Paylaş
Bu kadar kalabalık olduklarını bilmiyordum. Önceki gece saat 21.00’de aynı anda paylaşım yapma çağrısı yaptılar ve Twitter’da gündemin üst sıralarına oturmayı başardılar.
Yıldız Tilbe, Aleyna Tilki gibi ünlü aşı karşıtlarına bakındım ama aralarında göremedim.
Dertleri şu: Aşı olmak istemiyorlar. İsteyenleri ve taraftarlarını da faşistlikle suçluyorlar. Zaten açtıkları tag de #aşıcıfaşistler.
Olduk mu size bir de faşist... Sanki elimizde iğne, sokak sokak dolaşıp yakaladığımıza saplıyoruz.
Paylaşımlardan takip edebildiğim kadarıyla kendi aralarında ikiye ayrılıyorlar. Birinci grup korona salgınının zaten olmadığına inananlar.
İnsan kötü bir şey söylemek istemiyor tabii ama bir nefessiz kal da göreyim seni, var mıymış yok muymuş hastalık.
Allah kimsenin başına vermesin: Gazeteden bir arkadaşımız, gastronomi yazarı Ebru Erke hastalığı ağır geçirdi. Canımız, ciğerimiz. Onun hastanede nefes alamadığını bildikçe telefon başında bizim ciğerlerimiz buz kesti, nefeslerimiz kesildi. Neyse ki şimdi iyi.
İkinci grupsa hastalığı kabul ediyor ama bunun bize çip falan takmak için bahane olduğunu ileri sürüyor. Baş düşmanları Bill Gates.
Çünkü vaktiyle yaptığı bir konuşmada dünya nüfusunun azalması gerektiğini söylemiş.
Zaten evet, dünyanın en varlıklı insanlarından Bill Gates’in de işi gücü yok, bana nasıl çip takacak, sabah akşam onun derdinde.
Çünkü Sütlüce’deki hayatımı hem çok merak ediyor hem de çok kıskanıyor.
Bu nasıl bir kendini önemsemektir? Dünyada olup biten her şeyin kendisine karşı, kendisi için, kendisi sayesinde yahut kendisine kasıtlı olduğuna inanmaktır?
Aşılamada sağlık çalışanları, çocuklar, yaşlılar diye sıralama var. Sıra bana gelince tabii ki olacağım.
Endişem yok mu?
Elbette var. Daha önce denenmemiş bir aşı. Bugün olmasa bile yarın öbür gün yan etkisi ortaya çıkar mı diye insan kaygı duyuyor tabii.
Ama unutmayalım, insanlığın başına yüzyıllarca musallat olmuş difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci gibi birçok hastalığın kökünü de aşılama sayesinde kazıyabildik.
Yıldız Tilbe ne yaptığının farkında mı
Sevilen sanatçı Yıldız Tilbe de aşı karşıtı bir açıklama yaptı: “Aşınıza da, çipinize de, uğruna insanlıktan çıktığınız paranıza da lanet olsun.”
Değil kimseye, hayata bile müdanası olmayan bir kadın. Ağzından çıkanla kalbinden geçen arasında zerre fark olduğuna inanmıyorum.
Ama bir insanın her aklına eseni, hele de uzmanı olmadığı konularda böyle estirip üfürmesi doğru mu?
Sanatçı sadece sahnede iyi kıvıran, sesini pezden tize ustaca götüren kişi değildir ki.
Aynı zamanda herkesten ince eleyerek insanlığın içinden geçtiği zor dönemlerde tavrını ortaya koyup topluma örnek olabilen kişidir.
Ya senden etkilenen etkilenen biri aşı olmadığı için hastalığa yakalanıp hayatını kaybetse?
Tek bir kişi bile olsa vebalinin altından nasıl kalkarsın? Her şeyi geç, kendini kendine nasıl affettirirsin?
Bill Gates neye dikkat çekmişti?
İnsan nüfusunun milatta 100 milyon olduğu tahmin ediliyor.
Alpaslan ordularıyla Anadolu’ya girdiğinde toplam nüfus 250 milyon kadardı. Kanuni döneminde 350’ye çıktı. Bugün 8 milyara yürüyoruz. Sadece Çin’in nüfusu 1.4 milyar.
Bizden hesap edin: Cumhuriyet kurulduğunda 13 milyonduk.
Şu anda altı katı.
Uzaydan baktığınızda Dünya aslında küçük bir gezegen. Bu kadar nüfus artışına artık ne hava yetiyor, ne su, ne toprak, ne gıda. Tarım alanı açmak için ormanları talan ediyoruz. Doğa kendini yenileyemiyor.
Bu, sadece bugün için böyle. Yarın öbür gün nüfus 9-10 milyara çıktığında ne olacak?
Hızlı nüfus artışının tehlikelerini konuşmanın nesi yanlış? Ve bunun koronayla, vebayla, tifüsle ne alakası var?
İşin komik yanı şu:
Aşıyı reddenler aslında Bill Gates’in “dünya nüfusu azalsın tezine” canlarıyla destek veriyor.
Çünkü bütün dünyada istatistikler üç aş-beş yukarı aynı: Hastalığı kapan her 100 kişiden 3.5’i maalesef kurtarılamıyor.
Paylaş