Paylaş
Ivana Sert, oğlu Ateş için eski eşi Yurdal Sert’e açtığı nafaka artırma davasıyla gündemde.
Aylık 5 bin lira olan nafakanın yüzde 300 artırılarak 15 bin lira olmasını istiyor.
Olaya tepkiler çığ gibi. Hatta şarkıcı Hatice (Çarpar), bu olayla ilgili “Ticari evliliklerden midem bulanıyor. Zaten çalışan bir kadın. Ne bu erkekleri haraca bağlamak? Biraz idare ve irade...” dedi.
Davada telaffuz edilen rakamlara, şarkıcı Hatice’nin “erkek tribünleri”ne oynamasına, “idare” ve “irade” gibi uyumlu, laf cambazlığına uygun kelimelere bakıp Hatice için “Ivana’ya füze atmış” diyebilirsiniz.
Ama benim katılmadığım, hatta ciddi itiraz ettiğim birkaç nokta var. Hatice Çarpar, Ivana Sert ve eski eşi Yurdal Sert’in 9 yıllık evliliğini neye dayanarak “ticari” ilan etti bilmiyorum.
Ama söylenen lafa bakmak lazım, bir de söyleyenin kim olduğuna.
İlle de “ticari” bir hareket arıyorsak Hatice’ye ne oluyor?
Geçen yıl transparan kıyafetle çıktığı bir defilede son anda kalçasını açarak olay yaratması hâlâ hafızalarda tazeyken...
Hatta defilenin tasarımcısı Muammer Ketenci ve organizasyon şirketi defilenin akışında böyle bir hareket olmadığını, şarkıcının bunu durduk yere kendi inisiyatifiyle yaptığını söyleyerek tepkilerini dile getirmişti.
Para mevzusuna gelmeden önce şu “çalışan kadın” meselesi önemli bence. “Zaten çalışan bir kadın. Ne bu erkekleri haraca bağlamak?” diyor Hatice.
Ivana Sert başarılı bir işkadını olabilir, hatta çok iyi para kazanıyor da olabilir. Ama sırf çalışıyor diye müşterek çocuğun masrafları niçin sadece anneye ait olsun ki?
Haklı olarak diyeceksiniz ki; “Bir çocuğun ayda ne kadar masrafı olabilir ki ayda 5 bin yetmiyor, 15 bin isteniyor”...
Bu da bizim ülkemizin gerçekleriyle ilgili bir konu bence. 80 küsur milyonluk nüfusumuzda İsviçre ayarında bir zümre, bir Yunanistan, iki Zimbabve, bir de Monako yan yana yaşıyor. Olaya hangisinden baktığınızla alakalı tamamen.
Mesela Ivana Sert’in oğlu Ateş’i devlet okuluna gönderdiğini hiç sanmıyorum.
Özel okulların fiyatlarına bakınca Sert Holding’in sahibinden oğlu için 15 bin istemesi çok mu, bir de öyle düşünmek lazım.
Bir de 2013’te bağlanan 5 bin liranın bugün aynı 5 bin lira olmadığını da hesaba katmak gerek. Gün geldi, kendimi Ivana Sert’i de savunurken buldum ya...
Hayat tuhaf, bazen gerçekten çok tuhaf.
Gupse Özay’a yapılan ikinci büyük ayıp
Gupse Özay ile Barış Arduç... Dünyanın en pırıl pırıl çiftlerinden biri.
İkisi de işinde gücünde. Ne bir patırtıya ne bir gürültüye karıştıklarına şahit olduk bugüne kadar. Uzaktan bakınca insanın üzerlerine titreyesi geliyor. 6 yıldır birlikteydiler, geçen temmuzda evlendiler.
Evliliklerinde sosyal medya “Gupse’nin çirkinliği” yorumlarıyla çalkalanmıştı.
Bunu yapanların çoğunluğu da kadındı. Sonucu olmayan, kendi küpüne zarar bir haset. Sanki Gupse Özay’a çirkin deyince, hayranı oldukları Barış Arduç koşa koşa onların kollarına atacak kendini.
Şimdi bu evlilikten 2.5 ay sonra yine benzer bir ayıp yapılıyor Gupse Özay’a.
4 aylık hamile olduğu haberleri paylaşılıyor ama temmuzda evlendikleri bilhassa vurgulanarak.
Ne demek bu?
Aslında alt mesaj olarak “Evlenmeden önce hamile kalmıştı” demek.
Zaten 6 yıllık bir ilişki. En sonunda da nikâhla taçlanmış. Size ne yahu neyi, ne zaman yaptıkları; nikâha, söze, nişana ne ara karar verdikleri?
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu YASMİN ERBİL
◊ Bakın bu perhiz: Bir mekânda arkadaşlarıyla buluşan Yasmin Erbil’in, babasının sağlık durumu nedeniyle ağladığı, arkadaşlarının ona “Seni çekmek zorunda değiliz” dediği öne sürüldü. Erbil, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Ağladığım doğru ama benim öyle hakaret edecek arkadaşlarım yok” dedi. (9 Ocak)
◊ Bu da lahana turşusu: Bir eğlence mekânı çıkışında Ali Biçim’le görüntülenen Yasmin Erbil, gazetecilere “Evet, bugün de başka bir erkek arkadaşım” diyerek alaylı şekilde güldü. Babasının ağır hastalığı sorulunca “Ne yapalım, ölelim mi?” diye yanıt verdi. (3 gün önce)
Paylaş