Paylaş
Merkel’in olası ortakları Hristiyan Demokrat Birlik partisi, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti olarak görünüyor.
Siyasi görüş olarak son derece farklı kökleri olan bu 4 parti, koalisyon görüşmelerindeki konuları önceliklendirdi.
Bu listenin en başındaki konulardan biri Almanya’nın her karış toprağına yüksek hızlı İnternet’in, yani fiber ağların ivedilikle götürülmesi ve Almanya’nın dijitalizasyon konusunda ivme kazanması.
Aceleleri mi var derseniz?
Evet, var.
Almanya dijitalizasyon konusunda 2025 yılını hedef olarak belirlemiş kendine!
Geçen hafta gerçekleşen koalisyon görüşmesinde ulusal dijital dönüşüm, eğitim ve Ar-Ge konularında partilerin aynı sayfada oldukları anlaşıldı.
Alman liderler sandıktan çıkan sonuca saygı gösterip, bir hükümet kurma yolunda ilerliyor.
Ve aralarındaki birçok siyasi farklılığa rağmen, dijitalleşme ve eğitim gibi kritik ve ulusal konularda beraberce çözüm üretme kararlılığındalar.
Bertelsmann Foundation yaptığı araştırmada Almanya’nın her okulunda, her öğrencinin hızlı İnternet, bilgisayar ve diğer dijital araçlara kavuşması için yılda 3,5 Milyar dolar harcaması gerektiğini belirtiyor.
Öte yandan aslında dijital ekonomi için öğretmenlerin de eğitilmesi ve bilgilerinin dijital dünya için güncellenmesi gerekiyor diyenlerin sayısı da az değil.
Merkel seçim kampanyası sırasında dijitalizasyon ve özellikle orta yaş ve üstü grubun dijital beceriler için eğitilmesi konularında sözler vermişti.
Görünen o ki, Almanya’da herkesin aklı fikri dijitalizasyonda!
Hatta Dünya Ekonomik Forumu’nun dünyanın en inovatif 10 ekonomisini sıraladığı aşağıdaki liste, Almanya’nın önde gelen düşünürleri ve yazarları tarafından sıklıkla sorgulanıyor. Bu listede Almanya’nın neden sadece 5. Sırada olduğu, neden daha yüksekte veya birinci sırada olmadığı Almanlar tarafından sorgulanıyor!
İşte tam burada ben de bizim sıramızı sorgulamak isterdim ama Türkiye bu listede yok!
KALİTELİ KALKINMA
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yayılma döneminde olduğumuz bu dönemde yüksek kalite kalkınma, yüksek hızda iletişimi yani İnterneti gerektirir.
Yüksek hızda İnternet ise fiber ağlarla mümkün.
Bu dönemin en büyük memleket meselesi de yüksek teknolojiye erişimin herkese sağlanmasıdır ki, teknolojide fırsat eşitliği sağlanabilsin.
Fiberden önceki teknoloji olan geniş bant teknolojisinin ülkemizdeki yaygınlığını belli başlı birkaç ülke ile karşılaştıralım.
Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) yayımladığı, ülkede yaşayan her 100 kişiden kaçının geniş bant erişimi olduğunu gösteren bir liste var.
Belli başlı birkaç ülkeye baktım.
OECD verilerine göre her yüz kişiden;
İsviçre’de 50 kişinin geniş bant erişimi var.
Kore’de 40
Yunanistan’da 33
Macaristan’da 29
Polonya’da 18
TÜRKİYE’de ise 13 kişinin geniş bant erişimi var.
**
Yüksek hızlı İnternet sağlayan fiber şebekenin ülkedeki yaygınlığı dijitalizasyon altyapı için kritik önem taşıyor.
Fiber şebekenin dünyadaki dağılımına ve Türkiye’deki durumuna bakalım.
Yine OECD verilerine göre İnternet bağlantısı olanlar içinde fiber ağlara erişim değerlendirildiğinde, Türkiye OECD ortalaması olan %21,2’nin altında kalıyor.
Oranlar şöyle:
Japonya %74,9
Kore %74,2
İspanya %35
OECD ortalaması %21,2
Macaristan %18,4
TÜRKİYE %18,3
Yüksek hızlı İnternet sağlayan fiber şebekelere erişim ülkemizde ne yazık ki gerilerde!
ESKİDEN PETROL NE İDİYSE, ŞİMDİ VERİ ODUR DİYORUZ HEP!
İşte tam da bu yüzden daha çok veriyi daha hızlı taşıyabilecek bir altyapı, Türkiye’de hem şirketlerin, hem de bireylerin daha inovatif olmasını ve daha büyük zenginliklerin oluşturulmasını sağlayacaktır.
Bakır kablolarla karşılaştırıldığında fiber şebeke daha çok veriyi daha hızlı taşıyabiliyor. Ayrıca elektromanyetik etkilere karşı daha dayanıklı.
Zaten bu yüzden Japonya ve Kore gibi son derece azimli ve aktif ülkelerde fiber optik yaygınlığı yüzde 75’leri bulmuş!
Türkiye’de bu oran yüzde 18.
İNOVASYON HIZ ve KAYNAK İSTER
Türkiye’de fiber şebekenin yaygınlaştırılması, ülke olarak bizi daha çevik hale getirecek yegâne projelerden biridir.
Bu projede atılacak ilk adım, var olan bakır şebeke ve fiber şebekeleri ortaya koyan bir “ulusal dijital haritası” çıkartmak olmalıdır. Fiber çok kısıtlı olduğuna göre belli ki çoğunlukla bakır kablolar üzerinden sağlanıyor İnternet. Peki bu durumda şu andaki bakır/fiber oranı nedir?
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye’nin ilk model fabrikasına Ankara 1. Organize Sanayi Bölgesi’nin ev sahipliği yapacağını duyurdu geçtiğimiz haftalarda. Bu harika bir adımdır ve bu adımların daha büyük ivme kazanmasını bekliyorum.
Bakın Merkel Almanya’nın dijitalizasyon konusunda “iyi bir başlangıç noktasında” olduğunu ancak küresel yarışta hala gerilerde olduğunu söylüyor.
Büyük bir önemle bu konuya odaklanacaklarını ekliyor.
Türkiye’de dijitalizasyon konusunda atılan adımlar nasıl hızlandırılabilir?
Bizim ne zaman odak noktamızda olur bu konu sizce?
Paylaş