Biz kaç Gülşenciyiz?

Sevdiğim birini sosyal medyada durduk yere gündemde görünce “Acaba bir şey mi oldu?” diye ödüm kopuyor.
Gülşen Bubikoğlu’nu görünce de öyle oldu.
Öyle ya yeni bir filmi yok, yeni programı, projesi, bir yere katılıp açıklama yapmışlığı yok.
Niye durduk yere gündemin en üst sıralarına yerleşsin?
Sonra biraz tarayınca anlaşılıyor ki Gülşen Bubikoğlu’nu seven hayranları ansızın gaza gelmiş, “Bence Türk sinemasının en güzel kadını” yorumları eşliğinde kadını TT yapmışlar.
Güzellik göreceli kavram.
Kimi Türkan Şoray’ı, kimi Filiz Akın’ı, kimi Hülya Koçyiğit’i, kimi de Fatma Girik’i daha güzel bulabilir... Dönüp de “Niye” diye soramazsın.
Ama şu haklı ve meşru bir sorudur: Türk sinemasının yoncası niye dört yapraklı da beş değil? Saydığım bu dört ismin arasında neden Gülşen Bubikoğlu yok?
Kadını sosyal medyanın gündemine oturttuğumuza göre az buz insan da değiliz böyle düşünen.
Evet, güzellik göreceli, kişiden kişiye şaşabilir ama kime, neden âşık olduğunu bilirsin, o şaşmaz.
Z kuşağı bilmeyebilir: Biz çapraz çapraz yamuk gülüşüne erirdik Gülşen Bubikoğlu’nun...
“Ah Nerede”de Tarık Akan otobüsün üstünden sarkıp yanağına buse kondurduğunda yaşadığı şaşkınlığa...
“Gırgıriye” serisinde işveli işveli dans edişine...
Zeki kadını oynamaya çalışırken bile ceylan ceylan masum bakışlarına...
Bizim kuşak için böyle “hakkı yenen” demeyelim de “yeterince verilmeyen” bir de Aydan Şener vardır, tek bir “Çalıkuşu” dizisiyle bütün bir kuşağı “Gülbeşeker” diye eritip bitiren.
Tek kanallı Türkiye’de, henüz pireler berber, Beren Saat portakal ağacında çiçek iken.

Hâlâ çok güzel

Gündemde görünce girdim, Instagram hesabına baktım. Ben o zamanki kadar genç değilim ama o hâlâ çok güzel kadın.
Kendi yönetiyormuş hesabını.
367 bin takipçisi var.
Yonca dörtlüsünden Türkan Şoray’ın 591 bin, Filiz Akın’ın 407 bin. Fatma Girik’in zaten Instagram hesabı yok, Hülya Koçyiğit ise şaşırtıcı, Gülşen Bubikoğlu’nun ancak yarısı kadar: 168 bin.
Sırf takipçi sayıları bile Gülşen Bubikoğlu’nun beşinci yaprak olarak “Türk yoncası”na eklenmesi gerektiğini söylüyor.
Geriye bir tek, “halkın sesi”ne kulak vermesi gereken sinema yazarlarını ikna etmek kalıyor.
İşin şakası bir yana...
Böyle vefalı vefalı olunca... Çok güzel oluyorsun sosyal medya.

İki teker üstünde bir yağmurluk

Biz evlerimizden çıkmaya cesaret edemezken, pandemide kapı kapı dolaşıp bütün ihtiyaçlarımızı onlar karşılamadı mı?
Yarın öbür gün koşullar tekrar ağırlaşırsa yine kulağımız zilde gelişlerini beklemeyecek miyiz?
Yağmurda, karda, çamurda, trafikte iki tekerin üstünde bir yağmurluk...
Lüzumlu lüzumsuz sipariş edilmiş onlarca paketi yetiştirmek için çırpınan kuryelerden biriydi Mehmet Ali İbin.
Senin-benim için değil ha.
Hepsini vaktinde getirirse evine üç kuruş para götürebilecek diye.
Geç götürdüğü bir teslimat esnasında darp edildi ve dün, 5 gün süren tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak vefat etti. Suçlu/suçlular elbette adaletin keskin kılıcı karşısında titreyecek.
Ama onların günahı, 80 milyona bölsek bile tek tek hepimizin boyunu aşıyor.

Kaya ile Brad

Jennifer Aniston, eski eşi Brad Pitt ile online bir yardım kampanyasında bir araya geldi ya... Gelip de Jen, Brad’e “Çok seksisin” dedi ya...
Hülya Avşar geri kalmamış, eski kocası Kaya Çilingiroğlu’nun paylaşımının altına “Vay vay harbi yakışıklısın” yorumunu basıvermiş.
Avşar’ın dünya gündemini takip edip yeni ne varsa Türkiye’ye getirme çabası takdire şayan.
Tek mesele memleketteki malzeme sıkıntısı. Hülya Avşar’dan bir Jennifer Aniston, belki fazlası da çıkar ama...
Kaya Çilingiroğlu’nu akşama kadar silkeleseniz bir Brad Pitt...