SU ÖLÜYOR BİZ BAKIYORUZ

BUGÜN 22 Mart Dünya Su Günü… 7’den 70’e herkes sağduyulu mesajlar veriyor, ‘Su hayattır’ diyor. Kamu spotları dönüyor herkes dikkat kesiliyor. Sonra… Sonrası yok!
*
Bırakın yer altı sularına, göllere sahip çıkmayı, evimizin musluğundan akan suya bile sahip çıkamıyoruz. Açın muslukları sonuna kadar! Nasıl olsa tükenmez bir nimet var önümüzde…
*
Vurun sondajı kimse görmeden, duymadan araba yıkayın, tarla sulayın. Yer altı suyu tükenmiş, tuzlanmış kimin umurunda!
*
Nasıl olsa biz ölene kadar yeter bu su. Bundan sonrasını bizden sonra gelecek nesil düşünsün! Elbet onlar bir çare bulur…
*
Ya da herkes birbirinin üzerine atsın suçu. Kimse bilinçlenmesin. Hep günü kurtaralım!

BU İNSANLAR GERÇEK
Zaman zaman TRT Belgesel’de yayımlanan ‘Su Savaşları’ isimli programı izliyorum. Öyle yaşamlar takılıyor ki kameralara içiniz ürperiyor.
*
Hele çocukların yüzündeki o çaresizlik… İnsan elinde bolca olunca bazı şeylerin kıymetini bilmiyor. O hayatları görünce insan tıpkı bir ‘korku filmi’ izler gibi dehşete düşüyor.
*
Ama asıl korku filmi o hayatların bir senaryo değil gerçek olması. Böbrekleri iflas eden, kolera illetiyle savaşan, deniz suyunu arıtmak için devasa arıtma sistemleri kullanmak zorunda kalan o insanlar gerçek!

BURDUR’A GİDİN YETER

Aslında gerçeği görmek için Uzi, Kbungwe, Mgonjoni köyüne gitmeye gerek de yok. 130 kilometre uzaktaki Burdur’a gitsek, göllere baksak yeter.
*
Onlarca haber yaptık. Bakanlıklar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları durumun ciddiyetini defalarca anlattı. Toplum olarak biz bu ciddiyeti anladık mı o tartışılır.
*
Üstelik suya verdiğimiz zararın sonuçları o kadar netleşti ki Burdur Gölü’ndeki çekilmeyi görmek için uzman olmaya da gerek kalmadı artık.
*
Yapılacak tek şey var sadece kamu değil, toplumun tamamı suyun hayat olduğunu anlamalı. Ona göre hareket etmeli… Umarım bunu çok geç olmadan anlarız. Çünkü zaten yeterince geciktik!

KUPA İMKÂNSIZ DEĞİL
Fraport-TAV Antalyaspor Ziraat Türkiye Kupası’nda finale çıktı. Elbette gururluyuz. Asıl gurur kentimizin iki takımının final için verdiği örnek mücadeleydi aslında. Şimdi taraftarın yapacağı tek şey takımını yürekten desteklemek olmalı. Maçlara gidemiyoruz belki ama sosyal medyada bu desteğimizi açıkça gösterebiliriz. Zor bir maç ama kupaya ulaşmak imkânsız değil…

YEREL GAZETELER OKULDUR
Her gün mutlaka bölgede yayın yapan yerel gazetelerin en azından 1’inci sayfalarını okuyorum. Ben de yerel gazetede yetişmiş biri olarak yerel gazetelerin mesleki gelişime katkısının ne kadar önemli olduğunu da çok iyi biliyorum. Son dönemde Ekspres Gazetesi’nde görev yapan Dilan Eray çok güzel işler yapıyor. Bu kadar zorluğa rağmen hızını da hiç kesmiyor. Umarım mesleki hevesi hep devam eder…