ANTALYA GÜNEŞİ BOŞA GİTMESİN

Bir Antalyalı olarak başlığın içinde ‘güneş’ geçince dikkat kesildim.
*
Haberi satır satır okudum, tesis tamamlandığında Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise 5’inci büyük güneş enerjisi santrali olacağını öğrendim.
*
Sonra güneş enerjisi yatırımları ile ilgili birkaç makaleye göz attım.
*
O makalelerde Antalya’nın güneş enerjisi potansiyelinin ne kadar yüksek olduğu anlatılıyordu.
*
Aslında biz de güneşi konuşuyoruz ama daha çok deniz, kum, güneş başlığı altında.
*
Türkiye güneş enerjisinden elektrik üretmeye 2014 yılında başlamış.
*
Üretim kapasitesi yıllara göre artış göstermiş ancak şu an için yeterli yatırım yok.
*
Bundan daha ötesi sanırım güneş enerjisinin önemini çok fazla gündemde tutamıyoruz.
*
Mesela güneş enerjisi verimlilik düzeyi bilimsel olarak kanıtlanmış olan Antalya’da bu enerji çok daha fazla konuşulmalı.
*
Bugüne kadar bu konuda planlı, programlı çalışma yürüten, somut adımlar atan tek isim sanırım Antalya Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ali Bahar oldu.
*
Hem de öyle, “Bir kere ‘güneş’ diyelim sonrasını boş ver” anlayışı ile hareket etmedi.
*
Geniş bir ekip oluşturup bu konuda ciddi veriler hazırladı. O verileri de ilgili tüm kamu kurumları ile paylaştı.
*
Ali Bey, güneş enerjisiyle ilgili ne diyordu diye geri dönüp şöyle bir baktım:

“OSB’de faaliyette bulunan fabrika ve işletmelerin çatıları 5 milyon metrekareyi buluyor. Biz bir milyon metrekarelik bölümde güneş enerjisi santrali yapabiliriz. Antalya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların bütün çatıları güneş panelleriyle kaplanırsa, dışarıdan elektrik almaya ihtiyaç duymayacağız. Antalya OSB’nin elektrik tüketimi 420 milyon kilowatt/saat. 267 fabrikanın tamamı güneş panelleriyle kaplandığında 420 milyon kilowatt/saat civarında bir elektrik enerjisi üretimi öngörüyoruz.”
*
Rakamlar ortada. Sadece OSB’de elde edilecek verim bile inanılmaz. Demek ki hızla harekete geçip Antalya güneşini su ısıtmanın dışında da kullanmak gerekiyor.

AÇIK HAVADA MASKEYİ UNUTTUK 

Haziran kararlarından sonra hızla normalleşmeye başladık. Denetimler devam etse de özellikle açık havada maske kullanımı hayli düştü. Sanırım aşılama oranlarının yükselmesi hepimizi biraz rehavete itti. Zaten parklara, caddelere bakınca Antalya’nın şimdiden açık havada maske serbestliğine geçtiğini görüyoruz. Ne diyelim inşallah hayırlı olur…

TARTIŞMA DEĞİL BİRLİK ZAMANI 

Antalyaspor Aziz Çetin liderliğinde yeni bir yola girdi. Yeni yönetimdeki herkes iyi niyetli olarak bir şeyler yapmaya çalışıyor. Anadolu kulüplerinin üzerindeki yükün her geçen gün arttığını düşünürsek bu zor dönemlerde görev alan herkese destek vermek zorundayız. O yüzden öncelik kısır tartışmaları bir kenara bırakmak olmalı. Sonrası zaten gelir…

NASİPSE ADAYIZ 

Kısıtlama günlerinde daha çok film izliyorum. Pazar günü de Ercan Kesal’ın yönetmenliğini ve başrolünü üstlendiği “Nasipse adayız” filmini izledim. Filmde bir ilçenin belediye başkanlığına aday olmak isteyen bir adamın yaşadıkları anlatılıyor. Senaryo ve oyunculuk harika. Son dönemde izlediğim en gerçekçi filmdi diyebilirim.