Paylaş
*
Aynı komite Gordion’un ardından Anadolu’nun Orta Çağ’dan günümüze uzanan ahşap direkli ve kirişli camilerini de listeye aldı.
*
Listenin tamamına baktım, yeni eklemelerle kültür varlığı sayımızı 21’e yükselmiş.
*
Elbette bu kararlar hepimizi sevindirdi.
*
Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var.
*
Yani geçici listede bekleyen 82 eserin durumu…
*
Mesela Antalya Karain Mağarası 30 yıldır asıl listeye girmeyi bekliyor.
*
Bu çok uzun bir süre.
“Acaba bir yerde hata mı yapıyoruz” diye Türkiye’nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi, Myra-Andriake Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik’i aradım.
*
Sağ olsun Nevzat Hoca her şeyi tek tek anlattı.
*
İşte, UNESCO’ya yazılmış bir sitem mektubu niteliğini taşıyan o açıklamalar:
HAYRET VERİCİ
“İtalya’nın 59, Almanya’nın 53, Fransa’nın 52, İspanya’nın 50, Birleşik Krallık’ın 33 ve hatta ABD’nin bile 25 sitle yer aldığı listede Türkiye’nin 21 sitle yer almış olması, Anadolu gibi her dönemden özgün yerleşimler ve anıtlar barındıran Orta Dünya’nın özeti gibi olan bu topraklar için hayret verici.
BİÇİMİ SORGULAMALIYIZ
Anadolu’nun, miras listesindeki bu yoksulluğu, listelerin oluşum/seçim biçimi sorgulamayı gerektiriyor. Nedeni de anıtların eksikliği veya önemsizliği değil, tanıtım, ilgi ve uluslararası ilişki ve aslında lobi eksikliği gibi görünüyor. Gerekli çaba gösterildiğinde, daha doğrusu, oyunun kurallarına uygun davranıldığında öne geçilebileceğini Ksanthos göstermiştir.
KAZICILAR FRANSIZDI
Örneğin, Efes 1994’ten beri geçici listedeyken 2015’te kalıcı listeye girebilmiştir. Selimiye 2011’de, Göbeklitepe 2018’de, Gordion 2023’te listeye girmişken, sanırım kazıcılarının Fransız olmasındaki lobi avantajıyla Ksanthos 1988’de kalıcı listeye girmiştir. Bu karşılaştırma, Likya uygarlığını çeşitli dönemleriyle yansıtan Başkent Ksanthos’un hak etmediği anlamında değil, başka hak edenlerin neden hala beklediğini anlayamadığım için.
BEKLEME REKORU
Bu yıl Kalıcı Liste’ye eklenen Ahşap Direkli Camiler 2018, bunların en görkemlisi olan Beyşehir Eşrefoğlu Camii 2011 ve Gordion 2012’den beri Geçici Listede bekliyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gayretleriyle bu eserlerimiz bu yıl Kalıcı Liste’ye girebildi. Geçici Liste’de bekleme rekoru ise 30 yılla Karain Mağarası’nda. Ahlat, Harran, Alanya, Myra St Nikolaos Kilisesi ve Mardin gibi çok özel örnekler de 23 yıldır listeye görmeyi bekliyor. Likya Kentleri ve Kekova da 2009’dan beri listede. Antalya Yivli Minare, Bodrum Kalesi, Gaziantep Kastel ve Livasları gibi daha pek çok önemli varlığımız 5-10 yıldır kalıcı listeye girmeyi bekliyor.
LİSTEDE BİLE YOKLAR
Bir de henüz hiçbir listede yer almayan eşsiz evrensel değerlerimiz var. Örneğin Nimes’deki Maison Carrée gibi küçük bir Roma Tapınağı listedeyken Didymaion gibi muhteşem bir tapınağın adı geçmemektedir. Tüm Antalya’da Side’den Perge’ye, Alanya’dan Termessos’a, Olympos’tan Tlos’a kadar çok sayıda aday var. Eşsiz kaya mezarları, muhteşem tiyatrosu ve Antik Akdeniz’in en önemli limanı Andriake’yle Myra kenti de listelere girmeye adaydır. Antalya Kalesi de bunlardan biridir.
YEREL LİSTELER YAPILMALI
Her kentte de tamamen yerel inisiyatifler biçiminde ama kurumsal olarak üst makamların gücüyle perçinlenmiş örgütlenme gerçekleştirilmelidir. UNESCO başvurusu dışında, kentlerimizin, öncelikli korunması gereken anıt/sit listelerini kendileri için oluşturmalıdır. Ardından, öncelik sırasına göre bu özel anıtların müdahale/koruma projeleri ve uygulama yolları üzerinde çalışılmalıdır.”
*
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın liste konusunda son dönemde yaptığı çalışmaları takdir etmek lazım.
*
Bunu bir kenara koyalım.
*
Ama bilim insanlarının ne dediğine de kulak verip gerekirse mevcut sistemde köklü bir değişikliğe gitmek şart.
*
Aksi halde Karain Mağarası da Noel Baba Kilisesi de listeye girmeyi daha çok bekler…
MEYDAN AYIBI!
Bu fotoğrafı Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda çektim.
*
Yaklaşık 15 gün önce de bu alandan geçmiştim ama o zaman durum bu kadar içler acısı değildi.
*
Hatta bölge esnafı, “Büyükşehir Belediyesi’ne haber verdik bugün, yarın zemini düzeltecekler” demişti.
*
Düzelmeyi bırakın meydanın belki de her köşesinde aynı görüntü oluşmuş.
*
Bir de o kırılmış zeminin içine nasıl olduysa su dolmuş!
*
Her gün yüzlerce yerli, yabancı turistin geçtiği bir alan nasıl bu halde bırakılıyor aklım almıyor.
*
Buradan Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı Serkan Temuçin’e sesleniyorum: Allah aşkına şu meydana gidip kendiniz bakın.
*
Bakın da Antalya’nın imajına nasıl darbe vurulduğuna şahit olun.
*
Yazıktır, günahtır, ayıptır!
‘ÇINAR’ BUNU DA YENER
Gazeteci Mehmet Çınar’la olan dostluğumuz 20 yıla yaklaştı.
*
Mehmet, tartışmasız bu ülkenin yetiştirdiği en iyi muhabirlerden biri.
*
Yaşadığı talihsiz sağlık sorunu nedeniyle şu an Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi görüyor.
*
Eminim en kısa sürede aramıza dönecek.
*
Ben dua ediyorum, siz de dualarınızı eksik etmeyin.
*
Ve bir de kan bağışı yapmayı…
Paylaş