Paylaş
◊ HAKSIZ ÇÜNKÜ: İmkânlar elverseydi, çocuk sahibi olmak çok isterdim. Olmadı, yeğen sevgisiyle avutuyorum kendimi. Allah’tan çok şanslıyız, katlanılmayacak bir tarafı yok. Siz sormasanız su bile istemez, oturduğu yerde kurur. Öyle bir çocuk oldu hep.
◊ HAKLI ÇÜNKÜ: Her şeyin en iyisini isteyen, mükemmeliyetçi insanlar için çocuk çok zor bir şey. “Saldım çayıra, Mevlam kayıra” kafasındaysanız iş kolay. Ama güvenliği, geleceği, eğitimi için falan kaygılanıyorsanız, hele bu koşullarda akıl kaçırmamak elde değil.
◊ HAKSIZ ÇÜNKÜ: Eğer insan bütün kainatın en nadide varlığıysa çocuk da insanlığın en güzel vadesi. İnsan çirkinleşiyorsa büyüdükçe çirkinleşiyor. O yüzden çocuklardan “ağlayan şey” diye bahsetmek biraz ayıp kaçıyor, o güzelliğe haksızlık oluyor.
◊ HAKLI ÇÜNKÜ: Ben de sevmiyorum uçakta bir saat uyuyabilecekken yolculuğu bana dar eden çocuk sesini, senede üç gün tatil yapacakken plajı cehenneme çeviren çocuk terörünü. Kafam almıyor, bütün huzurum kaçıyor, Allah öğretmenlerine sabır versin.
◊ HAKSIZ ÇÜNKÜ: Dünyanın bütün çocukları bizimkiler gibi değil. Biz “çocuk erkil” bir toplumuz. Elaleminki uslu uslu bilgisayarına bakıyor, koca adam gibi davranıyor. En fazla dönüyor, annesine bir soru soruyor. Akıllıca dinliyor, kendisiyle meşgul yani, sizi işgal etmiyor.
◊ HAKLI ÇÜNKÜ:Bizimkiler bağırıyor, çığlık atıyor, masa örtüsünü çekiyor, babasının burnuna peçete sokmak istiyor, sokamazsa ayrıca bağırıyor. Yetiştirme tarzımızla ilgili bir şey bence. Çocuk değil, şımarık canavarlar yetiştiriyoruz.
◊ SON NOT: Çocuk sahibi olmadığım için bütün bunlar hariçten gazel. İşin içinden farklı düşündüğünüz bir şey varsa lütfen bana yazın, burada tartışalım.
Rehber etkisi
er şey Hürriyet- Karaca iş birliğiyle hazırlanan İncili Gastronomi Rehberi’yle başladı. Ardından Michelin ve Gault Millau sökün etti.
Çok da iyi oldu, gastronomi dünyasında herkes kendini dev aynasında görmekten vazgeçti, “önümde kim var, arkamdan yetişen kim” gibi bir farkındalık yarattı.
Yoksa restoran sahiplerine, şeflerine sorsanız, herkes en iyisi, en mükemmeli.
Bu sıralamalar, bu puanlamalar, herkesi bir disipline, bir hırsa, bir yarışa soktu ki biz tüketiciler için en iyisi.
Koca koca mutfak ekipleri fazlalıklarını yontmaya, söküklerini yamamaya başladı.
Çünkü işin ucunda listeden atılmak da var.
Birçok yerli-yabancı ziyaretçi, fenomen, onların üfürmelerini değil, bu profesyonel listeleri dikkate alıyor.
The Marmara Bodrum oteli, yılların markası bölge için mesela. Restoranı Tuti de hakeza.
Aç kalsanız manzarası bile yeter ama yemekleri de çok iyi.
İncili Gastronomi Rehberi’nden dört yıl üst üste inci aldı.
Gault Millau rehberi de bunu onayladı bu yıl.
2024 Michelin Guide’da tavsiye listesine girdi.
Öyle kamçılamış ki bu başarılar onları “Biz tavsiye değil, yıldız istiyoruz” diye hırs yapmışlar.
Tuti restoranı otel bünyesinden özerk bir yapıya kavuşturmuşlar.
Başında Hakan Süve adında acayip inançlı bir şef var.
Bradley Cooper’ın oynadığı ve bu yıldız sistemini anlatan “Burnt” filmi gibi, çok çalışıyor.
Tek bir eleştirim var:
Evet, yıldız önemli ama öyle minik minik tabaklar yapacağım diye yılların lezzetlerini ve akışını kaybetmemek gerek.
Paylaş