Aynı yatakta üç kişi

Aldatan ve aldatılan danışanlarından izin alarak hikâyelerini yayımlayan ilişki terapisti İlkim Öz anlatıyor

Haberin Devamı

Bahsettiğimiz kadınlar 23-24 yaşında genç kadınlar. Çoğu baba sendromu olan, ailesiyle travma yaşayan kızlar. Aslında kavuşamadıkları babalarını arıyorlar. İlgiye ve sevgiye aç oldukları çok açık belli oluyor. Çok uyumlu görünürler ama çocuk gibi sürekli ilgi isterler. Bu kadınların hedefindeki erkekler arasında ekonomik düzeyi düşük hiç erkek yok. Hepsi üst düzey geliri olan erkekler. Kadını iyi yaşatacak, hatta çocuğu olursa çocuğunu kolejde okutabilecek güçte erkekler. Sonra erkeğin evli olması da önemli. Evli erkek daha sorumluluk sahibi ve güven veriyor. Diyelim burada 10 erkek var; dokuzu bekar; o kadar enteresan ki o gidiyor evliyi seçiyor. Oysa diğerleri de zengin, yakışıklı, artık her neyse ama o gidiyor evli olanı seçiyor. Ama sadece evli olması da yetmez. Evli ama çocuk yoksa o ilişki onlara cazip gelmiyor, ciddiye almıyorlar. Baba olmuş olması lazım. Zaten genelde 10-15 yaş fark oluyor aralarında.

Haberin Devamı

Aldatanlar adrenalin seven, hiperaktif erkekler. Çok enteresan ki bu kadınlar da şey zannediyor: Hayatında sadece iki kişi var, eşi ve ben. Halbuki değil. Bu erkeklerin başka sevgilileri de var. Hiçbirisine odaklanamadığı gibi hiçbirinden de kopamıyor. Çünkü biriyle kavga ettiği zaman gidecek başka yer var.


Erkeğin eşi durumu ilk öğrendiği zaman genellikle ilk tepki uzun bir fiziksel ceza oluyor. Kocasıyla ilişki kurmuyor. Ama n’oluyor? Bu, erkeğin daha çok işine geliyor, “Zaten bak benimle birlikte olmuyor” mazereti veriyor eline…

Bence en mağdur olan diğer kadından olan çocuk. Çünkü nikahlı eşten olan çocuk diğerini öğrendiği zaman onu dövmeye kalkma gibi saldırgan davranışlara girebiliyor. Çünkü çocuklar da büyüyor yıllar içinde… Ya da gidip kim olduğunu hiç söylemeden tanışmaya, onu tanımaya çalışıyor. Çoğunlukla ergenlikte öğreniyor bir arkadaşından: “Biliyor musun senin kardeşin var:” Ya da aynı doktora gidip tesadüfen birbirinin suratından anlayan var. Yani çok acı şeyler yaşıyor çocuklar bu hikayelerden. Bu sistem ikinci kadından olan çocuğu her zaman ikinci sınıf evlat haline getiriyor.

Haberin Devamı

Karşı tarafı öğrenen kadınlar birbirlerini tanımaya, öğrenmeye çalışıyorlar. Önce deli gibi kilo veriyorler, kendilerini karşı tarafla kıyaslarlar: “O benden daha mı iyi? Okumuş mu, okumamış mı? Hepsi değil ama çoğunlukla erkeklerin evli oldukları kadınlar daha iyi okumuş oluyor.

‘Aynı Yatakta Üçümüz’... Kitabın başlığı pek iç gıcıklayıcı. Nereden buldunuz?
- Kitapta gerçek öyküler anlatıyorum. Üçüncü öyküde böyle bir laf geçiyor, “Biz aynı yatakta üç kişiydik” diye. Oradan geliyor kitabın ismi.
Kitapta anlattığınız olaylar gerçek, isimler farklı. İnsanlar neden istiyor hikâyelerinin yazılmasını?
- Çok enteresan ki ‘Terapide Beş Soluk’ öykülerimden sonra insanlar talep etmeye başladılar onların da öykülerini yazmamı. Özellikle kadınlar: Beni yazın insanlar okusun benim yaptığım hataları yapmasınlar. Biraz anlatıp rahatlama da var. “Ben üstümden attım artık toplum düşünsün der” gibi. Bu hikâyeler iki-üç sene süren uzun ve meşakkatli terapilerden çıktı. Mesele, kişinin yaşadığı olumsuzlukların sebebini görememesi ve bir noktaya gelip tıkanması: Evet yolunda gitmeyen bir şey var. Dönüp dolaşıp farklı insanlarla aynı sorunu ve aynı sonucu yaşıyorum. Terkediliyorum. Ya da aldatılıyorum. Ya da aldatıyorum… O zaman problem bende. Ama nerede?

Haberin Devamı

Arzu’nun öyküsünün ilginçliği, buradaki kadının birlikte olduğu erkeğin boşanıp kendisiyle evlenmesini istememesi. “Evliliği devam etsin, benimle de birlikte olmaya devam etsin ve karısı benimle de birlikte olduğunu bilsin” istiyor. Ve adam karısı boşanmak istediği zaman Arzu fenalık geçiriyor. İlişkinin kaymağını yemek istiyor. “İlknur niye evleneyim ki? Yiyorum, içiyorum, evimi, arabamı almış” diyordu.

İkinci kadın kendini belli etmek ister diyorsunuz. Nasıl belli eder kendini? İmzasını nasıl atar evli adamın üstüne?
- Adamın evde olduğu saatlerde arar. Bahane bulup mesaj atıyor. Tam çıkarken eşi görsün diye bir ruj izi, bir parfüm… Baktı ki eş hâlâ uyanmıyor, o zaman bir arkadaşlarına aratıyorlar: “Kocan seni aldatıyor” deyip kapattırıyorlar. “Beni daha çok seviyor” diye rahatlatıyor ya kendini, karşı tarafın da bunu bilmesini, hakkını teslim etmesini, ilişkinin onaylanmasını istiyor: “Ben kötü bir şey yapmıyorum. Tıpkı senin gibi, evet senin kocanla ama, bir hayat yaşıyorum.”

Haberin Devamı

Erkeklerin eşleri ve sevgilileri tip olarak benziyorlar. Mesela eş kızıl saçlıysa, sevgili de kızıl saçlı. Fantezi giyiniyorsa, öbürü de öyle. Aynı arabalar, biri sporsa öbürü de spor. Artık öyle ezberledim ki, birini görünce diğerini tahmin edebiliyorum daha görmeden. Bu da erkeklerin anneleriyle ilgili ya da 3-5 yaş döneminde yakınındaki kadın artık kimse, anneanne, bakıcı… Onu alıp ileride eşine ya da flörtüne taşıyor. Çok sevdiği için de olabilir, ulaşamadığı onu aradığı için de…

Çok eşli kadınlar da var. Burada eşinin kendisini aldatttığını kabul etmeyen erkek söz konusu. Bağımlı kişilik, kopamıyor. Kadın işyerinden biriyle iki-üç yıldır birlikte, boşanmak istiyor. Adam “Hayır” diyor; “Bunalımda olduğu için böyle söylüyor.” Kadın anlatıyor: “Gece üçte geliyorum, kocam camda beni bekliyor.”
Oscar De la Renta’nın sosisli ve hamburgerden öte popüler kültürle olan ilişkisi daha öncelere, Sex and the Ciy yıllarına dayanıyor. Carrie Bradshaw’ın şeker pembesi Oscar De la Renta kokteyl elbisesiyle sevgilisi Alex Petrovsky’yle McDonalds’da dans sahnesi dizinin kült sahneleri arasında yerini almıştı.
Geçen yıl da John Galliano’nun kendi modaevinde atölyesini kullanmasına ve koleksiyondaki gece kıyafetlerini tasarlaması için davet ederek, Galliano’nun yaşadığı skandaldan sonra sektöre dönmesine bir zemin hazırlamıştı.
Ve tabii her daim kırmızı halı performansıyla oyuncuların ve hayranlarının gözdesi olmayı başardı moda kariyeri boyunca: Cameron Diaz’ın 2010’da giydiği ışıl ışıl altın rengi elbisesi, Amy Adams’ın 2013’deki gri volanlı elbisesi, Sarah Jessica Parker’ın Metropolian Müzesi Gala gecesine giydiği ve eteğinde tasarımcının koca bir imzası bulunan elbisesi ve daha niceleriylr tutarlı, risksiz, elegan, kadınsı ve zarif şıklığın en önemli temsilcisi olarak moda tarihindeki yerini aldı.

Yazarın Tüm Yazıları