Çok güzel hareketler bunlar 

Son birkaç gün içinde üst üste gelen üç samimi açıklama ve insana “Oh be” dedirten üç özgüven abidesi...

Haberin Devamı

◊ Şoray Uzun: Sosyal medya ahalisinin Amerikalı iş insanı Elon Musk’a benzetip caps’ler hazırladığı oyuncu,
Kanal D’deki “2. Sayfa” programına bağlanıp “Bence benden hem daha yakışıklı hem daha karizmatik” dedi. Bunu, sıfır kompleksle bu rahatlıkta kafadan söyledikten sonra yaptığı meydan okumanın altına imza atmak da boynumuzun borcu olsun: “Elektrikli araban falan olabilir Elon ama sahne üzerinde seni tanımam.”
◊ Demet Akalın:
Çok eleştirilen “Mihriban” performansı için hiç kıvırmadı, çuvaldızı kendisine düşmanının bile batırmayacağı sertlikte sapladı: “Eleştirenler haklı. Sadece o türküyü değil, diğer şarkılarda da kendimi beğenmedim. Üç aydır evde mal gibi oturdum, malak gibi yattım. Aylar sonra ilk konsere çıkınca da sonuç bu oldu.” Bu kadına yaptığı birçok şeyden ötürü kızabilirsiniz ama dobralığına laf yok.
Nokta. 
◊ Cem Yılmaz:
Babasının Babalar Günü’nü yanlışlıkla bir pazar önce kutladığını yazdı sosyal medyada.
İşin komik tarafı, kendi oğlu da aynı gün, aynı yanlışı kendisine yapmış. “Sonra Babalar Günü’nün haftaya olduğunu öğrendik. Mis gibi kafalar, kuşaklar boyu...” diye dalgasını geçmiş durumla.
Cem Yılmaz’ın kendisiyle hunharca kafa bulması yeni değil. Ama belli ki artık oğlu Kemal’i de sık duyacağız bu neşeli anekdotlarda.

Haberin Devamı

Şehirde ünlü kalmadı herkes çiftliğe kaçıyor

Burak Hakkı, Gelibolu’da çiftlik aldı. Salgın sürecini nişanlısı Hara ve annesiyle burada geçirdi. Dokuz tavuğundan yumurta alıyor, tarla sürüyor. “Oyunculuğu bırakmadım, iş oldukça İstanbul’a gidip geleceğim” diyor. 
Yılmaz Erdoğan’ınki Köyceğiz’de. Organik tarım yapıyor. Komşusu Özgü Namal. O da tavuk yetiştiriyor.
Kıraç, Beykoz’da 17 inek besliyor.  
Müge Boz Kazdağları’nda, Aslı Tandoğan Riva’da bahçe işleri yapıyor.
Hayko Cepkin zaten altı senedir Selçuk’taydı. Özlem Tekin ha keza, yıllardır köy kahvesine atıyla gidip okey oynuyor.
Azra Akın evlendikten sonra İpsala’ya yerleşti, meyve bahçesi var.
Neslihan Kozanoğlu Çatalca’da saksılara soğan ekiyor.  
Göksel bile karantinada Muğla’nın bir köyüne yerleşti, “Bu köy benim hayal ürünüm, yaşadığım her şey de o rüyanın içinde geçiyor sanki” kafalarında.
Hülya Avşar, Riva’daki arazisine çiftlik evi yaptırıyormuş. 
Tamam, Türkiye’deki ünlüler dünyasının öteden beri bir “Dallas” havası vardı ama pandemide işin ucu iyice kaçtı.
İnsan memleket tarımı kalkınıyor diye sevinmeden edemiyor ama korona bittikten sonra biz bunları geri nasıl toplayacağız?  

Haberin Devamı

Gamze Özçelik’in ödülü

Canlı olarak tek bir kere gördüm. 15-20 sene önce. Tutulup kaldığımı hatırlıyorum: Gördüğüm en güzel kadınlardan biriydi.
O zamandan beri takip ederim.
Güzelliği hiç değişmedi.
Kendi yarasını sardığı gibi dünyanın dört bir yanındaki yardıma muhtaç çocukların yaralarına merhem oluyor.
Başka kimsede hissetmediğim tuhaf bir samimiyeti var. Hiçbir şeyi altyazılı, şov amaçlı ya da bir yerlere mesaj amaçlı yapmıyor, o yüzden inanılmaz saygı duyuyorum.
Tutulup kalıyorum.
Şimdilerde ödüller falan alıyor ya...
Bence hiç ihtiyacı yok. 
Bazıları bu dünyaya zaten ödüllü geliyor:
İç güzelliği.

Yazarın Tüm Yazıları