Hülya neden böyle Hülya derdini söyle

Ekranın insanı olduğundan uzun, normaldeki halinden daha güzel ya da yakışıklı yansıtabildiği malum.
Nice yerli yabancı artisti gerçek hayatta görüp de “Bu muymuş?” diye şaşırmışlığım var.
Ama bunun tam tersi de geçerli.
Bazı insanlar var ki, onların yaydığı ışığı ne kamera tam kaydedebiliyor ne de ekran tam yansıtabiliyor. Örnek mi?
Türkan Şoray.
Yakından sadece tek bir kere, bir röportaj için gördüm. Öyle bakmışım ki kadına, gazete o fotoğrafı kullanıp “Yazarımız hayranlığını gizleyemedi” diye yazmıştı altına.
Bambaşka bir şey.
Etrafında bir haresi varmış da o gülümsedikçe başka, ciddileştikçe başka, şaşırdıkça başka renk alıyormuş gibi...
Etkisine giriyorsunuz.
Bakın böyle bir de Hülya Avşar var mesela. Filmini, programını, klibini çok izledim ama onu da gerçek hayatta canlı canlı üç kere gördüm. Sonuncusu 8-9 sene önce, çocuklar için çalışan ÇABA Derneği’nin kulisindeydi.
Parıltı saçıyordu.
Lady Gaga’yı biliyorum, Scarlett Johansson’u da biliyorum iki-üç metre mesafeden.
Aynı şey değil.
Marilyn’lere, Brigitte’lere ait bir toz var bu iki kadının üstünde.
Çok şaşırmıştım o “star tozuna”.
Ve biri o loş kuliste, diğeri sıradan bir rezidans odasında, nobran spotların altında bile... Işıl ışıldılar!

Kadının burnunu kim sildi?

Hülya Avşar’ı uzun zaman sonra “Masumiyet” dizisinde izliyoruz ekranda.
Daha doğrusu izlemeye çalışıyoruz.
Çünkü geri kalan bütün oyuncular normal. Yani net.
Ama Hülya Avşar’a öyle bir filtre yapılmış ki kadının burnu yok.
Gece koridorda görsen besmele çekersin.
Bütün çizgiler, ifadeler, yaşanmışlıklar silinmiş. Yapay zekâ robotları, ruh gibi oluyor ya... Ona benziyor.
Böyle arayüz gibi bir görüntü.
Herkesin dikkatini çekmiş, TT oldu. Millet deli gibi caps falan yapıyor.
Eğer bu talep, ekipten gelmişse o kolay:
Bir dahaki bölüm kaldırırsın filtreyi, olur biter. Ama bu talep Hülya Avşar’dan geliyorsa o fena işte.
İç burkar.
Zamansız bir kadının zamanla kavgası gibi.

Evet, yama var hayır, utanmıyorum

Müzisyen Suavi’nin eşi Gönül Yılman Saygan kızının evde dans ederken bir videosunu paylaştı.
Görüntülerde çocuğun kot pantolonu yamalı olduğu takipçiler etmedik laf bırakmadı.
Gönül Hanım paylaşımı kaldırabilirdi. Yahut “O şimdi moda” gibi açıklamalara girebilirdi.
Hiçbirini yapmadı, şunu yazdı Twitter’dan:
“Kızımın pantolonunda yama var diye mesajlar aldım. Evet, yama var. Hayır, utanmıyorum. Kızımın birçok pantolonunda yama var, çünkü hızla eskitiyor ve yırtılan pantolonu atmak yerine yama yaptırıp yeniden giydiriyoruz. Hem terziler kazanıyor hem biz.”

AÇIKLAMA KARNESİ
◊ Komplekssizlik: 9
◊ Ebeveyn bilinci: 9
◊ Çocuk yetiştirme: 10
◊ Tutumluluk: 9
◊ Toplumsal dayanışma: 9

Bahar Candan ile John Lennon’ın ortak noktası

Klasik anlamdaki ünlülerin hayranlarının tacizine, darbına uğradığını biliyoruz.
Bu işin şahikası The Beatles’ın kurucusu... Kendisini gerçek John Lennon zanneden hayranı/takıntılısı Mark David Chapman tarafından öldürdü.
Üstelik daha birkaç saat önce kendisine imza vermişti.
Aradan yıllar geçtikten sonra artık sosyal medya ünlülerinin de benzer bir takipçi tehdidiyle karşı karşı olduğunu anlıyoruz.
Moda ikonu Bahar Candan, Uludağ’da daha önce karşılaşmadığı, hiç tanımadığı biri tarafından saldırıya uğradı.
Yüzüne 10 dikiş atıldı.
Üstelik daha birkaç saat önce kendisiyle fotoğraf çektirmişti.
John Lennon’dan günümüze çok değişti.
Şöhret bireyselleştikçe, büyük bedelleri de küçücük hayatlarımıza kadar giriyor işte.