Paylaş
Sürücü Erdal Unal da onu gideceği yere kadar götürdü.
Şarkıcının motosiklet tepesinden çektiği videoda ikisi de çok eğleniyor görünüyor.
O sırada kasksız olmaları büyük faul tabii ama...
Gençlik aşısı gibi Hande Yener. İnsan gülümseyip “Bravo ya” demeden edemiyor.
Bu, hikâyenin bizim payımıza düşen kısmı.
Siz bir de Erdal’ın havasını düşünsenize:
“Bir gün yine yolda gidiyorum, Hande Yener otostop çekti...”
Bari kadın ve çocukları kurtarsak
Afganistan’ın ilk kadın belediye başkanı Zarifa Ghafari, Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinin ardından sosyal medyada şöyle yazdı:
“Ben ve ailem için yardım edecek kimse yok. Gelecek ve beni öldürecekler. Ailemi bırakamam. Zaten nereye gideceğim ki?”
Sadece o değil. Kadın yönetmenler, aktivistler, devlet memurları, 15 yaş üstünde, Taliban askerlerine çocuk gelin yapılacak genç kızlar... Hepsi tehlike altında.
Türkiye’de çalışıp kuruşuna bile dokunmadan başlık parası biriktiren bir Afgan genci alelacele ülkesine dönmüş.
Çünkü ailesi “Dön evlen, yoksa nişanlını Taliban askerlerine verecekler” demiş.
Tamam, sınırlarımızı kapatalım, başı boş kitleleri ülkemize sokmayalım ama...
Böyle insanlar için bir yardımımız olamaz mı?
Uçaklarımız hâlâ Kabil’e gidip geliyor.
Biz de Kanada gibi 20 binlik bir kontenjan oluşturamaz mıyız?
En azından bu özel durumdaki kadın ve çocuklar için.
Aykırılığın heykeli
Pandeminin en zor, en aşısız günlerinde ısrarla maske takmıyor, üst üste cezalar alıyordu Merve Boluğur. Soranlara da “Benden hastalık bulaşmaz, sağlık bulaşır” diyordu.
Şimdi insanlar rahatladı, (daha çok erken olmasına rağmen) maskeler fora ya...
Merve’nin maske takacağı tuttu. Taksın, taksın tabii; bu onu da başkalarını da koruyacak.
Koruyacak da...
Aykırılığın heykelini diksek Merve gibi bir şey olurdu herhalde.
Hadi bunları tatlı birer anı olarak hatırlayacağımız günler gelsin artık.
#KollarıSıvayalım
Kadının “centilmen”i
Evlilik programlarının havası sönünce hemen her kanalda bir reality show başladı. Gerçek hayattan kesitler sunuyor, çözüm bulmaya çalışıyorlar.
Bu trendin lokomotiflerinden biri de Ece Üner’in Kanal D’de yayımlanan “Susma” programı.
Fakat ilginç bir şey oldu, reyting konusunda “rakibesi” olmasına rağmen Müge Anlı, programına yeni başlayan Ece Üner’e “hayırlı olsun” çiçeği gönderdi.
Budur! İşte ekranlarda görmek istediğimiz rekabet, işte kadın rekabetinin centilmen yanı.
“Centilmen”, aslında erkeğe gönderme yapan bir kavram. Kibar, nazik adam anlamında.
Vaktiyle ne yanlış konulmuş değil mi? Çünkü erkeklerin kadınlardan öğreneceği çok şey var.
Sansür değil çiçek
Öyle bir kamplaşma ve niyet okuma yaşıyoruz ki artık kolayca açıklanabilecek teknik ayrıntılar bile polemik konusu olabiliyor.
İşte en son örneği:
Dünkü Kelebek’te genç bir müzisyenimizin Avrupa’daki başarısını duyurduk. Amsterdam’daki müzik okulu Codarts’ta trompet eğitimi alan Serenad Bayraktar eylülde Hollanda konserlerine başlıyor. Genç müzisyenin kullandığımız fotoğrafı çiçekler önünde çekilmiş, bacak bacak üstüne atılmış bir poz.
Fakat kadrajlama yapılınca önündeki çiçekler tam çıkmamış.
Bunu bile sansür diye yorumlayanlar oldu. Güya Kelebek, fotoğrafta genç kadının bacaklarını kapatmış.
El insaf. Olacak iş mi?
Çünkü aynı sayfada, hemen üstünde Hande Yener’in tabu yıkan kıyafetiyle Kuruçeşme konserinden fotoğrafı var.
Bunu iddia eden grafikten, tasarımdan anlamayan biri olsa amenna. Bir de gazeteci olunca izahı insana daha ağır geliyor.
Paylaş