Paylaş
İnsan senede 4-5 kere Bodrum’a gidip böyle bir yeri nasıl bilmez? Bu kısmı, benim eksikliğim. Kurucuları da çok popüler olmasını istememiş, bu da onların tercihi. Tanıdıkça nedenini daha iyi anlayacaksınız. Rahmetli Cenap Tezer, Türkiye’de eğitim görmüş ilk petrol mühendisi. Fakat mesleğini hiç yapmamış. Eşi Gülay Altay Tezer ile uzun yıllar inşaat işleri yapmışlar. Gülay Hanım ‘mimaride kimlik’, ‘kaybolan motifler’ gibi başlıklarda konferanslar, söyleşiler veren bir mimar. Bodrum Yakaköy’de 40 dönüm arazi alıyorlar. Hazır inşaatçısın da, kondur üzerine villaları... Yok. Onlar sanat köyü kurmaya karar veriyorlar!
Şimdiki şaşırtıcı halini alması tam 15 yıl sürmüş ama Dibeklihan’ı ortaya çıkaran felsefeyi biraz anlamışsınızdır.
Her sezon 50’ye yakın serginin yanı sıra caz, klasik müzik, Türk sanat müziği konserleri, konferanslar, söyleşiler, film gösterimleri, tiyatro gösterileri, imza günleri, arkeoloji söyleşileri gibi etkinlikler yapılıyor. 17 Haziran’da başlayacak Uluslara rası Bodrum Caz Festivali de burada mesela. Hiçbir sponsoru ya da devlet desteği yok. Etkinliklerin yüzde 95’i ücretsiz.
Yemyeşil, çok parçalı, merdivenli, teraslı, meydanlı bir yer Dibeklihan. Sokak ve meydan isimleri de sanatçılara atfedilmiş. Yıldız Kenter Sanat Galerisi’ni ünlü tiyatrocu hayattayken bizzat açmış örneğin. Yürüdükçe Orhan Kemal Meydanı, Bedri Koraman Sokağı... Her senenin etkinlikleri bir sanatçımıza adanıyor. Bu yazın başlığı: ‘Ferhan Şensoy Kültür ve Sanat Sezonu’.
İki açık alanı, üç kapalı galerisi var. Tasarım ürün dükkânları, Nadide-Mahmut Altay Etnografya Müzesi, seramik ve gümüş takı atölyeleri, bir kafe ve farklı konseptlerde hizmet veren iki restoran mevcut. Bunlardan biri Japon lokantası Tenzo, diğeriyse bu yazın yenisi Ru.
Ru, bu yaz adı fısıltı gazetesiyle yayılacaklardan. Çünkü insanda “Bodrum’da böyle bir yer mi varmış” diye keşif duygusu yaratıyor.
Ayrıca ayağına çağırıyor ama hiç düzayak değil. Bodrum’un hangi sahilinde olursanız olun, Ru için yarımadanın tam ortasına, Yakaköy’e kadar gitmeniz gerekiyor.
Hani vardır ya, gündüz kitap okunabilecek ama gece de doğum günü kutlanabilecek mekânlardan. Farklı katlara
90 kişi sığabiliyor. Pazartesileri kapalı, haftanın her günü öğle 12.00’de lounge&chill out müziklerle açılıyor, gece 24.00’e kadar yemek müzikleriyle devam ediyor.
Şef Emre Çelik vakumlu pişirme tekniğini seviyor. Mekânın beğenilen yemeği Ru kebap da böyle hazırlanıyor.
Genç ve yaratıcı şef Emre Çelik’in vakumlu pişirme (sous-vide) tekniğiyle yaptığı Ru kebap, sriracha soslu kral yengeç tartar ya da açık baklava gibi ‘fikri hür, vicdanı hür’ tabakları elbette göz, damak, burun dolduruyor. Ama ben en çok kahvaltıda servis ettiği Frankfurter sosis ya da çıtır enginar salatası gibi görece daha az iddialı, daha az narsist, daha az rol çalan tabakları yakıştırıyorum mekânın ruhuna. Başlangıç ve mezeler 250-520, salatalar 220-280, makarnalar 330-400 lira. (0533) 322 05 64
Sriracha soslu kral yengeç tartar
Paylaş