Paylaş
Manavgat yangını boyunca bölgede tam 20’ye yakın mahalle gezdik. Her birinde ayrı bir hikâye vardı.
*
Beni en çok Kalemler etkiledi! Attığım her adım, çektiğim her fotoğraf karesinde siyah-beyaz bir filmin içinde gibiydim.
*
Genzi yakan kül kokusu, kararmış toprak, ağaçlar, evler… Yaşamın tüm renkleri silinmişti Kalemler’de! Alevlerin gücüyle adeta taşlar bile yanmış, kömür karası olmuştu. Yeri 2-3 santim kazdığımızda toprağın özüne ulaşabiliyorduk.
HÜZNÜN RENGİ VAR MI?
Bugün bana, “Hüznün bir rengi var mı?” diye sorsanız, hiç duraksamadan, “Kül rengi” derim.
*
Çünkü o mahallede attığım her adımda aynı renkler vardı. Sadece yollarda, duvarlarda, ağaçlarda değil, insanların yüzlerinde de…
*
O mahallede hiç kapı çalamadım! Çünkü arkasında onlarca hayal barındıran o kapılar bir bir yok olmuştu. İnsanlarsa evlerinin önünde acı nöbetindeydi.
*
80 yaşındaki Mustafa dede bana şöyle dedi: “Ev yapılır, bark yapılır ama anılarımız nasıl geri gelecek?”
BU RUH BİR BAŞKA
Kalemler’den Evrenseki’ye geçerken yanmış bir evin bahçesinde oturan insanlar gördüm. Dinlenmek için yere yarısı yanmış bir halı sermişler, bölgeye gelen su ve diğer yardım malzemelerini de yıkılmış bir duvarın kenarına istiflemişler.
*
Beni ve diğer ekip arkadaşlarımı görünce gölgeye davet ettiler. Sonra çay ve su ikram ettiler. Hatta bir teyzemiz, “Karnınız aç mı?” diye sordu. İnanamadım! Felaketten sonra bile başkasının derdiyle dertlenen insanlarımız var. Bu ruh bir başka. İzahı yok…
FELAKETİ ANLATTILAR
Alevlerin nasıl öfke saçtığını her mahallede farklı cümlelerle anlattılar bize:
Karaöz Mahallesi:
Ahmet Kılınç: “Yangın Faraşlı’dan buraya doğru geldi. Evde 7 aylık bebeğim vardı. Önce onu kurtarmak istedim. İlk önce onu aşağıya indirdim. Bir daha geri dönemedim. Çünkü yol kapanmıştı.”
Iğrışlar Mahallesi:
Zeynep Doğan: “Iğrışlar’da ikinci dalgaya yakalandık. Hiçbir şey kurtaramadık. Yangın gecesi bir anda geçti. Sonraki geceler hiç geçmiyor. Çocuklarımın psikolojisi bozuldu.
Şeyhler Mahallesi:
Münire Aktaş: “Saniyelik bir şeydi. Eşim mağdur ailelerin yardımına koşarken kendi evine giremedi. Başka evlerdeki yangını söndürmeye gittiği sırada ateş kendi evimizi sardı.”
UNUTURSAK YİNE YANARIZ
Yangın söndü… Yaralar sarılıyor… Tamam ama bu konu gündemden hiç düşmemeli. Hatalarımızdan ders çıkarıp bir an önce harekete geçmeliyiz. Uzmanların önerilerini dikkate almalı yeni felaketler yaşanmadan tedbirlerimizi almalıyız. Unutursak yine yanarız!
Paylaş