Paylaş
Üç sene önce üç gün, üç geceyi parasız, telefonsuz, çevremden hiçbir yardım olmadan sokaklarda geçirmiş, gazete için bir dosya hazırlamıştım.
Öyle insanlar tanımış, öyle etkilenmiştim ki hâlâ aklımdan çıkmıyor.
Bazılarını sonradan evimde ağırladım, bazısına iş bulduk, aralarından hâlâ görüştüklerim var.
Üzerinde bir çatı olmadan uyumak/uyuyamamak ne demek o zaman anlamıştım: Uykusuzluktan ölseniz bile, gündüz ya da gece, saat kaç olursa olsun asla derin uykuya dalamamak...
Ya bir köpek gelip kokluyor, sıçrıyorsunuz...
Ya bir müptela dadanıyor, asla güvenemiyorsunuz...
O sert banklara kurban olayım, yeter ki herkesi dışarıda tutacak bir kapısı, kilidi, damı olsa...
Şimdi koronadan dolayı #evindekal kampanyası var ya...
Aklıma yine o insanlar geldi. Umarım duymuyorlardır kampanyayı.
Onlara ulaşmıyordur telefondan, televizyondan.
Çünkü bütün şımarıklıklarımıza rağmen gerektiğinde kampanyaya uyacağımız bir hanemiz var.
Ya olmayan ne yapsın?
Gücünüzün asla yetmeyeceği bir kampanya başlasa, mesela #SeyşellereGitTürkiye...
Kendinizi nasıl hissederdiniz?
İstanbul’dan iki adres
◊ Çorbada Tuzun Olsun: Yemek pişirip Taksim ve civarındaki evsizlere dağıtıyorlar. corbadatuzunolsun.org
◊ Bedri Usta: Kebapçı zincirinden artan yemekleri Anadolu Yakası’nda, Fikirtepe civarında dağıtıyor. bedriusta.com
Sakın kanma
◊ Serenay Sarıkaya kardeşime:Cem Yılmaz, paso spor salonlarında falan zayıflıyorum havası yapıyor ya... Sakın inanma, Defne Samyeli’yle başladığında da aynıydı, sonra saldı...
◊ Ezgi Mola ablama...
Koronadan dolayı iki kiracından bu ayın kirasını almayacakmışsın ya...
Ola ki evden çıkmak isteyen olur falan, ilk benim haberim olsun: sozbey@hurriyet.com.tr
Sosyal yalancılar
Hesaplarına baksanız duyar kasıyor, kıyameti koparıyorlar.
“Aman niye sokağa çıkıyorsunuz da, yok sorumsuzsunuz da, yok katilsiniz de...”
Öğleden sonra bir bakıyorsunuz; Bebek sahilinde yürürken, arabayla üç-beş tur atarken, hayranlarıyla selfie çekerken sobeleniyorlar kameralara.
Örnek çok.
Alfabetik iki-üç örnek verelim:
Demet Akalın, Demet Şener, İbrahim Kutluay, Selami Şahin...
Ya olduğun gibi görüneceksin, ya göründüğün gibi olacaksın.
Ne yaparım senden sonra?
Mal aldığımız, mal sattığımız; turist yollayıp aldığımız dünyanın bütün büyük ülkeleriyle ticaret, turizm, sözleşme, sipariş ne varsa durdu.
Yeme-içme, ulaşım, otelcilik, eğlence...
Kuaför, sinema, hamam, sauna...
Hepsi, hepsi pert.
Diyelim ki bilim insanlarının söylediği gibi mayısta havalar ısınınca korona tamamen el ayak çekti.
Asıl mesele ondan sonra.
Biz bu zararı nasıl kapatacağız, kayıpları ne kadar zamanda telafi edeceğiz?
Paylaş