Paylaş
Yamalanmış asfalt, taşları kırılmış, sökülmüş kaldırımlar, parçalanmış çöp konteynırları.
Sadece burası mı?
Elbette hayır!
Pamir, Hızır Reis Caddesi ve kentsel dönüşüm yapılan tüm ara sokakların ahvali bu!
Binalar dönüşüyor, akıllanıyor, sokaklar, caddeler 10 yıl geriye gidiyor.
İnanın Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal sokaklara, caddelere, kaldırımlara yapılan şu zulmü görse kahrolur.
Çünkü dönüşümden önce o asfalt ve kaldırımlar bu halde değildi ki!
Her kurum kendine göre kazıyor, yıkıyor sonra da tamir bile etmeden çekip gidiyor.
Sadece kamu kurumları mı?
Dönüşümü yapan firmalar da sorumsuz.
Kamu zararının haddi hesabı yok.
Ben de şunu soruyorum; vatandaşın asfaltını, kaldırımını, çöp konteynırını tahrip eden, sonra da arkasına bile bakmadan çekip gidenleri kimse denetlemiyor mu?
Müteahhit efendi dönüştürdüğü binadaki daireyi 10-15 milyon TL’ye satıyor ama şantiye kurarken parça parça ettiği kaldırımı niye eski haline getirmiyor?
Bu nasıl dönüşüm, nasıl anlayış?
Başkanlara çağrım var; bahsettiğim caddeleri, sokakları gidin gezin.
Sonra da bu işleri denetleyenlere (Eğer varsa) hesap sorun!
Belki o zaman binaları dönüştürüp arkasında virane gibi cadde ve sokaklar bırakanlar bu işe bir son verir...
TAHRİP EDENE RUHSAT VERMEYİN
Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Dr. Ebru Manavoğlu’nun bilgisine, bakış açısına güvenirim.
O yüzden kendisine, “Dönüşüm konusunda acaba ben mi yanlış düşünüyorum” diye sordum.
Maalesef haklıymışım!
Ebru Hanım, “Denetim mekânizması Allah’a emanet” dedi ve şöyle devam etti:
“Dönüşümü yapan firma arkasında böyle bir enkaz bırakamaz. Bu yasal değil. Ama maalesef yeterli denetim yok.
Denetim olsa bile süreç yavaş işliyor. Olan da vatandaşa oluyor.
Oda başkanı olarak kendi sokağımda ben de aynı sıkıntıları yaşadım.
Dönüşüm yapan firma kafasına göre rögar kapaklarını kapattı.
Şimdi sokağımız her yağmurda su altında kalıyor.
Belediyeler birbiri ile yeterince iletişim kurmuyor.
Yetki sorunu mevcut sistemi tam bir çıkmazın içine sürüklüyor. İşin ceremesini de maalesef vatandaş çekiyor.
Oysa daha ruhsat sürecinde firmaların neden olduğu tahribatlar düzeltilse bu mağduriyetlerin hiçbiri yaşanmaz”
Ebru Hanım’ın son cümlesindeki öneriye uysak bugün bunları konuşmazdık sanıyorum...
Paylaş