Hande'yi kim dövdü?

Salıh UÇAR
Haberin Devamı

ANTALYA'nın tanınmış barlarından biri. En çok da sahibinin isim benzerliği ile dikkat çekiyor. Bar patronunun adı ve soyadı, tanınmış bir politikacının ad ve soyadı ile aynı. Bu patronun, bilinen başka bir özelliği ise barın kapısını yaptırırken, İzmir Buca'daki cezaevi kapısını örnek alması. Buraya kadar her şey normal...

Ama üçüncü özelliğini pek çok kimse bilmiyor. Pek çok diyorum çünkü, bu durumu sadece barda çalışan garsonlar ile sanatçılar biliyor. Zaten sanatçılar da en sonunda öğreniyor. Garsonlar ise işin içinde...

Şimdi sıkı durun.

Bu vatandaş, barda sahne alan sanatçıları dövüyor. Ve sonra da ünlü yapıyor. Nasıl mı? İşte hikayesi.

İlk dayak attığı kişi, bu yaz bütün herkesin severek dinlediği ‘‘Yalanın Batsın’’ adlı parçası ile ünlenen Hande Yener. Evet, yanlış duymadınız. Hani uzun sarı saçları ve muhteşem fiziği ile bir anda müzik listelerini altüst eden, bir çocuk annesi Hande var ya, işte o...

KÖTÜ BİR ANI

Hande, şöhret basamaklarını tırmanmadan önce 3 yıl bu barda sahne aldı. Sonra patron ve adamları bir gece Hande'yi feci şekilde dövdü. Bu durumu içine sindiremeyen Hande, yoktan yere yediği dayağın acısıyla soluğu İstanbul'da aldı. Bir gün şöhret olmanın hayaliyle yanıp tutuşan bu cici kızın hırsı, dayaktan sonra daha da arttı.

İlk kaseti tutmadı. Yılmadan çalışan Hande, bu yazın başında ikinci kaseti ile piyasaya bomba gibi düştü. Bununla birlikte gelen şöhret, Antalya'da patronundan yediği dayağın acısını yine de unutturamadı.

Oğlunu alarak Antalya'dan otobüse binip İstanbul'a ulaştığı günü, hep lanetle andı. Onu herkes ‘‘Yalanın Batsın’’ adlı parçasıyla tanırken, saçlarından sürünüp, öldüresiye dövüldüğü o gece, Hande'nin şöhret olmadan önceki hayatında kötü bir anı olarak kaldı.

YARIN: DAYAKÇI PATRON?

e-mail: sucar@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları