Paylaş
Popüler tatil mekânı Çeşme sezonu açtı. Tatil için rotasını Çeşme’ye çevirenleri hareketli, lezzetli, eğlencesi bol bir sezon bekliyor.
En yeni: Avlu Alaçatı
North Pier’s Avlu Alaçatı geçen cumartesi alayıvala ile tıklım tıkış açıldı; Serra D’Autry partisi, Danna Leese konseri, şovlar, dansçılar! Aslında 10 yıllık bir İzmir markası: Pier’s. Alaçatı’nın ‘ufacık tefecik’ işletmeleri arasında devasa bir mekân. Avlu, lounge, chef table gibi bölümleri var ve bunlar palmiye ağaçları ve su duvarlarıyla birbirinden ayrılıyor. Alaçatı’nın bohem ruhu için ‘fazla şık’ olduğu doğrudur ama güzel mi? Evet, güzel. Belli ki yazın ‘mutlaka görülmesi gerekenler’ listesinde olacak. Şef Caner Tübek geleneksel lezzetlerden deniz mahsullerine kadar döktürmüş. Yalnız söylemeden geçemeyeceğim, o lezzetler bu servisle sunulmaz. Garsonlar canla başla çalışıyordu ama o kalabalığa yetişmeleri mümkün değil. Sezon dediğiniz topu topu 2 ay, bu kısacık süre servis hatası affetmez.
En popüler: Momo
Zirve asla değişmiyor, kimse üstüne çıkamıyor. Şehirden kaçan ünlülerin karaya vurduğu sahil burası. Müdavim saymayı severim; hani gittiğinizde kimleri göreceksiniz diye. Aklınıza gelen herkesi koyun. Akşamüstü partilerinde Mikonos’un ünlü DJ’i Valeron var.
En iyi müzik: Isla
Yeşillikler içinde, bambaşka bir adaya girmiş gibi oluyorsunuz.
O yüzden adı Isla, İspanyolcada ‘ada’ demek. Her cuma Jungle Beats adı altında yabancı DJ’ler getiriyorlar, dünya müziğinin Çeşme’deki temsilcisi. Şöyle tarif edeyim; başka mekânların işletmecileri bile eğlenmek için oraya gidiyor. Yemekler de şahane ama şu saçma sapan mıcır zeminden vazgeçemediler gitti.
En güzel: Cabbar
Aslında Nişantaşı’nda bir ocakbaşı. Fakat Alaçatı’daki yazlık şubesi öyle bir konumda ki bence bütün Çeşme’nin en güzeli. Sörf koyunun tam karşı ucunda, tek tabanca. Güneş batarken 1.200 kişi aynı anda kebaba çöküyor, sonra Türkçe müzikte ‘eller havaya’ oynuyor.
En tıklım: Boop
İstanbul Kuruçeşme’de de şube açan Boop, Ezgi Mola’nın kocası Mustafa Aksakallı’ya ait olduğu için oyuncu camiasının vazgeçilmezi. Türkçe-yabancı çalan gece kulübünün etrafındaki sokaklarda bile araba park edecek yer yok.
En balıkçı: Horasan
Ferdi Baba’yı falan büyük solladı, deniz mahsulü deyince bütün parmaklar oraya dönüyor. Hiç itirazım yok, tamam ama önümüze pişmemiş pirinçleriyle bir sarma geldi, bildiğiniz kum torbası. Muhtemelen o günlük bir kazaydı ama dikkat!
En etçi: Ortaya
Evet, mekânın adı Ortaya. Fakat pirzolası ve dil söğüşü için kavga çıkarırım, ortaya falan koymam. Bu arada yeni bir tartışma açmak istiyorum: Pirzola soslu mu olur, sossuz mu? Ben de çoğunluk gibi ‘asla sos olmaz’cıydım. Büyük sarsıldım.
En eğlenceli: Korto
Kimsenin İstanbul’a getiremediği Tezgâh diye bir grup çıkıyor, inanılmaz sahneleri var. Duyulmayan kısımsa şu: Korto’da ‘Üst Kat’ dedikleri bir teras var. Alt katla tamamen ayrı kafada ve sakin. Tabelasız, Instagram’sız olduğu için her yerde baskın olan Almancılar henüz keşfetmedi.
Paylaş