Paylaş
İkisinin de içlerinde hissettikleri duygular tıpatıp aynıdır.
İkisi de kaybetmekten ve ölmekten korkarlar.
Birinin içinde hissettiği korkuyu aşıp, gerekeni yapabilmesi onu kahraman yapar.
Diğerinin korku karşısında donup kalarak, gerekeni yapamaması ise onu korkak yapar.
Bu köşede en son “Bankaların korktuğu teknoloji hangisi” başlıklı bir yazıya yer vermiştim. Bu yazıya çok değerli cevaplar aldım. Belli ki hassas bir noktaya parmak bastım diye düşünmeden edemedim. Yazıma en detaylı cevabı Sayın M. Özdeniz yazmış.
Sayın Özdeniz çok detaylı bir şekilde blok-zinciri teknolojisini bize anlatmış ve bu dağıtık sistemlerin hack edilme olasılığının daha yüksek olması sebebiyle daha riskli olduğunu değerlendirmiş. Ancak bir alternatif çözümün olmasından da memnun. Ancak Sayın Özdeniz bu teknolojiden finansal servis sağlayıcılarının, yani bankaların değil, son yazımızda değindiğimiz uluslararası ödeme işlemlerinin çoğunluğunu gerçekleştiren Belçika merkezli SWIFT şirketinin korkması gerektiğini belirtmiş.
Doğrusu genel olarak Sayın Özdeniz’e katılmakla beraber, bazı konularda pek aynı fikirde olamadım kendisi ile.
Blok-zinciri teknolojisi hala oluşma döneminde. Biz buna İngilizce’de gestation yani hamilelik dönemi diyoruz. Pazardaki gerçek problemlere nasıl çözüm bulacağını anlamaya çalışıyoruz hala. Blok-zinciri teknolojisinde dağıtık mimarinin çok daha güvenli olabileceğinin kanıtlarını çok yakında göreceğiz.
Bu köşede daha önce de değindiğimiz gibi, son 250 yıldır ne zaman büyük bir finansal kriz söz konusu olsa en büyük yenilikler işte tam o zaman gündeme gelir. Blok-zinciri teknolojisinin kısa ömründen bir örnek verelim.
22 Mayıs 2010 Laszlo Hanyecz isimli kişi Florida’nın Jacksonville şehrinde 10 bin adet bitcoin ile 2 adet pizza satın alıyor. 5 gün sonra bir bitcoin fiyatı 0.008 dolardan 0.08 dolara çıkıyor. 2013 yılına gelindiğinde bir bitcoin’in fiyatı 1300 dolarları bulur. Ancak 2014 yılındaki finansal kriz bir bitcoin’i 230 dolarlara kadar çeker.
Bu finansal krizin sonuna doğru tam olarak 2015 yılında Ethereum adında bir proje çıkar. Smart kontrat konsepti ile blockchain teknolojisine bambaşka bir anlam getirir bu proje. Bugün 132 milyar dolara kadar düşen blockchain pazarında ikinci sırada Ethereum’u görüyoruz.
2019 yılı içinde de çok benzer şekilde bu piyasanın yönünü değiştirecek yeni projeler karşımıza çıkabilir. Bu projeler arasında dağıtık mimaride güvenlik sorunlarını çözmüş vizyoner takımlar görebiliriz.
SWIFT şirketi blockchain teknolojisinin en başta tehdit ettiği operasyonlardan biri. Ben tüm finansal servis sağlayıcılarının bu yeni teknolojinin estireceği rüzgardan derinden etkileneceğine inananlardanım. Bu bakımdan hala blockchain teknolojisinin tüm bankalara meydan okuyacağını düşünüyorum. Bu yüzden JP Morgan veya Goldman Sachs Genel Müdürleri son yazımızda belirttiğimiz sözleri söylediler.
Yazının başında kahraman ile korkak arasındaki farkı yazmıştık.
İşte bu yaklaşan teknoloji mücadelesinde blok-zinciri devrimi karşısında donup kalan finansal servis sağlayıcıları birer korkak olarak tarihe geçecek.
Blok-zinciri devrimi karşısında yenilikçi çözümler geliştiren finansal servis sağlayıcılarıysa, gelecekte de liderliklerini devam ettirme yönünde önemli adımlar atacaklar.
Paylaş