Enfraruj

Sahipsiz semt

ANTALYA gecelerinde yılbaşı ve bayram tatilinden sonra başlayan sönük dönem hüküm sürüyor. Buna eklenen eğlence semti Kaleiçi'nin karanlığı da üzerine tuz biber oldu. Bir baba yiğit çıkıp da şu işe el atmıyor ya, ben ona yanıyorum. Bu semt gerçekten sahipsiz...

Nasıl mı? Bundan tam 6 gün önce Kaleçi'ndeki eğlence mekanı, bar, restoran ve otellerin elektriği kesikti. Merdivenli yoldan indikten sonra zifiri karanlık sokaklara daldık.

Herhalde kısa süreli elektrik kesintisi diye düşünürken, sadece Adalya Oteli, CeCe Bar, Yat Limanı Polis Karakolu, Deniz Polisi binası, Tequila Bar, Kehribar ve Olala Street'in olduğu bölgede kesinti olduğunu öğrendik.

İNEK HİKAYESİNE DÖNDÜ

Elektrikler geldi gelecek derken, hiç gelmeyeceği söylendi bize. TEDAŞ'a sormalarını söyledim, ‘‘Onunla alakası yok, kooperatif kesti’’ dediler. Bu kooperatif nedir dedim, ‘‘TEDAŞ'ın trafosunu onardı’’ cevabını aldım. Niçin onardığını sordum, ‘‘TURBAN'dan sonra bakımsız kalmış da ondan’’ dediler.

Bu neye benziyor, biliyor musunuz?

‘‘...İnek ne oldu, dağa kaçtı. Dağ ne oldu, yandı bitti kül oldu’’ hikayesi vardır ya, aynen o. Hani ilkokulda anlatırdık...

Suçun kimde olduğundan çok, başka bir noktaya değinmek istiyorum. Eğlencenin nabzının attığı o semti, geceleri karanlığa mahkum etmeye kimsenin hakkı yok. Eğer bir sorun varsa, muhatapları biraraya gelip çözmeli. Defterdarlık, polis, işletmeciler, kooperatif, TURBAN ve dahaları... Her kimlerse... Ama en kısa zamanda çözmeli.

PİS KOKU YAYILIYOR

Olacak iş değil. Kentin en gözde semti karanlıkta. Hem de olur olmaz şeyler yüzünden. Bir sürü bürokratik işlem sırası. O gece karakol dahil bir çok işletme jeneratörle aydınlandı. Bir gün sonra ise soruna geçici çözüm bulundu. Ama geçici değil, kalıcı çözüm şart. Yarın aynı kesinti yine yaşanacak çünkü.

Son günlerde karanlık sorununa bir de lağım suyu eklendi. Kanalizasyon çukurundan taşan lağım suyu, eğlence semtini çekilmez hale getirdi. Her taraf pis kokuyla kaplı. Antalya'nın göbeğinde lağım suları akıyor kaldırım taşları üzerine. Yoldan geçenler de zorunlu olarak kokluyor. Böyle bir turizm kenti olur mu? Bu konuda da sözüm yerel yönetimlere.

Kısaca; Kaleiçi, çaresizlik ile çözümsüzlük arasında gidip geliyor.

Bu konuda da sözüm yerel yöneticilere. Seçimlerden önce "temiz kent" sloganıyla oy toplayan yöneticiler, şimdi kentin göbeğindeki pisliğe "dur" diyemiyor, tarihi semti kaderiyle başbaşa bırakıp, tarihin derinliklerine itiyor. Antalya Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu, Emniyet Müdürü Mehmet Yazıcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Bekir Kumbul ve Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, bu konuda yetkili makamlarda bulunan isimler. Kaleiçi esnafının sesine kulak vereceklerine inanıyorum. Kısaca; Kaleiçi, çaresizlik ile çözümsüzlük arasında gidip geliyor. Bu konuya hep birlikte "dur" diyelim.