Paylaş
Tesla ve SpaceX gibi şirketleriyle Mars’ta koloni kurmak gibi devrimci projeler yürüten Elon Musk, Cape Canaveral’den uzaya 60 uydu fırlattı. Starlink (yıldız bağı) adı verilen uydular başarıyla yerlerini aldı. 2027’de sayıları bugün mevcut toplam uydu sayısını geçip 12 bine ulaştığında, bütün dünyaya ucuz ve hızlı internet sağlayacak ağ tamamlanmış olacak.
Biraz ürkütücü değil mi?
“Terminatör”deki Skynet’i hatırlatıyor. Sonrası zaten Matrix...
Ama mitolojiyi de andırıyor.
Dünyanın en fakir coğrafyalarındaki çocukların bile hızlı ve ucuz internete bağlanabildiğini düşünün.
Tanrılardan ateşi/ışığı/bilgiyi çalıp insanlara hediye eden Prometeus gibi.
Bunu yapan Prometeus’un cezası, Zeus tarafından Kafkas dağlarına zincirlenerek her gün yeniden çıkan karaciğerinin her gece bir kartal tarafından yenmesi olmuştu.
Elon Musk’a ne ceza verirdi dersiniz?
Demet Akalın haklı mı?
Demet Akalın, yeni albümünün heyecanına ortak olmayan dostlarını sosyal medyada takipten çıkardı.
Ne demek heyecana ortak olmamak?
Şu demek: Sosyal medyada paylaşmamak, duyurmamak, lansmanına/konserine gelmemek...
Demet Akalın haklı. Çünkü işin raconu bu.
Akalın yanlış bir şey yapmıyor, raconu hatırlatıyor:
Kendi üslubuyla “Yok öyle yağma” diyor: Ben senin kitabın çıktığında paylaşıp duyuracağım, programın başladığında katılıp destek vereceğim, lansmanın olduğunda gelip poz vereceğim ama sıra benim albümüme gelince sen hiç kılını kımıldatmayacaksın...
İstanbullu olmayanların bunu anlaması biraz zor ama şöyle izah etmeye çalışayım...
Şehir cemiyet hayatında bir kural var: Sen benim yüzü olduğum davete, lansmana, açılışa gel, boy göster, paylaş, köpürt ki ben de seninkine geleyim.
O yüzden bütün etkinliklerde hep aynı yüzleri görüyorsunuz. Profesyonel bir ekip tam kadro şehirdeki bütün davetlerdeki yoklamalara katılıyor.
Sonra velinden mazeret kağıdı da işe yaramıyor.
Bir bakmışsın takipten bile çıkmışsın.
Haftanın magazin bombaları
◊ Şarkıcı Hatice’den Selin Ciğerci’ye: “Bu olayı ajitasyon için yapmadıysa adım Hatice değil!”
Pardon, ne için yapmadıysa? Frankofon alemi yasta...
◊ Tasarımcı Fatma Senem Erdem’den şarkıcı Gülşen’e: “Üç çantamı ödünç aldı, geri vermedi. Şahitlerim var.”
Serdar Ortaç’ın kot kavgasından beri bu kadar pespaye bir polemik görmemiştik.
◊ Okan Bayülgen’den gazeteci Hakan Gence’ye: “Tedavi olacak kadar sekse düşkünüm. Beklentiyi karşılayabilmek için çok uğraşıyorum.”
Erken teşhis mühim tabii... Bu arada Bayülgen 1964 doğumlu.
Paylaş