Paylaş
Ekonominin geldiği noktada yapısal reformların ne yazık ki bir paket şeklinde hep birlikte gündeme gelmesi ve bıçakla kesercesine yapılması gerekiyor.
Çünkü yapısal reformlar bir anda başlatılmadığı ve kısa zamanda bitirilmediği takdirde finansal piyasalarda Asya'yı da aratabilecek çalkantılar çıkabilir.
Bu da RP gibi ‘‘sistemi kabullendiği konusunda’’ şüpheler bulunan bir partinin muhalefetinde siyasetçilerin kolay kolay göze alabilecekleri bir şey değil.
BÜTÜN MESELESİ
Paranın uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü düzeltecek, faizleri yükseltecek, likiditeyi kısacak sıkı para politikaları izlemek, yaşaması imkânsız kurumların kapanmasını kabullenmek, finans sektöründe gerekli bazı değişiklikleri yapmak, kısa vadeli sermaye girişlerinde uluslararası kriterlere işlerlik kazandırmak...
Bu tedbirler finansal piyasalarda çalkantılar çıkarabilir.
Taşlara teker teker, ayrı ayrı dokunmanız çok riskli. Bir taş çektiğinizde neler olacağı belli değil.
Ne yapılacaksa iyice planlamak ve ekonominin tümüne, aynı anda, tutarlı bir disiplin getirmek en akıllıca yol.
TEMEL DENGELER
Detaylara da girebiliriz.
Kısa vadeli sermaye girişlerini kontrol altına almak için önce dış ticaret dengesini sağlıklı bir hale getirmek gerekiyor. Dış ticarette dengesizlik oldukça ekonomi kısa vadeli sermaye girişlerine bağımlı kalacak. Yani sürekli bir çeşit sıcak para politikası izlenecek.
Bütçe açıkları ve Hazine borçlanmasını hızla düşürmek şart. Aksi takdirde yatırımcı enflasyonda ani patlamalardan çekinecek. Parasını şimdi olduğu gibi sadece repo'da tutacak. Sonuçta bankacılık sektörü ortalama 7-8 ay vadeli bonoları birkaç gün vadeli kaynaklarla fonlayacak. Yani dünyada ender rastlanan bir faiz riski taşıyacak.
Bütçe açığının düşmesi için verimsiz KİT'ler sorununu çözmek ve kamu çalışanlarının sayısında azaltılmaya gidilmesi gerekiyor. (Bundan olumsuz etkilenecek kişilere haksızlık yapmamak için gereken adımların atılması koşuluyla.)
Bütün bunların olması için de enflasyonun (hızla) düşürülmesi ilk koşul. Çünkü bu yapılmadan vatandaşın Ankara'ya olan güveni yerine gelmeyecek. Güven olmayınca da vergi toplamadan tutun, enflasyonist beklentileri kontrol altına almaya kadar, ne varsa zorlaşıyor.
Görüldüğü gibi her şey birbirine bağlı. Reformlar hep birlikte yapılmazsa, o zaman açık pozisyon, faiz riski veya yüksek boyutlara ulaşmış kısa vadeli sermayeye olan bağımlılık nedeniyle taşlardan birisi yerinden oynayabilir.
SONUÇ
Finansal piyasalarda bir çalkantı çıkarmadan, kendi başına alınabilecek tedbirlerin sayısı fazla değil. Emeklilik yaşının yükseltilmesi, Merkez Bankası'nın gerçekten bağımsız bir konuma getirilmesi, birkaç özelleştirme ve bazı kamu bankalarının elden çıkarılması.
Bu gibi tedbirler seçmenin canını biraz yaksa bile, finansal piyasalarda bir çalkantı çıkarmaz.
Ama tek başlarına uygulandıklarında kronik enflasyon sorunu üzerinde, dış dengenin veya gelir dağılımının düzeltilmesinde de kalıcı etkileri olmaz. Siyasetçi seçmenin canını yakmakla kalır.
Repo'da stopaj
değişikliği
Repo'ya uygulanacak stopaj konusunda yeni yılda bir değişiklik yapıldı. Bundan böyle piyasaya çıkacak yeni kâğıtları repolayan bankalar müşteriden yüzde 6 stopaj, yüzde 0.6 da BSMV kesecekler. Toplam kesinti yüzde 6.6'ya gelecek. ‘‘Eski’’ kâğıtların reposunda böyle bir kesinti yok.
Demek ki yatırımcının ilk ihale tarihi olan 14 Ocak'tan sonra dikkatli olması, kurumlarla pazarlığını net repo faizi üzerinden yapması gerekiyor.
Bankaların verdiği stopaj bu arada yüzde 6'ya düşürüldüğünden, aslında müşteriye yapılan repolarda toplam stopaj fazla değişmemiş oluyor. Değişen stopajın dağılımı.
Olayı şimdilik bu şekliyle yatırımcıya duyuruyoruz. Detaylı analizine daha sonra gireceğiz.
Paylaş