Paylaş
Koca koca hükümetler şaşırmış.
Herkes karanlıkta elleyerek fili tarif etmeye çalışıyor. Saatler içinde rakamlar, oranlar değişiyor, dün konuşulmayan şeyler bugünün doğal gündemi oluyor.
Herkeste tefritle değil belki ama “tedbirle ifrat” arasında gidip gelen bir şaşkınlık hali...
Sevgili Cengiz Semercioğlu da çıkmış, bizzat isimlerimizi sayarak beni, Ertuğrul Özkök, Hıncal Uluç ve Onur Baştürk’ü suçlamış.
Biz hayatın aynen devam etmesini savunuyormuşuz.
Diğerleri isterlerse kendilerini izah ederler.
Ama ben kendi adıma ben böyle bir şey söylemedim, “koronayla yaşamaya alışmamız lazım” dedim.
İkisi çok farklı şeyler.
Çünkü evde birkaç günlük kar tatilinden bahsetmiyoruz, belki aylarca sürecek.
Cengiz Semercioğlu dün öyle bir döktürmüş ki sanki kendisi en az üç korona krizi atlatmış deneyimli bilge, biz de laf dinlemeyen yaramaz çocuklar...
Bir de “Savaş’la Onur bara çıkamadı” diye yazmışsın...
Aşk olsun, sence gerçekten tek derdimiz bara çıkmak olabilir mi?
Niçin böyle lanse ediyorsun?
Karantinadan kaçsan nereye kaçarsın?
Seydişehir’de iki kişi karantinadan kaçmaya çalıştı. 5 yaşındaki kızından şüphelenilen baba, kızını hastaneden kaçırdı. Konya’da da umreden dönenler gözlem altına alındıkları yurdu terk etmek istemiş, polisle arbede yaşanmış.
Bu tür hareketlere kalkışanlara 1 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Ceza bir yana anlaması zor olan şu: Hayır, karantinadan kaçırsan nereye kaçıracaksın?
Dışarıda kendini ya da hastanı daha iyi tedavi ettirme şansın, imkanın var mı ki?
Açık hava tımarhanesinde bugün...
◊ 56 yaşındaki İzzet Yıldızhan açıklama yaptı: “Ben 20 yaşında bir kızı sevebilirim. Ama kızımı 20 yaş büyük birisine vermem.”
Bu nasıl bir tartıdır? 36 yaş fark, 20 yaş farktan daha hafif...
◊ Televizyonda koronavirüs tartışmasına katılan Canan Karatay, “tuzlu gargara” önerdi, kelle-paça formülünü yineledi. Herhalde bir yerlerden tuz ve kelle-paça stokladı eritemiyor. Hocam salgın geçsin söz, günde iki tabak içeriz.
Kaç yıllık Türk vizen var?
Ne tuhaf değil mi? Bir hafta öncesine kadar Türkiye-AB sınırı, bu taraftan o tarafa geçilmek istenen; vizeyle, gaz bombasıyla, plastik mermiyle korunan bir huduttu.
Bir virüs nedeniyle bir haftada iş tersine dönmüş gibi.
Salgının merkezi Çin’den Avrupa’ya kaydıkça, mesela İtalya’da yaşayan Türk oyuncu Serra Yılmaz, Türkiye’ye aldırılmak için çırpınıyor.
Türk vatandaşlarını tahliye çalışmaları sürerken Şeyma Subaşı’nın sevgilisi Guido Senia, soluğu Türkiye’de alıyor, hatta yurtdışından gelme kurallarına riayet etmemekle suçlanıyor.
Neredeyse biz
vize vereceğiz Avrupa’dan ülkemize gelmek isteyenlere.
Tuhaf, çok
tuhaf günler,
çok...
Paylaş