Paylaş
15 Grammy ödüllü İngiliz şarkıcı Adele, bir yıldır birlikte olduğu spor menajeri Rich Paul ile evlenip ev kadını olmak istediğini açıkladı.
Yapma be Adele, böyle çok daha güzelsin.
Evlenmene, çocuk yapmana kimsenin bir şey dediği yok. Ama daha 34 yaşındasın, bizi de güzel şarkılarından mahrum bırakma yani.
Bunlar birbirine alternatif değil ki. Hele senin imkânlarındaki biri için...
Erkeklerde âşık olunca böyle bir haller yok. “Evleneyim de işi gücü bırakıp ev erkeği olayım” demiyorlar.
Kadınlarda da çoğunlukla Batılılarda değil, bizimkilerde.
Şahane üniversiteleri bitirip ev kadını olmak için yanıp tutuşan o kadar çok tanıdığım var ki...
Yahu madem sonunda ev kadını olacaksın, bari yer işgal etme, değil mi ama?
O hakkı topluma faydası olacak başka biri kullansın.
Düşünüyorum da belki Bodrumlu müzisyen Mehmet Asar haklıydı.
Hatırlar mısınız, bundan beş sene önce Adele’in babası olduğu iddiasıyla ortaya çıkmıştı.
Adele’in annesiyle o yıllarda Bodrum’da tanışıp aşk yaşadıklarını, Adele’in kendi kızı olduğunu anlatıyordu.
Hatta buna kanıt olarak her ikisinin de üçüncü ve dördüncü parmaklarının eşit uzunlukta olmasını gösteriyordu.
Adele de bir röportajında köklerinin İspanyol, İngiliz ve Türk olduğunu anlatmıştı zaten.
Ama o Türklük nereden geliyor, onu açıklamamıştı.
Olur mu, olur...
Belki de Mehmet Asar doğruyu söylüyor ve dünyaca ünlü İngiliz müzisyenin Türk genleri ağır basmaya başladı.
“Evlenip ev kadını olmak istiyorum” açıklamasından sonra bu ihtimal bende pek güçlendi.
Yakında “I dunno but my lord does” (Ben bilmem, beyim bilir) açıklaması da gelirse şaşırmayın.
Berkun Oya’ya bir tebrik de benden
Prof. Üstün Dökmen’in yaptığı “Başörtülü psikolog olamaz” açıklamasına tepkiler sürüyor.
Hadise’nin eşi Mehmet Dinçerler’in “Bir bitmediniz” demesinin ardından Alişan, Aydilge, Gökçe Kırgız, Alişan, Hülya Koçyiğit gibi isimler de tartışmaya dahil oldu.
Bu mevzu akıllara iki yıl önce fenomen olan “Bir Başkadır” dizisini de getirdi haliyle.
Dizide seküler bir psikoloğun başı bağlı hastasıyla ilişkisi ele alınıyor, ona karşı takındığı ayrımcılık sorgulanıyordu.
Yeni Şafak’tan Şefika Nur Çiftçi o sahneyi hatırlatarak yönetmen ve senarist Berkun Oya’yı tebrik etti.
Tam da budur işte. Bir insanın giyim tercihi mutlaka önyargılı olacağı anlamına gelmeyeceği gibi, başının açık olması da önyargısız olacağının garantisi olamaz.
Eğitim, yaş, boy, kilo gibi o mesleğin gerektirdiği teknik koşulları sağlayan herkes, din, dil, ırk, siyasi görüş, cinsiyet farkı gözetmeden işini yapabilir. Bunun hâlâ neresini tartışıyoruz, anlamak mümkün değil. Berkun Oya’yı bu gerçeği hatırlattığı için ben de tebrik etmiş olayım bu vesileyle.
Ahtapot küşleme
Rumeli Hisarı’ndaki Nezih Kebap’ın terası artık Arşipel Balıkçısı. Evet daha önce Cihangir’deki meşhur dükkânın devamı çünkü işletmecisi aynı: Tayfun Topal.
6 yüzyıllık hisarın serin surlarına sırtınızı verip yeşillikler içinden Boğaz’ı seyrediyorsunuz Arşipel’de.
Antep mutfağının küşlemesini tatmadıysanız bile namını duymuşsunuzdur. Koyunun omurga bölümünden uzunlamasına çıkan 100 gramlık etten yapılır küşleme.
Düzgün hazırlanırsa lezzetine doyum olmaz.
Arşipel’de de ahtapot ızgarayı harika hazırlıyorlar. Hem iyi pişmiş, hem içi sulu ve yumuşak hem de denizin bütün lezzetini ağzınızda buluşturuyor.
Dayanamadım isim de taktım bu ızgaraya:
Ahtapot küşleme.
Telefon rehberiniz iş duyurma panonuz değildir
Geçen haftayı Aleyna Tilki’nin toplum içinde görüntülü konuşma tartışmasıyla geçirdik.
Hayatımız dijitalleştikçe bu tür yeni nezaket ve adabımuaşeret kuralları oluşuyor.
Acil bir durum yoksa tıpkı telefonda yüksek sesle konuşmak gibi, görüntülü konuşmak da ayıp bence. Kimse ne beni ne de karşımdakinin mekanik sesini dinlemek, bütün konuşmaya şahit olmak zorunda.
Bunlardan biri de yaptığı işleri telefon rehberindeki herkese WhatsApp mesajı olarak göndermek.
Nasılsa bedava ya, bas tuşa gitsin.
Sabah şuraya çıkacakmış, öğleden sonra şuna katılacakmış, akşam şu kanaldaymış...
Bunu yapanlar da kelli ferli, gayet eğitimli, normal hayatlarında son derece zarif insanlar.
Arkadaşlar telefon rehberiniz sizin iş duyurma panonuz değil.
Benim sende, senin de bende numaran olduğuna göre, birbirimizi en azından bir noktaya kadar tanıyoruz demektir.
Yani ben istesem seni zaten takip edebilirim, sen de çok önemli bir şey varsa zaten açıp bana söyleyebilirsin.
Bu “bas tuşa gitsin” olayı emin olun çok kaba.
Paylaş