Ağır toplar plaja indi halk denize giremiyor

Beren Saat Okan Bayülgen’e cevap verir mi?

Haber şu: Okan Bayülgen, Hakan Gence’ye verdiği röportajda bir ay konuşsan bitiremeyeceğin laflara imza attı.
Hakan’ın huyudur: Yeni filmin/dizin/şarkın için buluşursun, sonra kendini yılın sansasyonel açıklamalarının içinde bulursun. Bayülgen de maden gibi zaten.
Can Yaman’ın başlattığı libido tartışmasında ters köşe yaptı; Yaman’a hak vererek “Bütün dizi oyuncuları kakası gelmiş gibi oynuyor. Millet de dizi seyretmiyor” açıklaması yaptı.
◊ Eğri oturalım, doğru konuşalım: Hakan Gence ne kadar çakal bir gazeteciyse Okan Bayülgen de söylediği lafın ne etki yaratacağını, hangi bam tellerini gıdıklayıp hangi hassasiyetleri kaşıyacağını bilen bir hatip.
Demeçleriyle öyle bir satranç oynuyor ki dizi oyuncularının performanslarına saldırırken, tiyatro camiasını da yüceltip arkasına alıyor.
Şu anda hangi dizi oyuncusu çıkıp “Okan Bayülgen haksız” dese acaba kakası olan bu mu diye bakacağız.
Peki dizi camiasından Okan Bayülgen ve tiyatro dünyasına bu kadar zekice bir cevap gelebilecek mi? Bunu yapabilecek kalibrede tek bir kişi var: “Atiye” ile çıtayı yükselten Beren Saat. Ama onun da derdi kendiyle; topa gireceğini hiç sanmam.
◊ Sonuç: Okan Bayülgen kazandı.

Protestolar Cem Yılmaz’a ne kadar etki etti?

◊ Haber şu: Cem Yılmaz aleyhinde filmlerine gidilmemesi için sosyal medya kampanyaları yürütülüyor.
◊ Eğri oturalım, doğru konuşalım: Cem Yılmaz’a yapılan linç kampanyasının sebepleri belli. Ne kürk giydiği için çevreciler, ne ruj sürdüğü için maçolar ne de tacizci olduğu için kadın örgütleri tarafından protesto ediliyor.
İlk bakışta kampanya sonuç vermiş, “Karakomik Filmler” gişede istediği başarıyı yakalayamamış görünüyor. Ama gerçek sebep bu mu, tartışılır.
Bir kere kampanyayı TT yapan kitleler gerçek Cem Yılmaz tüketicisi mi, ayrı konu. Sanki kampanyaya destek verip tweet atanlar, bu protesto yürütülmese koştura koştura bilet alacaklar...
Bence asıl mesele, Cem Yılmaz’ın bir şey denemesi ve bunun kitlelerde karşılığı olmaması.
Sinema uzmanları, sosyologlar bilir tabii ama ya fazla ileri ya fazla geri “bizi” yakalayamıyor Cem Yılmaz. Yoksa kampanyaları başlatanlar da şunu çok iyi biliyor ki sadece oyunlarını film yapsa Cem Yılmaz kapalı gişe oynar.
Sonuç: Hem kampanyacılar hem Cem Yılmaz kaybetti.

Demet Özdemir aşk geçmişinden günah çıkarabilir mi?

◊ Haber şu: Özel hayatının kariyerinin önüne geçmesi nedeniyle Can Yaman, Seçkin Özdemir, Kaan Yıldırım ve Oğuzhan Koç ile ilgili haberlerin Google’da alt sıralara düşmesi için 4 bin dolar ayırmış.

◊ Eğri oturup doğru konuşalım: Yahu magazin kariyerin bu ikilemleri yaşatmak, beslemekle geçti: Acaba Can Yaman’la gerçekten sevgililer mi... Hiçbir zaman ne hayır ne de evet dedin; yarattığın merakın ekmeğini yedin.

En sonunda Can açıkladı bilmem kaçıncı bölümden itibaren sevgili olduğunuzu. Bunu söyleyince de menajerinle “Röportajlarında beni anmasın” diye haber yolladın Can’a.

Diğer ismi geçen herkesle de olayın aynı: Ne var ne yok...

Google’dan sildirtmekle olmaz. “Hayali arkadaş” gibi, tuhaf bir imaj çiziyorsun. Ak mısın kara mı? Bir ortaya çık da anlayalım.

Instagram’da da deli gibi ardı adına yeni fotoğrafların düşüyor timeline’larımıza. Herhalde bu da operasyonun bir parçası. Google’dan görsellere girince, Can Yaman’lılar aşağı düşsün, yeniler çıksın diye...

Olmuyor; kimse yemiyor.

Sonuç: Demet Özdemir kaybetti.