Paylaş
Konu deprem ve afetzedeler olunca akan sular duruyor. Herhangi bir konserin, gösterinin, etkinliğin gelirinin depremzedelere gönderileceğini öğrenince onu duyurmak, desteklemek için elimden gelini yapıyorum.
Böyle zor zamanlarda sosyal sorumluluk her şeyden öncelikli.
En son İstanbul’da konser veren Johnny Depp yaptı benzer bir şıklık. Üyesi olduğu Hollywood Vampires grubuyla İstanbul’da verdikleri muhteşem konserin gelirini depremzedelere bağışladıklarını açıkladılar.
Bu güzel jesti ben de “Vampirlere kocaman bir bravo” başlığıyla yazdım.
Yalnız şöyle bir durum var:
Bu bağış haberleri etkinlikten önce gayet güzel servis ediliyor, köpürtülüyor ama etkinlik bittikten sonra bir daha ne ses ne seda...
Konsere kaç kişi gitmiş, hangi kategoriden, kaç bilet satılmış, toplam hasılat ne kadar, bunun ne kadarı bağış olarak ayrılmış, nereye yollanmış? Yolladıysan hani belgesi/faturası?
Depremin ardından “Richard”ı sahneye koyan Okan Bayülgen, oyunun gelirinin depremzedelere ayrıldığını söyleyip bağış matematiğini şöyle anlatmıştı:
“Gelir paylaşımı yapıyoruz. Yani emekçilerin paralarını ödüyoruz, ondan sonra kendi kârımızdan vazgeçiyoruz. Yaptığımız şey bu...”
Bayülgen’in sözlerinde şöyle bir mantık var: Tabii ki konserde emeği geçen ışıkçının, sesçinin, şoförün, temizlikçinin hakkını bağışlayamazsın.
Onun ücretini ödersin, canı çok istiyorsa gider kendi bütçesinden kendisi yapar bağışını. Elbette ki bu tür masraflar düşüldükten sonra elde kalan miktar bağışlanacak.
Ama işte o oran nedir? “Konserin geliri depremzedelere” derken tam olarak neyi kastediyoruz?
Toplanan paradan masraflar düşülürken hangi kalemler masraf olarak görünüyor? Yoksa göstermelik bir bağış yapıp deprem dayanışmasını sömürmeye çalışanlar da oluyor mu arada?
Yakın bir örnek olarak Johnny Depp’in de sahne aldığı “Hollywood Vampires” konseri takıldı aklıma. Konser gayet başarılı şekilde yapıldı, bitti. Ama üstünden iki gün geçmesine rağmen toplanan yardımın ne kadar olduğu konusunda bir açıklama yok.
Etkinliği düzenleyen İstanbul Life Park yetkililerine sordum, yanıt bekliyorum.
Bağış makbuzu gelince buradan herkesle paylaşacağım.
Okan da vampir oluyor
Hollywood Vampires demişken... Konsere giden ünlüler arasında imajıyla en dikkat çeken kişi Okan Bayülgen olmuştu. Punk modeli kestiği saçlarıyla “Son Mohikan” benzetmeleri yapılmıştı Bayülgen’e. Meğer bu imaj yakında sergileyeceği yeni rolü içinmiş ve öğrendiğime göre Bayülgen bu sefer Drakula’yı canlandıracakmış. Drakula rolü için en son Nicolas Cage dişlerini kestirmişti. Okan saçlarını kestirmiş çok mu?
Kim bu Anitta?
Şampiyonlar Ligi finalinde konser vermek için Türkiye’ye gelen Anitta, İstanbul’da çektiği videolarıyla gündemde. Önce Kapalıçarşı’da çektiği bir video düştü ekranlara. Anitta önde yürüyor, arkasından biri onu çekiyor, o sırada insanların bakışlarını, laf atmalarını kaydediyor.
Kendi kendine çekse iyi. “Bir kadın olarak Türkiye’de alışveriş” başlığıyla 64 milyon takipçisiyle paylaştı bu videoyu.
Sonra Boğaz’da çekilmiş tangalı dansını gördük Anitta’nın.
Görüntülerden anladığım kadarıyla Boğaz’da bir yer. Sanırım lüks otellerden birinin sahili. Bu sefer de dansına şaşıran turistleri ve gelip geçen teknelerden kendisine bakanları paylaştı.
Demet Akalın bile şaştı kaldı:
“Vallahi ilk kez duydum. Asla tanımıyorum. Kapalıçarşı’daki beyler de tanımıyordur...”
Peki kimdir bu Anitta, niçin İstanbul’a gelmiştir ve Boğaz’da niçin tangasıyla arzı endam etmektedir?
Gerçek adı Larissa Macedo Machado. Rio de Janeiro’nun yoksul Honório Gurgel mahallesinde büyüdü.
Şarkıcılık, dansçılık, oyunculuk ve sunuculuk yapıyor.
Çok güzel kadın. 2013’te çıkardığı ve YouTube’da 130 milyon tıklanan “Show das Poderosas” şarkısıyla ünlendi.
2017’de Billboard tarafından “Dünyanın en etkili 15’inci sanatçısı seçildi. 30 yaşında. Çektiği videolarla bizi dünyaya fena madara etti ama Anitta’cığım yaa... O vücutla, o boy pos ve o güzellikle tanga giyip dans edersen dünyanın neresinde olursa olsun şöyle bir dönüp bakar insanlar.
Bunda bu kadar şaşıracak bir şey yok:
Kumral saçlarından sen suçlusun!
Paylaş