar için, kimisi Haluk Levent gibi depremzedeler için, kimisi İbrahim Çelikkol gibi yanan ormanlarımız için, kimisi Ediz Hun gibi tabiat varlıklarımızın korunması için, kimisi de Müjde Ar gibi sokak hayvanlarının korunması için...
Bundan daha güzel bir çeşitlilik olabilir mi? Farklı farklı bir sürü dernek, vakıf var.
Bunları birbiriyle kıyaslamak yerine, hepsine yardımı teşviktir bize yakışan. Meslektaşıma katılmadığım nokta tam da budur.
İlahi Selda Abla
Selda Bağcan konser provası sırasındaki kombiniyle dillerde. O kadar ki en sonunda açıklama yapmak zorunda kaldı: “Konser provası sırasında saçlarım Bigudi ile sarılı olduğu için başörtüsü takmıştım. Ne var bu kadar şaşıracak!..”
İlahi Selda Abla... Tamam, hiçbir zaman dış görünüşüne takıntılı bir kadın olmadın. Zaten seni böyle seviyoruz.
Ama bigudiyle takılsan daha mı iyi olurdu? Kim bilir onlar ne renkti acaba?
Giderli erkek şarkısı
Instagram’ım Lvbel-c5’in “Doğuştan Beri Haklıyım” şarkısına video çeken genç erkeklerle dolu. Çoğunlukla iki kişi söylüyorlar şarkıyı. Demet Akalın’ın kadınlar için atarlı-giderli şarkıları var ya, bu da onun erkek versiyonu gibi. Batılıların “simple stupid” yani basit ve aptalca dedikleri türden ama çok eğlenceli bir şarkı.
Dilime de fena yapıştı: “N’oluyo sana kızım? “Öl” demeler / Yaptın Insta’dan bana göndermeler / Bıraktığımda bana ‘Dön’ demeler / “Dön” demeler bana ‘Dön’ demeler... “
Sabah akşam sosyal medya paylaşımı gönderenler
Var mı sizin de böyle tanıdıklarınız? Giriyor Instagram’a ne beğenirse mutlaka size de gönderiyor. Sabahı yok, akşamı yok. O boş olduğu ve sosyal medyada vakit geçirdiği sürece siz de online olmak zorundasınız. Çat çat çat gönderiyor da gönderiyor. Bunun bir adabı, ölçüsü olmalı. Hani o kişiyi çok ilgilendiren veya ikinize çok özel bir şeyse yolla. Ama gece-gündüz beni darlama.
Bikinili protesto
Melisa Yaren Aydınalp adında bir fenomen var. Kadıköy Bağdat Caddesi’nde yaptığı bikini protestosuyla gündemde. Gözaltına alınmıştı, adli kontrolle serbest bırakıldı. Armağan Çağlayan’ın programına katıldı, şöyle dedi: “Kadınların özgürce giyinemediklerini düşünüyorum ve hatta özgürce giyindiklerinde içlerinin asla rahat olmadığını, hep bir endişeyle yürüdüklerini düşünüyorum. Bu bizim için çok önemli. Yani biz birine karşı mücadele ederken bir de kadınlara karşı mücadele etmek istemiyoruz. Korkarak yaşayamam...”
Bence söyledikleri temel olarak güzel.
Çünkü ben de kadınların dış görünüşüyle ilgili hem erkeklerden hem kadınlardan baskı gördüklerine inanıyorum. Bir kurtulamadık şundan. Bırakın, kim, nasıl istiyorsa öyle var olabilsin bu toplumda. 814 bin kilometrekarelik ülkede kimi, nereye sığdıramıyoruz?
Fakat yöntemi de bana göre değil bu protestonun.
Aydınalp’in tarzını biraz Femen kadınlarına benzetiyorum. Hatırlar mısınız çeşitli konularda çıplak protestolar düzenlerlerdi.
Sahi ne oldu onlar?
Z kuşağı fetişi
Amerikalı oyuncu Jodie Foster Z kuşağıyla ilgili çok güzel bir tespitte bulunmuş. Biliyorsunuz, bu Z kuşağı neredeyse bir fetiş halinde. Yere göğe konulamıyor. Demiş ki Foster: “E-mail yazışmalarında dilbilgisi kurallarına dikkat etmeleri gerektiğini söylediğinde, ‘Neden bunu yapayım ki, bu biraz sınırlayıcı değil mi?’ gibi cevaplar alıyorum.” Sanki kurallar bir tek eski kuşaklar için varmış gibi. ‘YürRrü’ Jodie, arkandayız!
Paylaş