Boş ver Defne, sal gitsin

Defne Samyeli’nin gizli hayranıyım.

Kim olmaz ki?

Bakması bile sevap:

Tescilli Türkiye güzeli.

Kadın bildiğiniz “ışık saçıyor”.

Yüz yüze tanısanız çok seversiniz.

ÇABA Derneği için birlikte çalışmıştık, oradan biliyorum:

Komik...

Kendisiyle dalga geçebilen...

Nazik...

Ve yaptığı her ne olursa olsun ciddiye alan, karşısındakini de ciddiyete davet eden bir hali var...

Birbirimizi görsek selamlaşırız tabii ama dünyanın en sıkı fıkı kankaları da sayılmayız.

Keşke olsaydık. Olsak şunları söylerdim:

◊ O evi boşalt.

Belli ki ne sana ne ailene iyi geliyor.

Kimseye hayrı, uğuru yok. Diyelim ki çok güzel.

İçinde huzurlu oturmadıktan sonra boş ver güzelliği, rahatlığı, konforu...

◊ Biz de
farkındayız: Kirayı ödeyemediğin için falan değil, artık kişilik meselesi haline geldiği için inat ediyorsun bu konuda.

Ama bu tür kavgalar “hane içinde” verilmez ki. Çık, bırak.

◊ Davanda yerden göğe kadar haklı olabilirsin.

Ama mahkeme bile kararını vermiş. 

Bazı durumlarda insana az geri durup seyretmek düşer. 

Belki de bir-iki sene sonra “İyi olmuş” diyeceksin.

◊ Evdeki eşyanın bir kısmına haciz gelmiş...

Moral bozma sakın.

Televizyon, buzdolabı nedir ki?

Mal bu: Bugün gelir, yarın gider.

Sen çok daha iyilerine layıksın.  

◊ Sen bu tür haberlerle, böyle gündemlerle önümüze düşecek insan mısın?

Zaten Cem Yılmaz’la biraz “alışık olmadığımız” şekilde ayrıldın...

Vaktini, kalbini acaba başka şeylere mi yorsan?

Anneannemin bir lafı vardı:

“Sonra eyvah para etmez.”   

Neden olay oldu?

“Olay olmak” lafının bizzat kendisi problemli zaten.
Mesele şu: Oyuncu Özge Özpirinçci, Kıvanç Tatlıtuğ’la başrolünü paylaşacağı yeni dizisi için Bodrum’dan İstanbul’a döndü.
Sevgilisi Burak Yamantürk’le Bodrum’da
kış günü
denize girmesi hatırlatılınca, “Neden olay oldu, anlamadım” dedi.
E haklı.
“Kime ne” diyelim, “e” harfinin üstünde elimizi unutarak tekrar soralım:
Kime neeeee...

Damatlık kavgası 

BOŞANAMAYAN TÜRKİYE’DE BUGÜN

Eşe dosta feryat figan...

Sosyal medya-Instagram...

El âlem görsün diye fotoğraflar, videolar, paylaşımlar...

E sonra?

Davası/kavgası/gürültüsü bize düşüyor.

Meraklısı olduğumuzdan değil ama elimize alır almaz telefonlarımızda, ekranlarımızda.

Arkadaş, sevgili olurken fikrimizi sordunuz mu?

Yok. Evlenirken önümüze gelip rıza mı istediniz?

Hayır.

Mutlu zamanlarınızı bizimle mi paylaştınız, bizi mi ortak ettiniz?

Ne gezer...

E şimdi sabah-akşam niye ekranlarımızdasınız, ayrılma işini de kendi aranızda halledemiyor musunuz?

Özcan Deniz ile eski eşi Feyzan Aktan...

Futbolcu Emre Aşık ile eski eşi Yağmur Aşık...

Rafet El Roman ile eski eşi Tuğba Altıntop...

En son Demet Şener ile Cenk Küpeli...

Ayrıldılar ya...

Efendim düğündeki damatlığın parasını kim ödemiş?

Niye maruz kalıyoruz, bize ne?

Parmağımı “e”de unutmuşum:

Bize neeeeeeeeeee?